Şirazeyi kaybettiler

Şirazeyi kaybettiler

Ormanlarımız yanıyor…

Bir haftayı geçti.

Bu yazıyı yazarken Hisarönü, Milas, Çökertme, Marmaris, Bodrum, Muğla, Aydın''da yangınlar devam ediyordu…

8 yurttaşımız ormanları koruyabilmek adına can verdi. Elleriyle, tırmıklarla yangına müdahale etmeye çalışıyorlar. Ahırda, bahçede alevlere yakalanan diğer canlarımızı yazmaya elim varmıyor bile.

Ne yazık ki iş bilmezlik, beceriksizlik, rant arzusu adını ne koyarsak koyalım yangınlar göz göre göre ciğerlerimizi yakmaya devam ediyor.

İzliyoruz…

Aynen bizim gibi, bu felaketi yönetmesi gereken Tarım ve yetmezmiş gibi Orman Bakanı olan Bekir Pakdemirli de izliyor.

Artık THK''nın uçaklarının var olduğu gerçeğini kabul ettiler. Ormanlarımız cayır cayır yanarken hangarda tutulduğunu türlü türlü bahaneler ile açıklamaya çalışıyorlar. Bugün konumuz bu değil.

İnsanlar vidanjörlere pet şişelerle su taşıyor, bir ağaç söndürebilir miyim diye yanan yerlere elleriyle toprak atıyorlar, tulumba yöntemi ile yangına pet şişelerle su taşıyorlar.

Onlar da biliyor yangının böyle sönmeyeceğini ama en azından oturup izlemiyorlar. Bir ağaç kurtarabilmek bir insan kurtarabilmek gibi mücadele ediyorlar.

Pakdemirli''nin basın açıklamalarını takip ettim. Şirazesini kaybetmiş durumda. Akıl almaz açıklamalar yapıyor.

Önce bir açıklamasında dedi ki: "Orman teşkilatı yerleşim yerlerini korumaktan, sorumluluk Belediyelerdedir. Yerleşim yerlerini korumaktan ormanların yanmasına müdahale edemedik…"

Herhalde yanlış duydum dedim defalarca dinledim. Ertesi gün inadına bir daha aynı açıklamayı yaptı.

Peki, kaç uçak mücadele ediyormuş.

16 uçak, 51 helikopter, 1 insansız helikopter, iş makineleri, arazöz ve beş binin üzerinde insan gücü.

Soruyorum, 16 uçağı gören var mı?

Belediye Başkanları, bölgedeki insanlar kimse görmemiş. Yok, çünkü yalan söylüyorlar. Muhtemelen helikopter sayısı da doğru değil fakat tek tek sayacak halimiz yok.

Zaten Bakan bu açıklamayı yapıyor ancak Belediye Başkanları adeta haykırıyor. "Yukarıdan müdahale gerek, uçak gerek" diye haykırıyorlar.

Bakan Bey uçaklar konusunda "alan çok geniş olduğundan vatandaşlar semaya baktığında göremiyorlar. Defalarca sorti yapıyorlar" dedi.

Yerseniz…

200 metre yukarıdan su bırakması gereken uçakları vatandaşlar semaya baktığında görememesi mümkün mü?

200 metreden yüksekte su bırakılıyorsa zaten bir işe yaramıyordur. Su, buharlaşıp alevin oksijenle temasını kesmeden yok oluyor.

Tüm Belediye Başkanları, vatandaşlar bu açıklamayı yalanladılar. Bir kaç defa helikopter görülmüş gerisi yok.

Avrupa Birliği ülkeleri yardımlar göndermeye başladılar. İşe bakın gelen uçaklar THK''nın hangarlarda bekleyen uçakları ile aynı marka. Yani eski tarihli, eski teknoloji, bakımsız diye yüzüne bakılmayan çürümeye terk edilen THK uçakları ile aynı.

Devam edelim Bakan Bey neler demiş: "Her yardımı kabul etmiyoruz bunu da belirteyim. 5 tonun altında su atan uçakları kabul etmiyoruz. Bu uçaklar uçuş güzergahında kalabalık meydana getiriyor…"

Vallahi şaka değil.

Havadan müdahale olmayan, insanların elleriyle yangını söndürmeye çalıştığı bir anda biz gelen yardımı 5 ton altında su atıyor diye kabul etmiyoruz.

Öyle bir organizasyon yaparsınız ki abartarak söylüyorum 100 uçak sırayla sortilerini de yapar, koca yangını 5 dakikada da söndürür.

Aklım almıyor.

İnanın aklım almıyor.

Yahu 16 uçak var deniyor. Yangın yerlerinin CHP''li Belediye Başkanları "kardeşim uçak yok" diyor. Bakan "Uçak çok. Yoğunluk oluyor o yüzden her uçağı kabul etmiyorum" diyor.

AKP''li Antalya Gündoğmuş Belediye Başkanı Mehmet Özeren de çıkmış evi yanan yurttaşlara TOKİ tarafından 20 yıl geri ödemeli evler yapılacağını hatırlatarak "Evi eski olan vatandaşlar, ''keşke bizim de evimiz yansaydı'' diyecekler" diyerek gülüyor.

İşte şirazeyi kaybetmek derken bunu söylüyorum.

Nasıl çıkacağız bu işin içinden…

Yanan ağaçları, ölen hayvanları kâbus gibi tabloyu görünce pek de çıkamadığımızı anlıyoruz.

Televizyon kanallarında da çok bilmişler çıkmış iktidarı savunabilmek adına saçmalıyorlar.

Helikopterler daha etkiliymiş, daha fazla sorti yapıyormuş uçaklardan iyiymiş. Uçak bir saatte 2 sorti yapabiliyormuş helikopter 8 sorti yapıyormuş. Uçak 10 ton helikopter 20 ton su atabiliyormuş.

Hırvatistan''dan yardıma gelen THK''nın uçakları ile aynı model olan uçaklar, 40 dakikada 5 defa su aldı ve attı.

Helikopterler de olacak tabii. Uçaklar da olacak. Bu afete müdahale edebilmek için ne gerekiyorsa sahip olacağız. 

Fakat belli ki iktidarın bir takıntısı var. Anlayamadığımız bir şekilde yangınların ilk bölümünde THK''nın uçaklarını kullanmak istemedi. Hâlbuki o gün tamirata başlansa şimdiye birçoğu uçuyor olacaktı. Zaten önceden hazır olmaları gerekiyordu o ayrı…

Eninde sonunda paha biçilemez ormanlarımızı, insanlarımızı iktidarın organizasyonsuzluğu ve öngörüsüzlüğünden kaybettik.

Üzerine yazılacak çok şey var ama şimdi sırası değil.

Şimdi mücadele zamanı…

Yazarın Diğer Yazıları