Sırrı'nın sırrı nedir?

Siyaset arenası artık kaçak güreşiyor. Mertlik zaten ortadan kalkmıştı da, şimdilerde hepten Bizans oyununa döndü.

Herkes elindeki kartları yeniden karıyor ve gelecek hesabı üzerinden yeni hamle yapıyor. Son gelişmelere bakın hangi ince hesaplar niçin yapılıyor anlamaya çalışın.

Aralıklardan sızan ışığı görmeğe çabalayın.

Önce hiç yoktan bir darbe tartışması çıkarıldı.

Niye?

Bu soruya cevap vermeden önce Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun fotoğrafını çekmemiz lazım. Başka bir ifade ile durum tespiti yapalım.

Ne görüyoruz ülkede?

BİR: Ekonomi iyi gitmiyor.

İKİ: İşsizlik toplumsal travmalara neden olacak noktaya ulaştı.

ÜÇ: Hazinede para kalmadı.

DÖRT: Yatırımlar durma noktasına geldi.

BEŞ: Halkın iktidar desteği gittikçe eriyor.

ALTI: İşe yaramayacak sanılan muhalefet belediyeleri, AKP'lilere taş çıkarttığı gibi beklenenin üstünde takdir topladı.

YEDİ: İktidar sürekli takoz koyan, engel olan, yapamazsınız edemezsiniz diyen konumuna düştü.

SEKİZ: İktidar politika üretemez, ümit veremez oldu. Adeta tekrara düştü. Bu durum umutları azalttıkça azaltmağa başladı.

DOKUZ: En basit bir maske dağıtımını bile yüz güldürecek biçimde yapamadı.

ON: Para bastı, kime dağıttı belirsiz.

ON BİR: Söylem dili incitici. Sürekli karalamakla meşgul.

ON İKİ: Durumu düzelteceğine dair ümit verici bir çaba görülmüyor. Tam tersine, israf düzeni, taviz vermeden sürüyor.

İşte bu ve benzer manzara karşısında halkın (seçmenin) yeniden dirilişini sağlamak için siyasal manipülasyona başladılar.

"Darbe gelecek diyorlar. Gördünüz mü muhalefet darbeci…" diye bastılar feryadı.

Geçen haftanın tantanası buydu.

Yalan üzerine kurulu olduğu için televizyonların boş tartışmasından başka bir işe yaramadı.

Halk inanmadı.

Şimdi, yeni bir operasyon hazırlığı var. O da başta barolar olmak üzere sivil toplum kuruluşlarını zapturapt altına almak. Bunun gerekçesi, Diyanet-Ankara, İzmir, Diyarbakır baroları arasında yapılan lüzumsuz tartışmaya dayandırılıyor.  

Şimdi, tam bu noktada siyaset ateşine bir kucak odun atıldı. HDP'li Eski Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, ''Bize aracı gönderen, 'şurada kiminle çalışalım, nasıl çalışalım, şunu nasıl yapalım' diye fikrimizi merak eden İYİ Parti bugün bize koordinat biçemez!'' dedi.

Ansızın..

Söylediği şeylerin gerçekliği bir tarafa, seçimler bitmiş, kazanan kazanmış, alan almış satan satmış Millet eleğini duvara asmış, Sırrı Bey'in aklına tam da önceki gün bu mesele düşmüş..

İşe bakın siz.

Ne dersiniz bu zamansız ve apansız söze? Kendilerine madem İYİ Partililer geldi o gün neden konuşmadın? Niye sakladın? Sen açıklasaydın ve bir de ispatlasaydın, biz de İYİ Parti'ye dersini verseydik. O gün konuşmamış, aradan epey zaman geçmiş, gene konuşmamış ama her nedense önceki gün konuşası gelmiş.

Niye?

Durdun durdun da neden tam da bu süreçte suyu bulandırdın? Acaba Sırrı Süreyya denen adam, güç kayıp eden iktidara bir mesaj mı veriyor?

Ne gibi?

"Eğer iktidarınıza devam etmek istiyorsanız, hatırlatırım, biz buradayız. Anlaşırsak bir şeyler olur" tarzında.

Ne alakası var diyebilirsiniz. Söyleyeyim: Siyasette normal seyrinden çıkarıyor. İYİ Parti'nin sanki bir açığı var da ele veriyormuş gibi AKP'nin tezlerini güçlendirmek için ortaya zarf atıyor. Siyaset oyunlarında HDP, İYİ Parti üzerinden yeni bir oyun kurmanın mesajlarını veriyor.

Başarılı olur mu?

Siyaset bu... Bir bakmışsın Cumhur ortaklığı yeni bir düzene girmiş. Kim bilir?

İkinci bir seçenek daha var: İktidarı desteklemek isteyen bir takım güçler, HDP'yi devreye sokarak suyu bulandırıp, taraftar toplayarak güçlenen muhalefetin önünü kesmek istiyor.

 

dfs-004-001-011-001-001-001-002.jpg

Yazarın Diğer Yazıları