Sınırımızda İran savaşının provası

İsrail Hava Kuvvetleri’nin Suriye’ye yönelik hava operasyonu, gelen bilgiler geniş perspektivle değerlendirildiğinde, İsrail’in ABD destekli İran ve Suriye’ye yakın gelecekteki büyük saldırısının “provası” olarak nitelenmelidir.
Uzun süredir savaş teknolojisinin son sistemlerini de satın alıp ya da geliştirerek, İran’ın nükleer tesislerini vurmak için yoğun hazırlıklar yapan İsrail ordusu, öncelikle İran - Suriye karşı savunma stratejisinin Lübnan’daki uzantısı Hizbullah’a yönelik saldırıya geçmişti. Ancak İsrail ordusu olası bir savaşta Tel Aviv ve diğer şehirlere yönelik yirmi bine yakın roketi hazır tutan Hizbullah’ı alt edemedi. Uzmanlara göre, Hizbullah roketleri, İran’a büyük saldırının başlamasıyla birlikte İsrail sivil ve askeri hedeflerini vuracak, aynı anda İran şahapları da “Siyonist ülkenin kalbine doğru” uçacaklardı. Yine İran, ABD ile “İki cephede savaş” adını verdiği bu savaşın başlamasıyla birlikte, Basra körfezindeki gemileri batırarak, körfezden Batı’ya petrol sevkiyatını felce uğratma hazırlığı yapıyordu.
Geçen yılın başlarından itibaren ise Putin Rusya’sı Suriye ve İran’a ABD İsrail ya da yalnızca ABD hava saldırısını boşa çıkarmak ya da hafifletmek amacıyla Rus teknisyenlerle mühendislerin bugüne kadar geliştirdiği en modern hava savunma sistemini sattı. Bu sistem “pansırsı atış kontrol ve radar sistemi” olarak adlandırılıyor. Panzır Rusça kalkan ya da kabuk anlamlarına geliyor. Rus Ordusu’nun uzman subay grubu, Suriye ve İran’da son derece karmaşık ve yanlış sinyaller vermeye ayarlanmış panzırı geçtiğimiz ağustos ayında birbirleriyle bağlantılı olarak bu ülkelerin hava sahası üzerinde şemsiye biçiminde kurdular. Panzır-sı, böylece ABD ya da İsrail’in İran’a yönelik nükleer silah sistemlerini imha amaçlı dev hava saldırısına karşı tıpkı gergin bir plastik yüzeye çarpan nesnelerin o yüzeyi delemeyip geri itilmeleri benzeri bir işlev görecek. Aynı anda düşman uçaklarının ve füzelerinin yolda olduğunu kontrol merkezine haber vererek, iki saniye bile geçmeden savunma amaçlı İran ve Suriye füzelerini düşman füzelerine karşı havalandıracak.
İki büyük ülkeyi ve yaklaşık bir buçuk kilometre karelik bir coğrafyayı kapsayan panzır-sı işte ilk kez İsrail uçaklarının saldırılarıyla test edildi. İsrail yetkilileri testin başarılı olduğunu öne sürerlerken o Şam ve Moskova’dan sızan haberler ise SI’ın başarılı olduğu yolunda. Gerçek henüz tam anlamıyla ortaya çıkamasa da her iki tarafın eksiklerini ya da başarılı noktalarını gördükleri bir gerçek.
Ayrıca İsrail, saldırı sırasında ABD’den satın aldığı uzun menzilli ağır bombardıman uçaklarını ilk kez denedi. Bu uçaklar 600 galonluk iki benzin tankını kanatlarının altında taşıdıkları gibi, 1300 kilometrelik bir mesafeyi yakıt ikmali yapmadan rahatlıkla alabiliyorlar. F151’leri operasyonda kullanmayı hesaplayan İsrail, böylece İran’a yönelik büyük saldırının provasını Suriye’nin Türkiye sınırına çok yakın bölgelerinde gerçekleştirdi. F-151’ler bombalarını boş alanlara bıraktılar; ama amaç zaten bombalama değil, SI sisteminin ani saldırıların karşısındaki direnç ve savunma yeteneğini ölçmek, böylece test sonuçlarının ışığında yeni verilerle hava saldırısına karşı düşmanın savunma sisteminin gediklerini ortaya çıkarmaktı.
Sistemin İran’da 60, Suriye’de ise 30 hataryası bulunduğu belirtilirken, Türk sınırına yakın bölgelere yerleştirilmesinin daha korunaklı ve gözlerden uzak tutma amacını taşıdığı da söyleniyor.
Türkiye’nin burnunun dibinde büyük İran saldırısının provası yapılırken Ankara’nın bu konuda ne gibi hazırlıklar yaptığını merak ediyorum. Çünkü bu İsrail saldırısının gösterdiği gibi, Türkiye İran savaşının şu ya da bu biçimde dışında kalamayacak gibi görünüyor.

Yazarın Diğer Yazıları