Seçim kazanmakta Netanyahu yöntemi!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tayyip Erdoğan'ın girdiği bütün seçimleri nasıl kazandığını fark etmiş durumda ki "İsrail Başbakanı Netanyahu ile karşılıklı atışıyorlar. İki ülkede de seçim var. Birbirlerine saldırarak karşılıklı puan kazandırmaya çalışıyorlar" anlamında sözler söyledi. 
Diğer taraftan Soner Yalçın da Erdoğan'ın "tehdit algısı"yla seçim kazandığını, Kemal Kılıçdaroğlu ve Fatih Portakal'dan sonra Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'e yönelik tutumunun da "Biz ve onlar algısı"nı kuvvetlendirmek, böylece bu seçimleri de kazanmak amacına dönük olduğunu yazdı. 
*** 
Madem söz İsrail'den açıldı, Netanyahu'nun Erdoğan'a saldırmak dışında içeride ne yaptığına da bakalım...
İsrail'in Maariv gazetesi yazarlarından Ben Caspit, Netanyahu ile ilgili bir yolsuzluk iddiasında bulundu. Netanyahu hakkında ayrıca bir yolsuzluk ve rüşvet soruşturması devam ediyor. 
Netanyahu, Ben Caspit'in haberine karşılık kendisine "yalan iddiaları teşvik" iddiasıyla 53 bin Dolarlık tazminat davası açtı. Bununla da yetinmedi, Ben Caspit'in 2001 yılında yazdığı yazıları gündeme getirdi. Suçlama yapacak başka bir malzeme bulamayınca da Ben Caspit'in kardeşi ile ilgili bazı iddialarda bulundu. 
Anadolu Ajansı'nın haberine göre The Jerusalem Post gazetesi Editörü Yaakov Katz, "İsrail lideri, gazetecinin ailesine saldıracak kadar düşük bir seviyeye nasıl geldi? Çok yazık. Bu açılan dava, eleştirenleri susturma çabasıdır, Netanyahu'nun önümüzdeki dönemde seçim kampanyasının nasıl olacağının küçük bir örneğidir. Medyanın düşman olduğu yönünde bir kampanya..." diye tepki gösterdi. 
İsrail Kanal 10 Televizyonu'ndan gazeteci Barak Ravid de "Netanyahu bir gazeteciye saldırmak için 2001 yılında yayımlanan makalelere ulaşmak için vakit buluyor." iletisini paylaştı. 
Muhalefetteki Siyonist Birlik Bloku lideri Tzipi Livni de "Netanyahu'nun olayla ilgili tutumu ve gazetecinin kardeşine atıfta bulunması, çok utanç verici. Hayatlarımız ve geleceğimizle ilgili kararlar alan kişi, bu." şeklinde tepki gösterdi.
Yeş Atid Partisi (Gelecek Partisi) Genel Başkanı Yair Lapid de Twitter'da "Netanyahu'nun Ben Caspit'in kardeşine saldırması, tünelin dibi." paylaşımında bulundu.
*** 
Görülüyor ki seçim kazanmak için uygulanan yöntem hemen hemen aynı! 
Netanyahu, Tayyip Erdoğan'dan önce seçim kazanarak Başbakan olmuş bir kişi. İlk olarak 18 Haziran 1996-6 Temmuz 1999 tarihleri arasında İsrail'in en genç başbakanı olmuştu. 
Bu dönemde iktidarı, sadece 3 yıl sürmüştü. Ariel Şaron'a başbakanlığı kaptırdı ise de onun ölümünden sonra bir geçiş dönemi yaşandı; ardından 2009'da yeniden Başbakan oldu ve bir daha bırakmadı. 
***
İşin sırrı, bilimsel yöntemler kullanarak tehdit algısı oluşturmakta... Gerçi bu yöntemi Netanyahu icat etmedi. Tehdit algısıyla iktidar olan Hitler, Alman halkını, kendi korkularına inandırdı ve güçlü bir ekonomiyle birlikte o zaman için en ileri teknolojiyi geliştirerek güçlü bir ordu meydana getirdi ve dünya için tehdit haline geldi. Sonrası belli... İkiye bölünerek işgal altına alınan ve sonra birleşen Almanya'nın hâlâ bir ordusu yok. 
Türkiye'de ise muhalefet veya muhalifler, her seçim, Erdoğan'ın "tehdit algısı oluşturmak tuzağı"nın bir parçası veya malzemesi oluyor! Tabii, Türkiye, gerçek tehditlerle karşı karşıya ama 800 bin kişilik ordu 300 bin kişiye düşürüldü! Üstelik bedelli askerliği kural haline getirdiler. Hukuk devletini bitirdiler, savcılara emir veriyorlar. Suriye iç savaşa sürüklendi, faturayı Türkiye ödüyor. Son seçimler, YSK'nın mühürsüz oyları kabul etmesi sebebiyle "yok" hükmünde! Asıl tehdit bunları yapan iktidar değil mi? 

Yazarın Diğer Yazıları