Savcı Kiraz'ın davasında gerekçeli karar açıklandı

Savcı Kiraz'ın davasında gerekçeli karar açıklandı
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın 31 Mart 2015'te makamında rehin alınarak şehit edilmesine ilişkin 2'si ağırlaştırılmış hapis cezası olmak üzere toplam 5 sanığın ceza aldığı davayı karara bağlayan mahkeme, gerekçeli kararını açıkladı.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yazılan 78 sayfalık gerekçeli kararda,  İstanbul Adalet Sarayı'nda görevli Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın 31 Mart 2015 tarihinde makam odasında DHKP/C terör örgütü mensupları Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol tarafından rehin alındığı, yapılan müzakerelere rağmen iki örgüt mensubunun teslim olmadığı, Savcı Kiraz'a silahla ateş ettikleri, düzenlenen operasyon neticesinde güvenlik güçlerinin "teslim ol" ikazlarına rağmen silahlı saldırılarına devam ettikleri ve ölü olarak ele geçirildikleri belirtildi.

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın da yaralı olarak kaldırıldığı hastanede şehit olduğu ifade hatırlatıldı. Gerekçeli kararda, Halkın Hukuk Bürosu mensuplarının rehin alma eylemi sırasında Cumhuriyet Savcısı Kiraz'ı şehit eden teröristlerle görüştükleri belirtildi.

Örgüt mensubu Şafak Yayla'nın otopsi işlemi sırasında ceket cebinde bulunan Halkın Hukuk Bürosu ile örgüt arasındaki bağlantıyı gizlemek amacıyla yırtılarak 34 parçaya ayrılmış kağıt parçalarının birleştirildiği anlatılan kararda, söz konusu kağıtta, Halkın Hukuk Bürosu'nun 5 avukatının TC kimlik numaralarının yazılı olduğu ifade edildi. Terör örgütü DHKP/C'nin kuruluşuna değinilen gerekçeli kararda, örgütün en üst düzeydeki karar organı olan üyelerinin yurtdışında bulunduğu, merkez komitesi ve merkez komitenin alt hiyerarşisinde yer alan 9 sanığın halen firari olduğu vurgulandı.

PİŞMANLIK DUYMAMALARI NEDENİYLE İNDİRİM UYGULANMADI

Gerekçeli kararda, sanık Mustafa Koçak ile ilgili gizli tanık B.E'nin ifadelerine yer verildi. Gizli tanığın ifadelerine göre Savcı Selim Kiraz'ın şehit edilmesi olayında Koçak'ın silahı kendisinin temin ederek, Şafak Yayla'ya verdiğini bizzat söylediği ve Koçak'ın kendinden üst konumdaki Şafak Yayla'ya silahı getirdiğine şahit olduğuna ilişkin bilgiler yer aldı.

Sanık Mustafa Koçak'a yönelik "Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol isimli örgüt mensupları tarafından 31 Mart 2015 tarihinde gerçekleştirilen İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın silahla vurularak şehit edilmesi eyleminde kullanılan silahı örgütsel amaçlarla organik bütünlük içerisinde ve kuryelik faaliyeti kapsamında temin ederek eylemcilerden olan ve olay tarihi itibariyle kuryeliğini yaptığı Şafak Yayla'ya vererek fiilin işlenmesinde kullanılan araçlarından birini sağlamak suretiyle üzerine atılı 'Tasarlayarak ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye yardım etme' suçunu işlediği vicdani kanısına mahkememizce yapılan yargılama sonucunda ulaşılmıştır" ifadelerine yer verildi.

Sanık Koçak'ın yargılama sürecindeki olumsuz tutum ve davranışları, olay nedeniyle pişmanlık duymaması nedeniyle cezasında indirim uygulanmadığı vurgulandı. Gerekçeli kararda sanık Mustafa Canım'ın da olay tarihi öncesinde, eylemin gerçekleştirilmesinde kullanılan silahı temin ederek, kuryelik görevini yürüten sanık Mustafa Koçak'a verdiği ve silahın eylemi gerçekleştiren Şafak Yayla'ya ulaştırıldığı, rehine eylemine yardım etme gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verildiği vurgulandı.

Kararda sanık Mithat Öztürk'le ilgili olarak "Kendisinin de iltisaklı olduğu örgüt mensuplarının örgütsel amaçlarla yurt dışına çıkmaları için muhasebecilik işini kullanarak sigortalı gibi göstermek suretiyle vize almalarını sağladığı yönündeki tespitler ve somut olayda tanık beyanlarına yansıdığı üzere yurtdışından eylem talimatını getiren Berna Yılmaz'ı usulsüz biçimde muhasebesini tuttuğu işyerinde sigortalı olarak gösterdiği", böylece "Silahlı terör örgütüne yardım etme" suçunu işlediğinin sabit olduğu belirtildi.

Sanık Cengiz Özel'e ilişkin olarak ise muhtelif tarihlerde örgüt mensuplarını, örgütün amacını bilerek birlikte ikamet ettikleri evde barındırmak ve örgüte ait silahların saklanmasını sağlamak suretiyle üzerine  "Silahlı terör örgütüne yardım etme" suçunu işlediğinin sabit olduğu kaydedildi. Sanık Deniz Özel'e yönelik olarak da ağabeyi Cengiz Özel'in tanıdığı ve kendisinin de fotoğraflardan teşhis ettiği örgüt mensubu kişilerin kıyafet-yemek vs. ihtiyaçlarını giderdiklerine ilişkin beyanları olduğu belirtildi.

MAHKEME 11 TEMMUZ'DA KARARINI AÇIKLAMIŞTI

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 11 Temmuz 2019'da verilen kararda, sanıklardan Murat Canım ve Mustafa Koçak'ı ayrı ayrı "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs" suçunu işledikleri sabit olduğu gerekçesiyle TCK 309/1. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldılar.

Sanıklar Mustafa Koçak ve Murat Canım  "Tasarlayarak ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye yardım", "Kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından da toplam 42 yıl hapis cezasına çarptırıldılar. Diğer sanıklardan Cengiz Özel,  "Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılırken; sanık Mithat Öztürk aynı suçtan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Tutuksuz sanık Deniz Özel ise "Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 6 yıl hapis cezası verildi. Ayrıca sanığın sabit ikametgah sahibi olması nedeniyle hakkındaki ev hapsinin kaldırılmasına karar verildi. Yakalamalı sanıklar Faruk Ereren, Hüseyin Fevzi Tekin, Mesut Demirel, Musa Aşoğlu, Nuri Eryüksel, Seher Demir, Şadi Naci Özpolat, Şerefettin Gül ve Zerrin Sarı dosyasının ayrılmasına ve haklarındaki kırmızı bülten ile yakalama kararlarının da devamına hükmedildi.