Geçmiş yıllarda dolar kuru üzerine yaptığı yorumlar sonrasında 'spekülasyon' iddiası nedeniyle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından hakkında şikayette bulunulan ekonomist Selçuk Geçer, yine ortalığı kızıştıracak bir iddiada bulundu.
24 Ağustos tarihli PPK toplantısından 750 baz puanlık artış kararı alarak politika faizini yüzde 25'e yükselten Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB), bu kararı dövizi baskılamak amacıyla almadığını belirten Geçer, "Türkiye'de sistemin yerine oturabilmesi, ihracat gelirlerinin artması, turizm gelirlerinin artması ve ekonominin düzelebilmesi için Türk lirasının gerçek değerine, enflasyonist değerine gitmesi gerekiyor. Dolar kuru yükseldikçe ben mutlu oluyorum" ifadelerini kullandı.
İşte Geçer'in açıklamalarından öne çıkanlar...
"Geçtiğimiz haftalarda da belirtmiştim. Benim için de 750 baz puanlık artış kararı bir sürpriz oldu ancak piyasalar açısından konuşacak olursak, pek de bir şeyi değiştirecek bir karar olmadığını söyleyebiliriz. Algıyı değiştirecek ve olumlu izlenim yaratacak bir hamle ancak bu karar ile dolar kurunu baskılama amacı taşındığını düşünmüyorum.
Zaten Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye Erkan böyle bir niyetle yapmışsa, bunun işe yaramayacağını göreceklerdir. Ancak dediğim gibi, onların da açıklamalarında hiçbir zaman "Doları düşüreceğiz, dövizle şöyle mücadele edeceğiz" gibi ibareler olmadı. Çünkü yeni ekonomi yönetiminin amacı kuru baskılamak değil. Faizi, kuru ve enflasyonu birbirine paralel bir noktaya getirmek
"DOLAR YÜKSELDİKÇE MUTLU OLUYORUM"
Kurun yükselmesi, Türk lirasının değer kaybetmesi gerekiyor. Türk lirasının enflasyon değerine doğru gitmesi gerekiyor. Bunun uçarı kaçarı yok. İşsiz kalmak istemiyorsanız, gelirleriniz düşmesini istemiyorsanız kurun yükselmesini kabul edeceksiniz. İhracat dip yaparsa, ihracatçı batarsa üretici de batacak. İşsizlik de yükselecek, enflasyon da artar. Bu işin şakası yok. Ben kur yükseldikçe mutlu oluyorum ama sebebini size söylüyorum. Türkiye'de sistemin yerine oturabilmesi, ihracat gelirlerinin artması, turizm gelirlerinin artması ve ekonominin düzelebilmesi için Türk lirasının gerçek değerine, enflasyonist değerine gitmesi gerekiyor.
"DOLAR KURU EN AZ 42 LİRA OLACAK"
Bu enflasyon da dünden bugüne gelen enflasyon değil. Geçmişten bugüne kadar oluşan gerçek enflasyonu hesaplayacaksınız. Buradaki kümülatif oranı bulacak ve ona göre müdahale edeceksiniz. Bu hesaplama da 40-42 lira arasına ulaşıyor. Son derece iyi niyetli hesaplamalarla, TÜİK'in verilerine göre yapılan hesaplamalarla 42 liraları söylüyorum. Bu hamlenin de gelecek yıl içerisinde tamamlanacağını düşünüyorum. 2024 yılında dolar kurunu 42 lira olarak görmek hiç sürpriz olmayacak.
Vatandaşın, ENAG'ın enflasyonunu falan işin içine koymaya kalkarsak dolar nerelere gider düşünemezsiniz. Şunu diyenler var "Abi iyi güzel diyorsun ama dolar arttıkça fiyatlar da artıyor". E bi zahmet öyle olacak. Onu şöyle sorgulayacaksınız "Dolar arttıkça fiyatlar neden artıyor?" diye sorgulayacaksınız. Demek ki siz üretmeyen, ithalat odaklı bir ülkesinizdir. Siz bir manda ülkesinizdir, yani sömürülüyorsunuzdur arkadaşlar. Yerli üreticiniz batmış demektir. Firmalarınız yabancıların eline geçmiş, raflarınızdan pazar tezgahlarınıza kadar her şey yabancı odaklı olmuş, yabancıların kontrolüne geçmiş demektir.
