Sırıtanlar!

Şehit cenazesindeki saldırının asrî failinin elinin öpülme görüntüleri üzdü beni. Hatta ürküttü diyebilirim. Ak Parti'nin görev bekleyen milletvekili ve belediye başkan adaylarının verdikleri mesaj rezalet.

Bir taraftan "Kızgın demiri soğutma" mesajı vereceksiniz, öbür yandan gaz sıkıştırmasını artırıcı gayretlere destek atacaksınız. Bunun adı "oynamak"tır.

"Politika ile şiddet"in sıkça bir araya gelmesi bu tip saldırıların devamının işaretidir. Kimi liderlerin "En Kahraman Rıdvan"ları hep kendi partilerinden seçmeleri inanılmaz.

Nereden nereye

Çubuk'taki linç girişiminden sonra, pişmanlık lafları eden, hatta "ben vurmadım" yalanına sığınan kişiye dikkat edin. Osman Sarıgün'ün "şartlı tahliye"den sonraki coşkusu ortada. Sırıtmasından da anlaşılıyor ki, kafasında "yine yaparım" sabitlenmiş durumda.

Hani bir halk tabiri vardır; "pişmiş kelle gibi sırıtmak". Durum çok kısa sürede bu hâle geldiyse, vay hâlimize.

Bir kaç samimi üzüntü duyan dışında, vaziyet kötü. Ortalık işkembeci vitrinine dizilmiş kellelerden geçilmiyor.

Ders almamak

Tarihimizde bu tip saldırıların sayısı hayli fazla. Kılıçdaroğlu'na yapılanın da sonuncu olacağını sanmayın. Aynı olayda diğer hırpalananlar unutuldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya'nın, kaburga kemiklerinin kırıldığını duyan, bilen var mı?

Tarihsel bir sıralama yaparsak, İsmet Paşa'nın Uşak ve Topkapı'da başına gelenler arşivde. Ayrıca ona yapılan silahlı saldırını failini bir gazetenin başyazarlığına getirmedik mi? Onun da Sarıgün gibi eline sarılıp öpenler çıkmadı mı? Yaşı küçük kızlara musallat olduğu anlaşılınca dahi mürit bulmayı sürdürmüştü. Tuhaf ötesi olan da bu.

Mesut Yılmaz, Taner Yıldız ve Bekir Bozdağ'a yapılanlar ise organize değildi. Psikolojik sorunları olanların marifetleriydi. En organizesi son saldırı. Zira, destekçileri hatta alkışlayanları ağızları kulaklarında poz veriyorlar. Bunların sıkılmaları da yok...

AYNI YERDE

NTV'nin Yakın Plan'ında "yandaş araştırmacıların" ilklerinden "Adil Gür" de vardı. "Her olayda kutuplaşıyoruz"la başladı. "Hukuk, bunun gereğini yerine getirmeli. Önlemek için birlikte çalışmalıyız. Zaten yeterince derdimiz var" dedi.

Gür'ü alkışlamaya hazırlanırken, son dakikada golünü attı. Yüksek Seçim Kurulu'na İstanbul seçimini iptal etmesi gerektiği mesajları yolladı.

Hem Adil Gür'e hem YSK Başkanı Sadi Güven'e aynı soruyu soracağım; "2014'te bugünkü gerekçelerle yapılan itirazların reddedildiğini unuttuk mu?" Hem de görev süresi son anda uzatılan bu YSK üyeleri tarafından.

KOVULDU DERKEN...

Yıldızını 40'la parlatan Buket Aydın'ın kovulduğu dedikoduları artmışken yeniden ortaya çıktı. Konuğu Tamer Karadağlı olunca magazin kesimine epey malzeme dağıttı.

Hayatının büyük bölümünü "Taş Fırın Haluk"lukla geçiren oyuncuda hiçbir değişiklik yok. Yine rol kesti. "Parmak arası terlik" muhabbeti ile girildi, sonuna kadar da bunda ısrar edildi.

"Birlikte zamparalık yaptığım gazeteci arkadaşım bile aleyhimde yazdı" diyebilen oyuncu bazı konularda ise haksızlık yaptı. Mesela, boşandığı eşi Arzu Balkan'a. Bu kızcağız yıllarca Tamer'in cebine harçlık bile koydu. Sonuçta terk edilmeyi hiç hak etmedi.

Tek konuda anlaştık

Tamer Karadağlı ile anlayış birliğine vardığımız konu; yemedikleri. İlginçtir, küçük ağaç dediği brokoli, Brüksel lahanası ve karnabahardan hoşlanmayanlardanım. Hatta bunlara kereviz ve maydanozu da dahil edebilirim.

Unutmadan politik sorulardan kaçışını beğendiğimi ifade etmeliyim. Zaten yağdanlık olmaya ihtiyacı yok. Tepeden gelen talimatla, TRT dizilerinde ya da müzik yapımlarında yer alma niyeti olmadı.

Bu gruba, Zerrin Özer, Yavuz Bingöl ve son olarak Alişan'ı dahil edebiliriz.

***

Bir büyük isim

Dökülen Anadolu Efes'i devralan bir koçtan söz etmek istiyorum. Euroleague'de Barcelona'yı İspanya'da yerle bir eden takımı yaratan bu isim Ergin Ataman. Elindeki malzeme Fenerbahçe kadar zengin değil. Parasal imkanları da. Seyirci faktörü ise Başakşehir'in kapalı salon benzeri.

Bence böyle basketbol sevdalısını elinden kaçıran Galatasaray dövünmeli. Futboldaki yanlışlarının benzerini tüm spor dallarında da yapıyorlar!

GÜNÜN SÖZÜ

Gerçekliği, pek az insan hayal edebilir. Goethe

 

Yazarın Diğer Yazıları