Seçim sonuçları kurgulandı mı?..

Seçim gecesi Halk TV'de Genel Müdür Şaban Sevinç ve Gün Sonu Program yapımcısı İsmail Dükel'le yaptığımız canlı yayında, "Yüksek Seçim Kurulu lağvedilsin, Anadolu Ajansı seçimleri yürütür. Muharrem İnce yanlış adrese yani YSK'ya gitti. Anadolu Ajansı'nın önüne gitmeliydi" dedim.

Anadolu Ajansı'nın seçim sonuçlarını bu kadar hızlı ve AKP ile Recep Tayyip Erdoğan lehine takip etmesinden şüphelenmiştim.

ODA TV kurucusu gazeteci yazar Soner Yalçın, Anadolu Ajansı'nın seçim gecesi "algı operasyonu" yaptığını söylüyor ve 3-4 gündür birçok önemli soruyu gündeme taşıyor.

Dikkatle okuyor, izliyor ve bu sorulara yanıt verecek iktidar sözcüleri ortaya çıkmadı. Yalçın'ın endişelerine destek verip konuyu Türkiye'nin gündemine taşıyacak bir muhalif siyasetçi dahi ortaya çıkmadı.

Muharrem İnce sessiz,

Kemal Kılıçdaroğlu sessiz,

Meral Akşener sessiz,

Temel Karamollaoğlu sessiz,

Bu konulara çok duyarlı olan Doğu Perinçek sessiz,

Selahattin Demirtaş ve HDP eş başkanları sessiz.

Şöyle bir ses var ki güle oynaya "parlamenter rejimin son başbakanıyım" diye sevinen ve tek adam rejimine geçişin Boşbakan'ı Binali Yıldırım'dan:

"Bizim kaybolan oylarımız ortağımızda, ortağımızın kaybolan oyları da başka bir partide. Sonuçta herkes memnun halinden. Parlamento yapısı da bu haliyle herhangi bir sorun teşkil etmiyor."

Eyvah eyvah, Binali Yıldırım da bu sözleri ile MHP'nin gazetelerde yayınladığı "hedef gösterme" listesine kesinlikle girer.

Defalarca yazdım AKP'nin yüzde 7.01 oyu MHP'ye geçti diye.

Defalarca yazdım, MHP'nin yüzde 7 oyu İYİ Parti'ye geçti diye.

Ahmet Hakan'ın Tarafsız Bölgesi'nde gördük ki yüzde 9 oy AKP'den MHP'ye geçmiş.

Devlet Bahçeli yönetimindeki MHP ben çok iyimsermişim ki yüzde 2'ye düşmüş.

Demek İYİ Parti yüzde 9 oyu MHP'den almış.

Okurlarımın dikkatinden kaçmamış İYİ Parti'ye karne vermediğim. Ama merak etmesinler sıra tabii ki gelecek ve açık-seçik yorumlarla bir karne İYİ Parti'ye bir karne de Meral Akşener'e vereceğim.

Şimdi gelelim asıl konumuza.

Boşbakan Binali Bey, "Bizim kaybolan oylarımız ortağımızda, ortağımızın kaybolan oyları da başka bir partide. Sonuçta herkes memnun halinden" diyor.

Demek ki bir bildiği var.

AKP'den kaybolan oyların ortağı MHP'ye gittiğini nasıl çözdü ki?

Ortağı MHP'nin oylarının başka bir partide (İYİ Parti'yi kast ettiğini anlıyorum) olduğunu nasıl tespit etti ki?

Soner Yalçın'ın İçişleri Bakanlığı ve Anadolu Ajansı ile ilgili WhatsApp grubu da dahil ortaya attığı sorulara ne kadar açık ve net yanıt vermiş ki Boşbakan'ı tebrik ve teşekkür etmek lazım.

Vallahi açık söyleyeyim Soner kardeşimin de dikkatini çekmemiş Boşbakan Yıldırım'ın sözleri.

Hürriyet yazarı Sedat Ergin, MHP oylarındaki artışı irdelerken, "AK Parti'nin kuvvetli düştüğü yerlerde MHP'nin yükselişi de dikkat çekicidir" diye yazdı.

Siyaseti kurgulayan AKP demek ki, seçim sonuçlarını da İçişleri Bakanlığı'nın polis, jandarma ve Anadolu Ajansı'nın gücünü de katarak "algı ya da sonuç kurgulaması mı" yaptı?

Bilindiği gibi eski seçimlerde Adalet, Ulaştırma, İçişleri bakanları istifa ediyor ve yerlerine "tarafsız" bakanlar atanıyordu. AKP işte bu hükmü ortadan kaldırarak bu bakanların görevlerine devam etmelerini sağladı. Demek ki, Süleyman Soylu ve İçişleri Bakanlığı'na da böylece seçim algı ve kurgu görevi verildi.

İYİ Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray Millet İttifakı'nın bittiğini açıklarken, "Bizim yaptığımız iş birliği bir koalisyon değildi, bir seçim iş birliğiydi. Seçim hilelerine karşı oyların yabana gitmemesi için bir seçim iş birliği, ittifakı kurmuştuk. Bu seçimlerin sona ermesiyle birlikte bu seçim iş birliğine, ittifakına şu anda bir ihtiyaç kalmamıştır" dedi.

Çıray'a YSK'ya verilen Millet İttifakı ilkelerini bir kez daha okumasını tavsiye ediyorum. Çünkü seçim hileleri ittifakın sadece bir maddesi idi ve çok daha önemli iş birliği hedefleri de yer alıyordu bu metinde.

Neyse konumuz seçim hileleri değil mi?

Soner Yalçın'ın ayrıntıları ile gündeme taşıdığı seçim sonuçlarına ilişkin sorular ve sorunlar üzerine Millet İttifakı neden sessiz kaldı ki?

Yeri göğü, Türkiye'yi, dünyayı ayağa kaldırması gerekmez miydi CHP, Saadet, İYİ ve Demokrat Partilerinin temsilcilerinin?

Yoksa Boşbakan Binali Bey'in "Sonuçta herkes memnun halinden" dediği gibi seçimleri kaybedenler de hallerinden memnunlar mı?

Okurum, Kızılderililerden alınma önemli bir "Hayat Dersi" gönderdi.

Cherokee kabilesinin yaşlılarından biri kabilenin gençleriyle hayat, aşk ve evlilik üzerine konuşurken şunları söylüyor:

"İçimizde iki kurt var ve bunların arasında da korkunç bir savaş var.

Kurtlardan biri;

- Korkuyu,

- Öfkeyi,

- Kıskançlığı,

- Pişmanlığı,

- Açgözlülüğü,

- Kibiri,

- Aşağılık duygusunu,

- Yalanları,

- Üstünlük taslamayı,

- Bencilliği.

Diğer kurt ise;

- Zevki,

- Huzuru,

- Sevgiyi,

- Umudu,

- Paylaşmayı,

- Cömertliği,

- Dinginliği,

- Alçak gönüllülüğü,

- Nezaketi,

- Yardımseverliği,

- Dostluğu,

- Anlayışı,

- Merhameti ve

- İnancı temsil ediyor."

Gençlerden biri soruyor;

"Peki, hangi kurt kazanacak?"

Yaşlı bilge adam kısaca cevap veriyor:

"Beslediğiniz..."

Yazarın Diğer Yazıları