Şimon Peres’e, Erdoğan’ın İHH tepkisi soruldu

Şimon Peres’e, Erdoğan’ın İHH tepkisi soruldu
One Minute olayının kahramanı dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Erdoğan’ın İHH’ya yönelik giderken “bana mı sordunuz” sözlerini takdirle karşıladığını açıkladı.

Hürriyet’ten Cansu Çamlıbel’e özel bir röportaj veren eski İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres önemli açıklamalarda bulundu. Peres, Erdoğan’ın “giderken bana mı sordukar” sözlerini takdirle karşıladığını belirtirken, Gazze’den kendilerine yönelik saldırılar olmasa herhangi bir abluka olmayacağını söyledi.

İşte o röportajdan çarpıcı bölümler:

Soru:Kabul edilen metne bakınca neden bu kadar uzun zaman aldığını sorgulamadan edemiyor insan. Sizce iki tarafta da liderler bir anlamda iç politikaya ve seçim süreçlerine kurban mı ettiler daha hızlı varılacak bir anlaşmayı? 

- Süreçte pek çok yanlış anlamalar da var. Mesela Türkiye’de bizim Gazze halkının zarar görmesini istediğimizi sanan insanlar var. Kesinlikle hayır. Biz de onların mutlu olmasını istiyoruz. Onların refahına, huzuruna kastımız yok. Bu nedenle de Gazze’den çıktık onları kendileriyle özgür bıraktık. Barış mutlu sonla başlamaz, barış mutsuz bir başlangıçtır. Barış düşmanlar arasında başlar, dostlar arasında değil. Tünellerin inşasına son vermek, bize füze atmayı bırakmak, çocuklarımızı öldürmekten vazgeçmek onların ellerinde. Biz oradan çıkma kararı aldığımızda onlar için 4 milyar dolara alternatif evler inşa ettik. Tek söylediğimiz şuydu; biz sizi özgür bırakıyoruz, kendimiz de güvende kalmak istiyoruz. 

Tünellerden bahsettiğinize göre Gazze’ye yönelik deniz ablukasını da konuşalım. Ablukanın kaldırılması hep Türkiye’nin önkoşullarından biri oldu. Buna karşın İsrail’in önkoşulu ise Türkiye’deki Hamas ofislerinin kapatılmasıydı. Gelinen noktada iki koşulun da tam olarak yerine gelmediğini görüyoruz. Ambargo hafifledi ama Türk gemileri Gazze’ye yardımı yine Aşdod Limanı’na taşıyacak. Öte yandan Hamas ofisleri açık kalacak ancak Türkiye İsrail’e yönelik saldırılar için kullanılmaması için devrede olacak. İşi uzatan koşullar sonuçta karşılanmadıysa gerçekten de neden 2 yıl bekledik? 

- Dediğiniz gibi gemiler Aşdod Limanı’na gelecek. Madem bu bugün kabul görecekti, neden uzun süre diğer seçenekte ısrar edildi o halde? Bizim Türkiye’nin Hamas’a yardım etmesiyle bir sorunumuz yok. Ama eğer gerçekten Gazze’ye yardım etmek istiyorsanız, saldırılarına son vermelerini söylemelisiniz. Zaten İsrail’i vuruyor olmasalardı, gemiler de, yardım da doğrudan Gazze’ye giderdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anlaşmanın imzalanmasından sonra Mavi Marmara’nın seferini organize eden İHH’ya yönelik eleştirel bir çıkışı oldu. ‘Bana mı sordunuz, izin mi aldınız?’ şeklinde ifadeler kullandı. Bu ton değişikliği sizi şaşırttı mı? 

- Daha önce olmuş olsaydı sevinirdim. Ama hep dediğim gibi geçmiş geçmişte kaldı. Bugün artık hiç anlam taşımayacak türden polemiklere girmeyeceğim. Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıkça bunu dile getirmiş olmasını takdirle karşılıyorum. Daha önce söylenmiş olsaydı düşünceli bir davranış olurdu. Ama sonuçta prensipteki yaklaşım zaten buysa memnuniyetle karşılıyorum.