Şeker ister misin?

Türkiye'de artık iktisat kuralları işlemiyor bunu çok iyi anladık! Ancak güzel ülkemizde artık aklın ve mantığın bile geçerliliği kalmadığını görüyoruz.

Merkez Bankası'nın sert faiz indirimleri ile parasını mevduata yatıran zarar ediyor. Dövize yatırsan kamu bankaları satışları ile adeta duvar örmüş. Diğer yatırım araçlarında vergi var. Konut almak istesen düşük faizli kredi nedeniyle fiyatlar uçmuş gitmiş.

Para için geriye tek bir yön kalıyor o da borsa.

Nitekim öyle de oldu. Yatırımcı sayısı 400 bin arttı. Yabancıların ne var ne yok satıp gittiği borsaya yerli yatırımcılar gelmeye başladı.

İlk bakışta bu çok sağlıklı bir durum. Yani sermayenin tabana yayılması. Dev şirketlere yabancıların değil de yerli halkın ortak olması. Dev sanayi şirketlerinin veya bankaların hisselerinin Türk küçük yatırımcısının elinde olması güzel bir gelişme.

Peki gerçekten öyle mi?

Elbette hayır!

Borsa borsa olalı bu kadar büyük manipülasyon görmedi.

Borsada en çok artan hisse senetlerine baktığınızda, yüzde 300 hatta yüzde 500 getiri sağlayan hisse senetleri var.

En çok yükselen senetler batık ve sermayesi olmayan şirketler.

Mesela batık bir film prodüksiyon şirketinin hissesi eski bir bakan tarafından bir apartman dairesi fiyatına satın alındı. Şirketin toplam 12 milyon hisse senedi var. Öz sermayesi bitik yani ekside ama 1 yıl önce 1 milyon dolar bile olmayan piyasa değeri şimdi 13 milyon dolar.

Şeker ister misin?

Yazıma şeker ister misin diye bir başlık koydum. Bu cümle son dönemde özellikle gençlerin dilinde dolaşan bir espri. Bugün bu espriyi borsacılar kullanıyor. Kullanma nedeni ise borsada hisseleri işlem gören küçük bir şeker şirketi hisse senedinin, dünyanın sayılı büyük sanayi şirketlerinden TÜPRAŞ'tan daha fazla piyasa değerine ulaşması. Şirketin hisse senedi neredeyse bin liraya yaklaştı. Hisse senedinin grafiği sadece düz bir değnek gibi ve her gün yükseliyor. 3,5 milyar dolar piyasa değeri ile sadece TÜPRAŞ'ı değil, aynı zamanda dev bankaları bile yakaladı.

Peki bu şirket bu kadar eder mi?

Yok! Ama borsada ediyor. Buna kimse de ses çıkartmıyor. Çünkü borsanın yükselmesi iktidarın hesabına geliyor.

Her gün sosyal medyada şehir efsaneleri gibi borsa hikayeleri dolaşıyor. Doblo arabasını sattı, Mercedes cip aldı, apartman dairesini sattı boğaz manzaralı ev aldı.

Bu haberler borsaya her gün yeni yatırımcının gelmesine neden oluyor. Parasını yıllık yüzde 5 faizle bankada tutmak istemeyen borsaya koşuyor.

Borsa şu an için adeta atom bombası gibi.

Konuştuğum birçok uzman özellikle gözaltı pazarında işlem gören batık şirketlere paranın yöneldiğini söylüyorlar.

Ne bir uzmandan destek almak ne de şirket hakkında bilgi sahibi olmak gerekmiyor. Gereken tek şey şu an için tüyo.

Aranan tüyo ise sosyal medyada.

Borsada bugün için çok tehlikeli bir oyun var ve kaybeden emin olun ki, yine küçük yatırımcı olacaktır. Tıpkı 10 yıl önce olduğu gibi.

Yazarın Diğer Yazıları