Servet Avcı, Türkiyem TV’nin Canlı yayın konuğu oldu

Servet Avcı, Türkiyem TV’nin Canlı yayın konuğu oldu
Yazarımız Servet Avcı, Türkiyem TV’de MHP’deki ve siyasetteki gelişmeleri değerlendirdi. Avcı, 19 Haziran’daki kurultayın MHP tarihindeki en önemli tarihi dönüm noktalarından biri olacağını söyledi.

Yazarımız Yavuz Selim Demirağ’ın sunuculuğunu yaptığı Türkiyem TV’de yayınlanan Başkent Ankara programına konuk olan yazarımız Servet Avcı gündeme yönelik önemli açıklamalar yaptı. MHP’deki değişim sürecini değerlendiren Avcı, MHP’deki değişimin Türkiye’deki siyaset açmanıza yeni soluk getireceğini söyledi.

İşte Servet Avcı’nın açıklamalarından öne çıkanlar:

MYK TOPLANTILARINDA KONUŞAN ÜYE OLMAZDI

MHP’de 3 yıl süreyle MYK üyeliği yapan Avcı, izleyicilerden gelen “Bahçeli’nin başkanlığında bu toplantılar nasıl geçerdi sorusunu yanıtladı. Avcı, MYK toplantılarıyla ilgili “ayda bir toplantı olurdu, genel başkan bize konuşma yapardı ve dağılırdık. Kimse konuşma yapmayı doğru bulmazdı, konuşma yapmak isteyen arkadaşlarımız da büyük bir oto kontrolle hareket ederdi. Görevimiz önümüze gelen karar defterini imzalamaktı. Bizden önce de böyleydi, bizim zamanımızda da böyle oldu.”

MHP’NİN BARAJ ALTI KALMASI TEK ADAM REJİMİNE GÖTÜRÜR

MHP’de değişim yaşanmaması durumunda, oluşabilecek tabloda tek adam rejimine doğru gidilir. MHP baraj altı kalır ve AKP yine tek başına iktidarı gelirse, tek adam rejiminin kesinleşmesi durumu oraya çıkar. Tıpkı Kazakistan’daki gibi…

Bu tabloda daha önce de bir köşe yazımda yazdığım üzere milliyetçilerin önüne 3 yol çıkacaktır. Birinci yol AKP’nin içinde lobi yapmak, siyasette bulunmak, ikinci yol STK’larda faaliyette bulunmak, üçüncü yol kahvede okeye dördüncü olmaktır. Başka seçenek kalmıyor geriye.

servet-yenicag.jpg

1 milyonun üzerinde olan sendika üye sayısı 200 bine düştü. Ticarette benzer bir sorun var... Gençliğimiz iş bulamaz hale geliyor, geleceğe dair umutları kalmıyor.

ÜLKÜCÜLER FOTOSENTEZ Mİ YAPACAK!

Değişim olmazsa yerine vaat edilecek bir şey kalmadı. Genel Merkez herhangi bir şey vaat etmiyor. Bir MYK üyesi “Ülkücüler aş ve iş peşinde değil” dedi… Tam bir facia… Ülkücüler fotosentez mi yapacak. Mesele iktidara gelip Ülkücüler iş bulsun meselesi değildir, mesele adaletli bir sistem kurulması, ülkücülerin de bundan faydalanmasıdır.

Genel merkezin ifadeleri aslında bir iz düşümdür. 1999’da Tansu Hanım ve Recai Bey dinlensin, Cumhurbaşkanlığını düşünür müsünüz diye sorulduğunda “Biz haddimizi biliriz” diye cevap verildi. 21. Asrın Türk asrı hayali kuran bir neslin otoparkta güvenlik olmakla tatminkar olması büyük bir mağlubiyettir.

Her seçimden sonra bir teselli bulundu. Her seçim sonrası bir bahaneye sığınılarak mağlubiyet kabul edilmiyor. Tabi mağlubiyet öksüz bir kavramdır. O yüzden sahip çıkan olmuyor, ama başarı olsaydı liderin kutsanması süreci ortaya çıkacaktır.

ANKET YAPTIRIN KENDİNİZİ SORGULAYIN

MHP’nin tabanında ezik kimlik kalıcı kimlik haline dönüşmeye başlıyor. 1 Kasım’da başka partiye oy vermiş ve şimdi MHP’ye oy veririm diyen vatandaş göremiyoruz. Demek istediğimiz bu… Genel merkeze teklifim bir anket yaptırın farklı firmalara, çarpraz sorgulama yaptırın, sonuçları doğrulayın. Çıkan sonuçlara göre gereğini yapın, ama yapılmıyor.

Sağın klasik bir hastalığı var. Lider kutsayıcılık. Liderin yanlışı benim doğrumdan üstündür düşüncesi. Ne yazık ki sağda böyle bir durum çok yaygındır. Şahsiyetten arınmış isimlerle çalışmayı liderler sever. Yanlışa yanlış diyenleri karakterli isimleri liderler sevmez. Sizin yanınızdan ayrıldığında gidecekleri yer yoktur, o yüzden ayrılmazlar.

servet2.jpg

Fırat Çakıroğlu hala yarası kanayan bir şehit. İnsanlar çok doğal olarak o acıyı liderleriyle paylaşmak istedi. Ancak bu büyük bir gönül kırgınlığı oluşturdu. Ölüm yıldönümünde bile mesaj paylaşılmadı.

19 HAZİRAN TARİHE GEÇECEKTİR

19’undaki tüzük kurultayı seçimli kurultaydan daha önemli… Seçimli kurultayı toy havasında geçirecek olan tüzük kurultayıdır. Eğer tüzük kurultayında çok yüksek oranda bir değişim onayı çıkarsa, yoğun bir katılım olursa bir sonraki seçimli kurultayı sağlıklı bir ortamda geçmesine imkan sağlayacaktır. Delege mutlaka 19 Haziran’a gelmek zorunda. İleride MHP’nin tarihindeki kritik aşamalar yazılırken bir 15 Mayıs diğeri de 19 Haziran olarak kayıtlara geçecektir.

MHP delegesi ayağa kalktı ve iradesine saygı istiyor. MHP’de delege hukukunu inşa etmek istiyor ve bunu korumak istiyor.  Bunu yapmak isteyenler tarih yazıyorlar. Delegeler 19’unda gelecekler kendi örselenmiş kimliklerini öne çıkaracaklar.