Savaş kadar ürkütücü!..

Gidişatın dehşetine bakılırsa, işin şakası yok!..

Çin'de en az 4 bin can alan virüs belasının özellikle İtalya'da yarattığı büyük kaos sadece bu ülkeyi değil, dünyayı da iyice tedirgin etmeye başladı...

Ve bu tedirginlik dünyanın birçok ülkesinde sadece "insan hareketleri"nin kısıtlanması açısından değil, dış etkenlere karşı sınırları tamamen kapatmaya kadar vardı...

Dünya teyakkuzda, herkes alarmda ve artık birçok ülke olağanüstü halle yönetilmek zorunda...

Çin'den sonra Avrupa'nın ortasında, her gün yüzlerce kişinin öldüğü İtalya'da yaşanan kaos, Corona tehdidinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha dışa vurunca, birkaç virüs vakası ile sarsılan Amerika yönetimi alarm ilan etti...

İşte bu alarm, dünyanın diğer ülkelerinde de şok yaratırken, son yüzyılın gördüğü belki en büyük küresel tehdit sınırlara set çekilmesine de neden oldu...

Amerika'nın, çok sayıda Avrupa ülkesine giriş- çıkış yasağı getirmesinin ardından virüsün görüldüğü Kolombiya, Yeni Zelanda, Venezuella, Suudi Arabistan, Çekya, Macaristan, Şili ve  Guatemala da sınırlarını kapatarak, salgına karşı sert önlemler aldı...

En az Haziran ayına kadar sınırların kapatılacağı bu ülkelerde de turizm çok büyük bir darbe alacak ve dünya ekonomisinin göreceği zarar daha da büyük boyutlara ulaşacak...

Peki, özellikle İtalya'da büyük tahribat yaratan virüs, ölümlerle birlikte toplumu ne kadar sarsıyor, ne tür yaşamsal uyarıları öne çıkartıyor?..

Türk'ün İtalya'dan çığlığı...

Dün de bu köşede dikkat çekmiştik; dünyayı kasıp kavuran, binlerce kişinin ölümüne yol açan Corona virüsü ile ilgili başka ülkelerde olduğu gibi, Türkiye'de de sosyal medyada olayın ciddiyetinin farkına varmayan paylaşımlar ve videolar artıyor...

Sadece zavallıca bir çaresizliği değil, bilgisizliği ve cehaleti de dışa vuran paylaşımları yapanlara, ders ve uyarı niteliğindeki bir başka sosyal medya paylaşımını anımsatmak gerekiyor...

İtalya'da yaşayan bir Türk, dehşet verici karantinanın ortasında yalnızca çaresizliğini değil, çığlığını da sosyal medya üzerinden duyururken, anlattıkları tüm insanlık için hem dikkat çekici, hem de çok ürkütücü...

Ve bu anlatımlar sadece İtalya'yı değil, tüm dünyayı ve hatta ülkemizi de bekleyen daha büyük bir tehlikenin sonuçlarını ve bize yaşatacaklarını da duyurmaya yetiyor...

İşte, bir günde 250 kişinin yaşamını yitirdiği İtalya'da yaşayan Gözde adlı Türk kadın avukatın sosyal medya hesabı üzerinden yazdıkları;

"Corona virüsü bir kişide pozitifti... 11 Mart 2020 tarihi itibariyle 10 bini aştı... İlk hasta 38 yaşında bir erkek... Şubat başında Çin'den gelen arkadaşı ile yemek yedikten 1 hafta sonra hastalanıyor. Acilde zatürre teşhisi konulup antibiyotik veriliyor. 5 gün sonra solunum zorluğu nedeniyle yeniden acile başvurduğunda virüs çoktan ilerlemiş oluyor... Bugün tüm İtalya'yı, neredeyse tüm Avrupa'yı sardı... Çabuk ilerliyor, alınan önlemlerden çok daha hızlı... Virüse karşı elimizden gelen tek şey sosyal hayatı kesmek... Gıda ve ilaca erişimimiz var, sadece zorunlu bir neden olmadıkça dışarı çıkmamamız şiddetle tavsiye ediliyor. Tabii ki çok üzülüyorum... Oğlumu yuvaya, müzik kursuna, parka götürememek, arkadaşlarımızla buluşamamak, her gün gittiğim marketteki personeli maskeli görmek... Sokakta herkesin birbirinden kaçması ve herkesin birbirine şüphe ile yaklaşması... Barları, restoranları kapalı, cıvıl cıvıl İtalya sokaklarını bomboş görmek... Parklarda çocuk sesi duyamamak... Evet, çok zor... Alışkın olduğumuz bir durum değil... Neslim savaş görmedi... Ama bu bulaşıcı hastalığı başında hiç ciddiye almadım, almadık... Cumartesi gününe kadar herkes partilerde veya arkadaşı ile gezmelerdeydi... Bugün gördüğüm tablo insanın içine dokunuyor... Ülkem ile yollar kapalı. Her şey bir anda oldu... Çin'le direkt uçuşların iptal edilmesi, sadece okulların kapatılması gibi acele alınan önlemler bizi bugünlere getirdi... Birologların tahminlerine göre, sosyal hayatı ve insan hareketlerini durdurmayı başarabilirsek  en iyi ihtimalle 3 ay sonra azalma göreceğiz... Endişe ile beklerken, savaş içinde doğmadığıma ve savaşı yaşamadığıma şükrediyorum... Oğlumun güzel günler içinde yaşayabilmesi tek arzum.. Kendinize iyi bakın lafını hiç sevmem ama hiç bu kadar anlamlı da olmamıştı."

Türkiye geç mi kaldı?..

İtalya'da yaşayan Türk avukatın yukarıdaki anlatımları sadece bir ülkenin içinde bulunduğu kaosu ve oradaki insanların çaresizliğini dışa vurmuyor, başta Türkiye olmak üzere, virüsün ne kadar büyük tehdit olduğunu yeni anlamaya başlayan ve sınırları henüz kapatan ülkelere de uyarılar içeriyor...

Acaba, vaka sayısının 2 gün arayla 1'den 5'e çıktığı Türkiye'de alınan önlemlerin yetersiz olduğunu da mı deşifre ediyor bu anlatımlar?.. İtalya gibi, acaba Türkiye de geç mi kaldı?.. Uzmanların, "çok kişiye test yapılmadığı için vaka sayısı net olarak belirlenemiyor" şeklinde, dün bu köşede yansıttığımız anlatımları gerçekten ürkütücü sonuçlara mı gebe?..

Okulları, üniversiteleri tatil eden Türkiye bir yandan Corona testinin yapılacağı hastanelerin adını açıklarken, diğer yandan da "insan hareketleri"ni kısıtlamak için tedbirleri neden sıkılaştırmıyor acaba?..

Corona'ya karşı önlem almak, konser gibi kültür-sanat etkinliklerini ertelemekten ibaret olunca, salgın önlenmiş mi olacak?..

Türkiye genelinde yüzlerce AVM'de her gün yüz binlerce insan dolaşıyor, restoran ve kafe zincirlerinde her gün milyonlarca insan yan yana tüketim peşindeyken, devinimi durmayan "insan hareketleri" acaba Türkiye'nin başına ciddi sıkıntılar getirir mi diye düşünmeden edemiyoruz...

İtalya'daki Türk kadın avukat, "insan hareketleri engellenirse, virüsün az 3 ayda kontrol altına alınabileceğine" dikkat çekerken, Türkiye sokaklarında, çoğunun nereden geldiği bilinmeyen 6 milyon civarındaki sığınmacı ve kaçak göçmenin yaşam koşulları salgına acaba nasıl etki edecek diye düşünüyor muyuz?..

Evet; Sağlık Bakanlığı'nın çabaları, okulların- üniversitelerin kapatılması, AVM'lerin çalışma saatlerinin kısıtlanması, bazı ünlü markaların kapılarına kilit vurması tedirginliği azaltacak önlemler gibi sıralanabilir ama, Avrupa'nın ortasında, İtalya'nın yaşadıkları başta Türkiye olmak üzere tüm dünyaya yaşamsal uyarılar ve ders niteliğinde...

Umarız bu ders, sınırlarını daha dün kapatmayı akıl eden devletlere ve teyakkuz durumunu yükseltmeye başlayan ülkemize acı ve kahredici sonuçlar yaşatmaz...

 

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları