Savaş suçlusu ilan edilmek

“Angajman kurallarına göre” Suriye uçakları bizim sınırları ihlal etmiş, bizimkiler de bir uçağı vurmuş. Şu “angajman kurallarını” öğrenmek için askeri liseye yazılacağım. Karşıma çok insani ihlaller olarak çıkıyor 
ikide bir.
Teröristlere destek vererek perişan ettiğimiz zavallı bir ülke kendilerine yanarken, Lazkiye’de eşkıya kovalarken nasıl sınır ihlali yapar bilmem ki! Bu Suriye’nin topraklarının vebalini nasıl ödeyeceğiz onu da bilmem ki. Şehirlerinin, mabetlerinin, evlerinin, insanlarının vebalini nasıl ödeyeceğiz... Üstelik, bir zamanlar Esad, KKTC ile Lazkiye arasında deniz seferleri başlatmıştı. O iyi niyetli dostane girişimi de unuttuk değil mi?
Yunanistan ile aramızdaki bütün uçak ihlallerinde yani it dalaşı dediğimiz kazacıklarda birbirimizi bombalasaydık, tasavvur edebiliyor musunuz iki tarafın hava kuvvetlerinde savaş uçağı kalmazdı.

***

Mitinglerde bu acayip olayı anlatıp kahramanlık övünmeleri yapmak aslında hiç umurunuzda olmayan Türk bayrağına sığınmaktan başka ne anlam taşır.
Hey biz koca Osmanlı, hey biz koca Kurtuluş Savaşı, böyle küçük ve haksız çatışmalarla mı övünecektik!
Her şeyimiz küçüldü, övünçlerimiz de küçüldü. Suriye’de muhalif Ulusal Koordinasyon Komitesi’nin yurt dışındaki genel koordinatörü Heysem El Menna, Tayyip Erdoğan hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne dava açtığını açıkladı. Bu davanın da sembolik olmadığını söyledi. Gerekçesi de Suriye’ye terörist sokmak. Heysem El Menna, elinde yeterli bilgi ve belgeler olduğunu da ilave etmişti
Bizimkiler her zamanki gibi NATO’ya falan haber verirlerken Rusya, Çanakkale Boğazı’ndan 2 savaş gemisini geçirdi. Üstelik Batı’dan ve Amerika’dan da ses yok.

***

Aylardır Suriye’ye soktuğunuz bu teröristler günün birinde size zarar verecek diye yazdık, dinlemediniz. İşte şimdi de yeni bir terörist grubu Balkanlardan gelerek Niğde karayolunda askerlerimizi öldürüp, yaraladılar. Bizimkiler karakollardan, emirler doğrultusunda başlarını çıkaramazken elin teröristleri topraklarımızda fink atıyor.
Suriye’yi kaşıma noktalarından biri de IŞİD denen kukla yönetimin Süleyman Şah Türbesi’ne sataşması. Teröristin sataşması böyle oluyor. Türkiye’yi tahrik etmek ve Suriye’ye güya saldırı zemini hazırlamak için yapılmış bir plan. İkinci kahramanlık gösterisi de burada yapılıyor. Dışişleri Bakanı acayip bir kahramanlık üslubuyla sözüm ona cevap veriyor. Mitinglerde kahramanlık üzerine düzenlenmiş Karagöz-Hacivat oyunları keşke sadece gülünç olmakla kalaydı, oysa PKK’nın önünü açmak ve tasarladığı İran, Suriye, Irak ve Türkiye’den alınacak topraklar üzerinde boş hayaller kurmasına sebep oluyor.
Kıbrıs çevresindeki doğal gazların İsrail ve Yunanistan tarafından aranmasına ses çıkaramazken Apo’nun ve Kandil’de oturanların ve hatta küçük kızların (!) kürsülerden ve mektuplarla yaptığı tehditlere cevap veremezken bu ne olduğunu öğrenmek için askeri liseye yazılmaya karar verdiğim angajman kuralları, Türkiye’nin üstüne çöküyor. 

Yazarın Diğer Yazıları