Her hafta 120 dakikalık bir dizi yetiştirmek mantıkla izah edilecek bir durum değil. Ne yazık ki, bu koşullar bir yandan dizilerin senaryo, çekim, yapım kalitelerini düşürürken, bir yandan da çalışanların yıpranan sinirleri nedeniyle, olaylara davetiye çıkarıyor.
Her gün iş bırakan emekçilerin, polis çağırmaya kadar giden kavgaların, yapımcı ya da yönetmen, hatta baş rol oyuncusu kaynaklı mobbinglerin haberleri basına yansıyor.
Bu durum nereye kadar gidecek bilemiyoruz. Çünkü bugüne kadar aralarında önemli oyuncuların da bulunduğu, emekçi örgütlerinin düzenlediği kampanyalar sonuç vermedi.
Dizilerin kısalması yolunda adım atılmadı. Yakında dış satışlarda da, hem fazla uzun olmalarından, hem de kalitenin düşmesinden kaynaklı aksamalar bekliyoruz. Belki o zaman doğru yolu bulmak yolunda bir hamle gelir umudundayız.
