Sinan Ateş’in arkadaşı Çağrı Ünel’e yapılan saldırının kamera kayıtlarını eşi paylaştı

Cinayet suçundan 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan Mersin Ülkü Ocakları eski Başkanı Çağrı Ünel'e yönelik saldırının görüntülerini eşi Aysu Ünel paylaştı. Aysu Ünel, “Emri veren de uygulayan da aynı” ifadelerini kullandı.

Sinan Ateş'e cinayetten önce destek vermesiyle bilinen Mersin Ülkü Ocakları eski Başkanı Çağrı Ünel, 15 Mart 2022’de 11 kişinin kendisine saldırdığı olayda Kadirli Ülkü Ocakları Başkanı Hüseyin Coşkun Akgüllü’nün korumalığını yapan Emrullah Kaplan’ı öldürdüğü gerekçesiyle 17 Mart 2022’de tutuklanmıştı.

Cinayetle ilgili yargılama tamamlanırken mahkeme, Ünel’in 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti.

Çağrı Ünel'in eşi Aysu Ünel ise saldırı anının kamera görüntülerini X hesabından paylaştı.

Eşine yapılan saldırının Sinan Ateş'e karşı düzenlenen suikastten ayrı değerlendirilemeyeceğini belirten Aysu Ünel, “Emri veren de uygulayan da aynı. Tek fark var: Talimatla yolladıkları bir gencin hayatını kaybetmiş olması. Onlar için kimin öldüğü önemli değil. Yargı onlar, adalet onlar. Hükmü veren onlar. Nasıl olsa üstünü kapatırlar” açıklama yaptı.

İşte Aysu Ünel’in açıklamasının tamamı:

SİNAN ATEŞ'E SUİKASTTEN AYRI DEĞERLENDİRİLEMEZ

Eşim Çağrı Ünel'e yapılan alçak saldırı, Sinan Ateş'e karşı canice düzenlenen suikastten ayrı değerlendirilemez. Emri veren de uygulayan da aynı. Tek fark var: Talimatla yolladıkları bir gencin hayatını kaybetmiş olması. Onlar için kimin öldüğü önemli değil. Yargı onlar, adalet onlar. Hükmü veren onlar. Nasıl olsa üstünü kapatırlar.

"11 KİŞİ BIÇAKLA SALDIRDI"

Olay anı görüntülerinde başına geleceklerden habersiz bir şekilde bankaya gittiği görülen eşim Çağrı Ünel'e Osmaniye, Kadirli ve Adana Ülkü Ocaklarından gönderilen 11 kişinin düzenlediği bıçaklı saldırı esnasında eşimin baba yadigarı silahını cebinden almak için uğraştıklarında, boğuşma esnasında silah ateş alıyor. Hastanede kanamadan dolayı malesef 27 yaşındakı Emrullah Kaplan vefat ediyor. Ve onunla beraber gelen tüm arkadaşları olay yerinden kaçıyor daha’da vahimi Emrullaha araba çarptı sanıyorlar. Elim bu hadiseyi Sinan Ateş'in katledilmesinden ayrı değerlendirmek hukuka gölge düşürmektir.

"EŞİME BİR CEZA KESİP UYGULADILAR"

Bu alçak saldırı; eşim Çağrı Ünel'in çok sevdiği, can gardaşı Sinan Ateş'e yöneltilen haksız ithamlara sessiz kalmaması, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuzun gönderdiği biat elçilerine karşı dimdik durarak onlara biat etmemesi, Hakk'ın, haklının tarafında olmasından yapıldı. Kendilerince eşim Çağrı Ünel'e bir ceza kesip uyguladılar.

Üstleri tarafından verilen emri yerine getirmek için orada bulunan bir genç olan Emrullah Kaplan hayatını kaybetti.

"ASIL AZMETTİRİCİLER 0 11 KİŞİYİ ADANA'DAN MERSİN'E GÖNDERENLER"

Bu olaydan sonra, o günlerde de Sinan Ateş'e itibar suikasti düzenleyenler tarafından, kamuoyunda sanki eşim Çağrı Ünel gidip bu 11 kişiye saldırmış gibi bir izlenim oluşturuldu. Sinan Ateş, yolunda giden eşim Çağrı Ünel'i habersizce arkasından saldıran 11 kişiyi öldürmesi için azmettirmiş gibi paylaşıldı. Asıl azmettiriciler o 11 kişiyi Adana'dan Mersin'e gönderenlerdi. Kendisine arkadan bıçakla saldırılan, iki yaşında bir kız babası olan eşim Çağrı Ünel bir suç işlemedi.

"VİCDANSIZLIKLARI GÖZLER ÖNÜNE SERİLDİ"

Hazırlanan eksik iddianameye bakıldığında gerçeğin bambaşka olduğu da ortaya çıktı. Hayatını kaybeden genç Emrullah Kaplan'a sosyal medyada "Ülkücü şehit" diyerek eşim Çağrı Ünel'e "Ülkücü katili", can gardaşı Sinan Ateş'e de "azmettirici" yakıştırması yapanların elim olaydan sonra kendi aralarında yaptıkları konuşmalarda, hayatını kaybeden Emrullah Kaplan için "bebe", "yazık oldu" gibi sözler söylediği, rahmet bile dilemediği ortaya çıktı. Acımasızlıkları, canilikleri, vicdansızlıkları gözler önüne serildi.

"YARGI ONLAR, HÜKMÜ VEREN ONLAR"

Sinan Ateş'i katledenler eşim Çağrı Ünel'e saldırı emrini verenlerdi. Bizim iddianamemizde de hiçbirinin adı geçmedi. Ne Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ne Adana Ülkü Ocakları Başkanı Cem Tütsoy ne Ülkü Ocakları Teşkilat Başkanı Ömer Şanlı ne de MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un adı iddianamemizde yoktu. Dedim ya: Yargı onlar. Hükmü veren onlar.

"EŞİM DE ÖLEBİLİRDİ"

Eşim Çağrı Ünel, üzerinde siyasi baskı kurulan bir yargılamadan sonra 10 yıl ceza aldı. Evet, bir genç öldü. Orada bulunma sebebi yukarıdan aldığı emri yerine getirmek olan bir genç. O değil de diğer 10 kişiden biri hatta eşimin baba yadigarı silahı olmasaydı belkii eşim’de öle bilirdi. Olay anı görüntülerini izleyenler ne demek istediğimi anlayacaktır. Yere düşmesine rağmen vurmaya, bıçak sallamaya devam ettiklerini hatta yerde dövülen eşimin kenardan telefonla kamera kaydının alınmasını izleyenler bana hak verecektir. Peki, o zaman ne olacaktı? Eminim ki Sinan Ateş'in katledilmesinde olduğu gibi üzeri örtülmek için her şey yapılacaktı.

"ÜLKÜ OCAKLARI VE MHP'YE SIZMIŞ GÖZÜ KARARMIŞ BİR ÖRGÜT VAR"

Karşımızda yargıda, emniyette arkası olan, eski MİT üyelerini hizmetinde tutan; eşim Çağrı Ünel'in ömrünü adadığı Ülkü Ocakları ve MHP'ye sızmış, gözü kararmış bir örgüt var. İşledikleri bu suçlar sadece bizim başımıza gelenler. Allah bilir ya, bugüne kadar bilmem kaç kişinin daha canını yakmış, hayatını karartmışlardır.

au1.png

İlgili Haberler