Sıra Danıştay kararında

Sıra Danıştay kararında

"Danıştay tarihinde bir ilk" dedi Danıştay Başkanı Yılmaz Akçil… Fotoğrafları görmüşsünüzdür, İstanbul Sözleşmesi''nin feshedilmesi kararına karşı duruş sergileyebilen yüzlerce avukat, Ankara''da Danıştay 10. Dairesi''nde görülen davada salonu doldurmuştu. Bir senedir süren bir hukuk mücadelesinin peşinde hâlâ böylesine kalabalık bir kitlenin olması, konunun ne derece mühim olduğunu da herkese anlatıyordu.

Bu kalabalığın tamamı, bir kamu idaresi olan Cumhurbaşkanlığının bir imza ile hukuki ve toplumsal anlamda ehemmiyeti oldukça büyük olan bir sözleşmeden çıkılma kararına itirazlarını kararlılıkla sürdürüyor.

Meclis mi Cumhurbaşkanı mı yetkili?

Daha önce sözleşmenin içeriğini, önemini yazdık, konuştuk. (Merak edenler 25 Ağustos 2019 tarihli "Sorun İstanbul Sözleşmesi''nde mi?" başlıklı yazımı okuyabilir.)

Kadına yönelik şiddet hususunda bağlayıcılığı olan ilk uluslararası sözleşmeden bahsediyoruz. Türkiye''nin de ilk imzacısı olduğu sözleşmeye, 2011 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanmasından beri tarafız. Sözleşmeye dayanarak hazırladığımız 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun''umuz da var. Söz konusu kanun da Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından hazırlandı, kabul edildi ve yürürlüğe sokuldu.

Peki sözleşmeyi feshetme iradesini kim kullandı? Cumhurbaşkanı Erdoğan.

Hangi yetkiyle? Var mı böyle bir yetki?

Yok.

Anayasaya aykırılık

"Cumhurbaşkanı hükümet sistemine geçtik, cumhurbaşkanının her şeye yetkisi var" diye düşünmeyin. İşin aslı öyle değil.

Evet, bu sistemde yürütme açısından tek yetkili isim Cumhurbaşkanı.

Evet, bu sistemde cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ilk elden düzenleme yapma yetkisi de Cumhurbaşkanına verildi.

Ancak Anayasa madde 104''ün 17''nci fıkrasını lütfen açıp okuyun. (Bu madde, "Meclis''in hiçbir önemi kalmadı. Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedersek her şey biter, Meclis''i kazansak da işe yaramaz" diye düşünen tüm muhalif seçmene de cevap niteliğindedir.) Bu hükme göre:

"- Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir.

- Anayasada münhasıran (özel olarak) kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz.

- Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz.

- Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır.

- Türkiye Büyük Millet Meclisi''nin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir."

Eee, Anayasa ne diyor? "Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisi''nin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır" diyor (m. 90/1).

Bu anlaşmayı onaylayan bir kanun mevcut mu? Mevcut. Bu, yasama yetkisine dair bir konu mu? Evet. Bu durumda, bu hükümle çelişen bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılabilir mi? Çıkarılamaz.

İstanbul Sözleşmesi''nden neyle çıkılıyor? Cumhurbaşkanı kararı ile. Neye dayanılarak? 15 Temmuz 2018''de yürürlüğe giren 9 numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin "Milletlerarası anlaşmaların onaylanması, …, hükümlerinin uygulanmasını durdurma ve bunları sona erdirme, Cumhurbaşkanı kararı ile olur" şeklindeki 3''üncü maddesine dayanılarak.

Yürürlüğü Meclis''in onayına bağlı olan ve temel hak ve hürriyetlere dair olduğu için kanunların dahi üstünde yer alan hükümler içeren bir uluslararası anlaşma, Meclis tarafından onaylanmışken, feshin cumhurbaşkanı kararnamesiyle yapılması yetki gaspıdır, Anayasa''ya aykırıdır. Bu husustaki Cumhurbaşkanı kararı ise yok hükmündedir.

İşte, Danıştay Savcısı Aytaç Kurt da görüşünü bu yönde belirtti ve sözleşmeden çekilme kararının hukuka aykırı olduğunu söyledi. Savcı Kurt, hukuk mücadelesini kararlılıkla sürdürenlere umut oldu.

Şimdi sıra, bağlayıcı ve kesin nitelikte olan kararı verecek Danıştay 10. Dairesi''nde. Daire''nin bir ay içerisinde yazılı olarak açıklayacağı karara itiraz edilmesi halinde ise söz, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu''nda olacak. Bakalım, Danıştay da "önce hukuk" diyebilecek mi?

Yazarın Diğer Yazıları