Millî şarimiz.. İstiklal Marşımızın yazarı.. Dün vefatının 82. yıldönümüydü..

Meral Akşener'in tabiriyle, "Fesli nasipsiz" ne dedi "Millî" şairimiz için;

-Hâlâ 'Korkma' diye başlıyorsun.. Neden korkacağım ulan p.. k.. Mehmet Akif serserinin teki..

Elim titrese de, en hafifleri de olsa, hakaretlerini bilerek yazdım buraya..

Biliyorum sinirleniyorsunuz, dengeniz bozuluyor..

Sinirlenin, dengeniz bozulsun istedim..

**

"Millî" şairimize ettiği hakarete ses çıkarmadı sözde "Millî" iktidarımız..

Bırak ses çıkarmayı, tespit taneleri gibi dizilip ziyaretine gittiler nasipsizin..

**

"Keşke Yunan galip gelseydi" dedi Kurtuluş Savaşımız için..

O savaşın kahramanı, "Millî" orduya komuta etmiş Hulusi Bey, aynı kafadakilere geçmiş olsun ziyaretleriyle meşguldü.. Gıkı çıkmadı..

Gerçi, bugün geldiğimiz noktaya bakarsak, zaten galip gelmiş Yunan.. O yapamazdı, şu garip Cumhuriyete sizin yaptıklarınızı..

**

"Millî" mücadelenin komutanı Mustafa Kemal'e etmedik laf, etmedik hakaret bırakmadı bu fesli nasipsiz..

Mustafa Kemal'den bahsederken, "Millî mücadele kahramanı" diyen sözde "Millî" iktidar ve tayfasından yine gık çıkmadı..

**

Bu "Fesli nasipsiz" İmadeddin Zengi'nin tedrisatından geçmiş, Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi'ye de olmadık hakaretleri etti.. "Kudüs Kudüs" diye caka satan, sözde "Millî" iktidarımızın tek gırtlağından, tek kelime çıkmadı..

**

"Sırada kim var?" diye beklerken, dün haber geldi..

"Mukaddes yol" nedir bilmeyen nasipsizin hedefinde yine "Millî", hem de öyle böyle değil, "Millî" bir değerimiz vardı..

"Dayandı bu kahra, şevki sönmedi; Tuttuğu mukaddes yoldan dönmedi." diyen bir inanç abidesi vardı..

**

Nasipsizin hedefinde bu kez;

"Başka uluslar, çağdaş uygarlığa erişmek için geçmişlerinden uzaklaşmak zorundadırlar..

Oysa Türklerin çağdaş uygarlığa erişmeleri için, yalnız geçmişlerine dönüp bakmaları yeter."

diyen bir "Millî" efsane vardı..

**

Kim o?

Türk Millîyetçiliği'nin fikir babası Ziya Gökalp.. Diyarbakır Çermik'li Ziya Gökalp.. "Türkçülüğün Esasları"nı yazan Ziya Gökalp..

Diyor ki nasipsiz; "Türkçüler Ziya Gökalp'i adam sanırlar.."

Muhtemel tohumuna baktığınızda, zaten Ziya Gökalp'ten rahatsız olmaması mümkün değil..

Tohumda sorun olmasa, bir adam(!) nasıl "Keşke Yunan kazansaydı" der ki zaten..

**

Bu "Fesli nasipsizin" kirli ağzının hedefi olan Ziya Gökalp, Altın Işık'ta, Sultan Alparslan'ın Bizans elçisine verdiği dersi bakın nasıl anlatıyordu;

"Artık yeter! Söyleme ey uğursuz tercüman! Bir elçi olmasaydın, işin olurdu yaman.. Git, söyle Kayser'ine, "Hak, esirger dinini ; Kolay değil fethetmek, arslanların inini. İslamiyet, bir kızdır; bekçisi, Türk bir arslan! Elinde dal kılıcı, bekler onu her zaman!"..

Ve devam ediyordu;

"Git, söyle Kayser'ine, biz sulhü çok severiz.. Lakin harbe girersek, insan değil, ejderiz!

İslamiyet güneştir, biz, onun kıvılcımı.. Yenmeden, kına sokmam, çekersem kılıcımı!

Git söyle Kayser'ine, ufukların süsüyüz!

Baykuştan pervamız yok, biz şahin sürüsüyüz!"

**

Nasıl rahatsız olmasın ki nasipsiz?

Alparslan'ın seslenişini iki kere okuyun, muhatabının Bizans elçisi kadar, bugünün "Bizanslıları" olduğunu anlıyorsunuz..

Şuraya yazıyorum;

Bütün bu nasipsizlerin seceresine bakın, Bizans'tan iz bulacaksınız..

Ben demiyorum, kirli ağızlarından dökülen "itiraflar" diyor..

**

Bunlar sözde "Millî"..

Gıkı çıkmayan ortakları da "Millîyetçi"..

Ama ne kadar "Millî" değerimiz varsa hepsine ahlaksızca saldırıyorlar.. Ve "Millîyetçiyim" diyenler de masa devirmiyor, ısınmış sandalyeden kalkmayı akıllarından bile geçirmiyor..

**

Biz Ziya Gökalp'in "ADAM GİBİ ADAM" olduğunu bildiğimiz kadar, senin "adam" olmadığını da biliyoruz.. Sıkıntı yok..

Lakin..

Neyse, burada durdum..

Şuraya ….. …… ….. noktalı boşluk bırakıyorum..

Herkes vicdanıyla, dilini de korkak alıştırmadan doldursun..

**

Ne dedim girişte, Millî Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un vefatının 82. yıldönümüydü dün..

Ve bu nasipsizlere karşı da, taaa o zamandan uyarmış bizi;

"Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;

Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.

Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın.

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın."

**

Ruhu şad, mekanı Cennet olsun..