Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Durmuş HOCAOĞLU

Durmuş HOCAOĞLU

Sıra Türkiye'ye mi geldi?

Bu yazımın başlığı bana değil, bir Arap yazarının yazısına âit [*]; cevabım belli olsa gerek zâhir; ben şahsen dört yıldır müteaddid kereler, bunu konu edinen yazılar kaleme aldım: “Tabiî ki sıra Türkiye’ye geldi; hem de çoktan.” Muhammed Halife’nin aklına bu soruyu sormak şimdi gelivermiş; olsun, geç ama yine de bir kazanç sayılır, içeride nice uçuk akıllı aydın geçinen ukalânın göremediği, bir çoğunun da, hedef saptırmak için göz göre-göre üstünü örtmeye çalıştığı bu ap-açık gerçeği Bahreyn’den görmek cidden yine bir basîret sayılsa gerek.

Bu yazının başlığı bir Arap yazarının yazısına âit demiştim, aslında tamâmı ona âit; çünkü, bugün bu köşeyi, benim demek istediğim şeyleri net bir şekilde ifâde eden Muhammed Halife’nin yazısına tahsis, ettim; şimdi hep berâber okuyalım.

Kongre’nin Dış İlişkiler Komisyonu’nun Türkiye’deki Ermenilerin 1915’te maruz kaldığı katliamları soykırım olarak niteleyen bir yasa tasarısını onaylaması sonrası görünen o ki ABD, özellikle de Türkiye’nin bir parçası olduğu İslam dünyasındaki politikalarına ve koalisyonlarına zarar veren kararlar alıyor. Fakat gerçek şu ki, Amerikan politikası dünyanın herhangi bir yerindeki koalisyonlara hiçbir değer vermiyor.

Peki Türkiye’ye yönelik bu düşmanca Amerikan politikasının amacı ne ve Türkiye bu muameleyi hak edecek ne yaptı? Türkiye 1952’den beri NATO üyesi değil mi? ABD İncirlik üssünü kullanmıyor mu? İşin aslı Türkiye’nin tek günahı, hâlâ bir ‘imparatorluk devleti’ olması. Zira 70 milyonun üzerindeki nüfus birçok etnik kimlik ve çeşitli dinlerin mensuplarını barındırıyor. 16 milyonluk büyük bir Kürt azınlık var; Arap azınlığın nüfusu yaklaşık 1 milyon. Aleviler ve Hıristiyanlar gibi dini azınlıklar da mevcut. Britanya ve Fransa’nın Osmanlı Devleti’ni 1. Dünya Savaşı’nda yenmeleri sonrası özellikle de Arap bölgesinden geniş topraklar koparmalarına rağmen, Türkiye büyük bir ülke olarak kaldı ve ‘Yeni Ortadoğu Projesi’ çerçevesinde, bu devletin etnik ve dini temelde birkaç devlete bölünmesi mümkün. Böylece, büyük bir bölgesel devlet olduklarını düşünen Türklerin yol açtığı baş ağrısından kurtulunacak...

ABD Ortadoğu’daki büyük devletleri devletçiklere bölme yönündeki bu projeye uygun çalışıyor. Uygulamaya Irak’tan başlandı; Senato, 29 Eylül’de Irak’ın üç devletçiğe bölünmesini öngören bir karar çıkardı. Kürtler, Şiiler ve Sünnilerin reddettiği kararı, kendilerini Amerikan korumasının varlığı sayesinde her an ilan edebilecekleri bağımsız devlete yaklaştırdığı için bir zafer olarak gördü. Kuzeyde ortaya çıkacak bir Kürt devleti, Irak, Türkiye, İran ve Suriye Kürtlerini kapsayan büyük Kürdistan devletinin kurulmasını ister.

 Kürt nüfusunun azlığı sebebiyle Suriye ve İran açısından Kürt sorunu hafif. En büyük Kürt nüfusunu barındıran Türkiye açısındansa bu büyük bir sorun. Iraklı Kürtler bağımsız olup ‘Türkiye Kürdistanı’nı devletlerine katmak isterlerse, Türkiye’nin parçalanması planı başlar. Bölgesel Kürt Yönetimi şu an, Türkiye Kürdistanı’nın kurtuluşu amacıyla Kuzey Irak’tan harekete geçip Türkiye’nin ulusal çıkarlarına karşı eylemlerde bulunması için PKK’yı destekliyor ve finanse ediyor. Türkiye bunun varlığına ve istikrarını tehdit oluşturduğunu biliyor ancak Kuzey Irak’taki Kürtlerle savaşmak konusunda endişeli. Böyle bir savaş Türkiye’yi zayıflatabilir ve parçalanmasını hızlandırabilir. Özellikle de Kürtleri Türkiye’ye karşı koymaya ve Ankara’yı rahatsız etmeye teşvik eden ABD’yken...

Türkiye’de laikliğin koruyucusu ‘Kemalist İttihatçılar’nerede? Müttefik ABD’nin Türkiye’ye yönelik düşmanca faaliyetleri karşısındaki tutumları ne? Bu Kemalistlerin Batı’ya yönelik tutumlarının aynı mı kalacağını, yoksa ‘dört asırdır Avrupa’yı ‘tehdit ettiği’ söylenen ‘Türk İslamı’nın hedef alınmasına karşı koyup koymayacaklarını bilemiyoruz.

Muhammed Halife’nin yazısı burada bitiyor; ilk cümlenin iptidâsındaki Arap domuzluğu hâriç, iyi bir yazı ve bence son paragraf da çok mühim. Mühim, çünkü, mes’ele, tek nokta hedef olarak Amerika’yı aşıyor ve Batı ile topyekûn bir hesaplaşmayı ve dolayısıyla da Türkiye’nin Batılılaşma serüveninin masaya yatırılmasını îcap ettiriyor.

[*] Muhammed Halife., “Sıra Türkiye’ye Mi Geldi?”., Halic., 28.10.2007., Türkçe Çeviri: Radikal., 31.10.2007, Çarşamba, s.10

Yazarın Diğer Yazıları