Sıradan bir "evet-hayır" gibi görme sakın

Sıradan bir "evet-hayır" gibi görme sakın

Evet-Hayır; ayakkabı kutusu ile ekmek sepeti arasındadır…

Evet-Hayır; Damat Ferit ile İzmir'de ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin arasındadır…

Evet-Hayır; padişahlık ile cumhuriyet arasındadır…

Evet-Hayır; Derviş Mehmet ile Kubilay arasındadır…

Evet-Hayır; Sevr ile Lozan arasındadır…

Sıradan bir "Evet-Hayır" değildir bu…

*

Talan edilmedik devlet malı, satılmadık millet malı, çalınmadık yetim hakkı kalmadı…

Evet-Hayır; dolar kasaları ile yetimin boş kumbarası arasındadır…

Evet-Hayır; yağma ile namus arasındadır…

*

Bu cumhuriyet çok zor kuruldu…

Her karış toprağında üst üste şehitler yatar…

Ve hâlâ fidan gençlerimiz can veriyorlar bu topraklar için…

Karar senin…

Sen bilirsin…

Evet-Hayır; sıradan değil…

Parsel ile vatan arasındadır…

Bekir Coşkun Sözcü

***

Başkanlık sisteminin tehlikesi

--------

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Sandıktan evet çıkması terörle mücadeleye verilen bir destek anlamına da gelir. Evet oyu çıkarsa, bu terörle mücadelenin daha etkin bir şekilde sürdürülmesine de evet anlamına gelir" dedi.

Doğrusunu isterse, tam tersi daha olası:

Eğer Anayasa referandumunda "Evet" çıkar ve değişiklikler gerçekleşirse, partili bir Cumhurbaşkanı'nın elinde bir parti devletine dönüşecek Türkiye'de, toplumsal fay hatlarında gerilimin yükseleceğini düşünmemiz için çok neden var…

AKP, parlamenter sistemin istikrarsızlıklar üreteceğini savunuyor. Ama unutmayalım ki bu sistemdeki krizler, hiçbir zaman rejim krizine dönüşmüyor…

Türk tipi başkanlık sistemi, ülkenin bir yarısını tamamen sistemin dışına itip temsil edilemez hale getireceği için sakıncalıdır. Bunun ülkeye istikrar getirmeyeceği bugünden belli değil mi?

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

***

Milletin "gerileme hakkı" var mıdır

------

Olmayacaktır ya, hadi oldu...

Referandum yapıldı ve "Evet"ler yüzde 55 gibi bir oran çıktı diyelim...

Bir ülkenin rejimi böyle şıpınişi değiştirilebilir, halkın yüzde 100'ü bu sonucu kabullenerek sesini keser mi?

Evet, bir ülke halkı kendi yaşam dönemini düzenleyebilir.

Ama gelecek nesillerin hayatı adına karar verebilir mi? Böyle bir yetkisi olabilir mi?

Bir kurucu meclis kurulsaydı, özgür tartışma ortamı sağlansaydı, rejim değişikliği ciddiyetle ele alınabilirdi.

Ancak mevcut ortamda bunların hiçbiri yok. Belli siyasi görüşte bir halk tabakasının OHAL koşullarında, yani yasaklı bir ortamda vereceği kararın bugünü ve yarınıyla tüm ulusun hayatını biçimlendirmesi söz konusu.

Cumhuriyet'in kurucularından ve 1924 Anayasası mimarlarından Mahmut Esat Bozkurt konuşuyor:

"Bir millet geri gidebilir mi?

Milletin kaytaklık (irtica) hakkı var mıdır? Egemenlik haklarına dayanarak bir milletin gerileme, geri gidiş hakkı yoktur.

Bir neslin, gelecek nesiller üzerinde kötülüğe doğru tasarruf hakkı nasıl kabul edilebilir? Bir nesil, gelecek nesiller üzerinde fenalığa doğru nasıl hükmedebilir? Nasıl olur da bir nesil, gelecek nesillere bir esaret mirası bırakabilir?"

                        ***

Özeti...

Yaşadığı günün gereksinim ve kaygılarıyla sandığa giden bir halk, gelecek nesillerin demokrasi içinde yaşama hakkını elinden alamaz...

Böyle referandum olmaz.

Melih Aşık Milliyet

***

Yanlış biliyorsunuz

----------

"Millet", sadece sizin gibi düşünenler değildir.

"Milli İrade", sadece sizin siyasal tercihlerinize uygun tutum ve davranışları olanların iradesi değildir.

"Demokrasi", sadece sizin gibi olanların ve/veya sizin gibi düşünenlerin haklarını korumakla yetinmez.

"Sandık", Demokrasi için yeterli değildir.

"Yargı bağımsızlığı" olmadan Demokrasi olmaz.

Siyaset ve iktidar üzerinde "Anayasal Yargı Denetimi" olmadan Demokrasi olmaz.

"Anayasal Yargı Denetiminin" ve "Bağımsız Yargının" "Temel Hak ve Özgürlükleri" korumadığı rejim Demokrasi değildir.

"Temel Hak ve Özgürlükler", Demokrasi'nin güvencesidirler; Demokrasiyi yok etmek için kullanılamazlar.

Muhalefetin, "iktidarla eşit fırsat ve olanaklara" sahip olmadığı seçim ve tercihler meşru değildir.

"Çoğunluk kararları" "Milli İrade" olarak dayatılamaz.

"Çoğunluk kararları" "Azınlıkta kalanların temel haklarını ve Özgürlüklerini" yok etmek için kullanılamaz.

"Referandum" bir Demokrasi kurumudur, Demokratik hak ve Özgürlükleri yok etmek, Demokrasiyi tahrip etmek için kullanılamaz.

Emre Kongar Cumhuriyet

***

"Devlet"i alet ediyorlar

--------

Referandum giderek devlet kampanyasına dönüşüyor..

Kaymakamlar evet kampanyası başlatmış..

Rektörler evet videosu çektirmiş..

Kaymakamlar kaymakamları..

Rektörler rektörleri kampanyaya çağırmış..

Yarın, öbürsü gün..

Valiler de katılacaktır.. Dekanlar da.. Profesörler de.. Milli Eğitim müdürleri de ..

Kampanya evet deme yarışına dönüşecek..

***

Çünkü..

Hayır diyene FETÖ'cü gözüyle bakılacak..

AKP milletvekilleri neden anayasa değişikliğini okumadan imzaladı..

AKP milletvekillerinin çoğu neden gözü kapalı evet dedi..

AKP'den hepsi iyi de şu madde içime sinmedi diyen neden çıkmadı..

AKP'den neden tek bir itiraz bile gelmedi..

***

Nedeni belli.. FETÖ'cü damgası yememek için…

Mehmet Tezkan Milliyet