“Şenlikler devam etsin diye şehit haberini gizlemek istediler”

“Şenlikler devam etsin diye şehit haberini gizlemek istediler”
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Ordu’nun son şehidi Sözleşmeli Er Salih Altuntaş’ın ardından çarpıcı bir yazı kaleme aldı.

Geçtiğimiz gün şehadet haberi gelen Sözleşmeli Er Salih Altuntaş’ın, ardından kaleme aldığı yazıda sözleşmeli erlerin sorunlarını dile getiren CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Altuntaş’ın şehadet haberi geldiği gün ilçede devam eden şenliklerin yarıda kesilmemesi için haberin engellenmek istendiğini dile getirdi.

Skandala engel olduklarını dile getiren Adıgüzel, “Her fırsatta şehit ve gazi dostu gibi medyaya görüntü verenlerin, Salih’e bu vefasızlığı rahatlıkla yapmaya kalkışması aleni bir riyakârlık değil midir?” diye sordu.

CHP’li vekilin OdaTV’de yer alan yazısı şu şekilde:

"Ordu’da bulunduğum bir gün telefonum çaldı.

Önce kendisini tanıttı. “Vekilim ben Salih” dedi. “Sözleşmeli erim, sorunlarımız çok fazla bunları ne olur dile getirin.”

“Tamam Salih” dedim. Sonrasında defalarca mesajlaştık ve telefonlaştık. Konuştukça sözleşmeli er olarak görev yapan askerlerimizin olağanüstü boyutta sorunları olduğu anladık. Salih öyle şeyler anlatıyordu ki, 7 yıl boyunca kışlada kaldıklarını, evlerine gidemediklerini, bu nedenle yok olan ailelerini, babasız büyüyen ve hatta babasını gördüğünde tanımayan çocukları…

“OĞLUM BENİ TANIMIYOR, BABA DEMİYOR”

“Salih” dedim sizin bir derneğiniz var mı? Bu şekilde beni pek çoğu gazi ve emekli olan askerlerin kurduğu SÖZPER-DER yöneticileri ve başkanı Abidin Bey’le tanıştırdı.

Salih kendi görev yaptığı yerdeki sorunları anlatıyordu. Abidin Bey’e ise bütün Türkiye’den şikâyetler geliyordu. Hepsini bizimle paylaştı. Zamanla benim telefonumun mesaj bölümü, e-posta adresim sözleşmeli erlerin ve eşlerinin feryatları ile dolmaya başladı. Yüzlerce hatta binlerce birbirinden çarpıcı mektup ve mesaj gelmeye başladı. Bir tanesi mektubunda şöyle demişti: “Beş Yıl Doğu görevi sonrası Batı illerinden birinde görev yapıyorum. Evliyim, dört yaşında bir oğlum var. 15 günde bir evimize gönderiyorlar. Bize bir çare bulun. Boşanma aşamasına geldik. Oğlum beni tanımıyor, baba demiyor. Bu zulme bir son verin sayın vekilim.”

Süreç ilerledikçe Abidin Bey ve SÖZPER-DER yöneticileri Ankara’ya Meclis’e ziyaretime gelmeye başladılar. Hem onlara hem de Meclis’te yaptığım konuşmalarda ve telefonda temasımı sürdürdüğüm Salih’e çok inandığım bir sözü sürekli hatırlattım: “Kendi askerlerine iyi bakmayan, bir gün başka ülkenin askerlerine bakar.”

KILIÇDAROĞLU’NA LİNÇ GİRİŞİMİ YİNE BİR SÖZLEŞMELİ ER’İN CENAZE TÖRENİNDEYDİ

Salih, SÖZPER-DER yöneticilerini Sayın Kılıçdaroğlu ile iki defa görüştürmeme vesile oldu. Sayın Kılıçdaroğlu, birçok defa bu konuyu Meclis grup toplantılarında dile getirdi ve bu konuda çok kapsamlı bir kanun teklifi çalışması için beni görevlendirdi.

Ne hazindir ki, daha sonra Ankara Çubuk’ta Sayın Kılıçdaroğlu’na linç girişiminde bulunulan şehit cenazesi de yine bir sözleşmeli erimizin cenazesiydi. Zaten son yıllarda şehit olduğunu duyduğumuz çoğu asker sözleşmeli er.

ŞEHİT SALİH’E SÖZÜMÜZ

Salih, sayıları 25 bini bulan sözleşmeli erlerin, ülkenin her yerinde görev yapan vatan evlatlarının sesi oldu.

Sözleşmeli Er Salih Altuntaş…

Hakkâri’de iki arkadaşını şehit verdiği bir çatışmada ağır yaralandı. Sevk edildiği GATA’da tüm çabalara rağmen o da şehit oldu.

Şehit olduğu gün, Salih’in baba ocağı olan ilçede, Ordu-Aybastı’nın Perşembe Yaylası’nda şenlikler vardı. Bazıları (!) şahadet haberi şenlik sonrasına bırakılsın ve şenlik normal seyrinde devam etsin istedi. Salih’in şehit olduğundan haberi olduğu halde, duymazdan ve bilmezden gelmeye kalktı. Hem milletvekillerini hem de Büyükşehir Belediye Başkanını durumdan haberdar ederek buna engel olduk. Her fırsatta şehit ve gazi dostu gibi medyaya görüntü verenlerin, Salih’e bu vefasızlığı rahatlıkla yapmaya kalkışması aleni bir riyakârlık değil midir?

Sözleşmeli erlerin tamamı maddi sıkıntı çeken ailelerin çocukları. Evin iki erkek evladı olan, Salih ve kardeşi de bu nedenle sözleşmeli askerdi. Salih en son Ordu’ya geldiğinde ailesinin borçlarının bir kısmını ödemiş, kalan kısmını da taksitlendirmişti. Pek çok şehit evinde gördüğümüz gibi Salih’in sıvasız evine de bayraklar astık ve son yolculuğuna uğurladık.

Salih vatanı uğruna şehit oldu. Kendisi gibi on binlerce vatan evladının da sesi ve vicdanı oldu.

Salih’i unutmayacağız.

Salih’e sözümüz; sözleşmeli tüm silah arkadaşlarının hakları için gerekeni yapmaya devam edeceğiz."