Sivas ellerinde çalınıyorsa sazlar..

23 Aralık günü Sivas'tayız..

Havalimanından çıktığımız anda otobüs şoförümüzden geliyor ilk yorum:

-Sivas'ta yıllardır böyle bir konvoy görmedim..

Biz ne yorum yaparsak yapalım.. Ayak bastığımız yerin yorumu önemli..

Uçakta Beşiktaşlıların teveccühü, Kongre binası önünde yerini Yiğido'ların tezahüratlarına bırakıyor..

Akşam Sivas Spor ile Beşiktaş'ın maçı var.. Taraflardan biri gökyüzünde, diğeri yerde sarıyor Meral Akşener'in etrafını..

**

Niye böyle girdim yazıya? Her taraftara gül dağıtan değil, her tarafın samimiyetli karşıladığı bir siyasi Meral hanım.. Yazının bu cümlesi Meral hanımın basın danışmanı olarak değil, bir gazeteci olarak yazılmıştır..

Her rengin kendinden bir parça bulduğu, bir samimiyet yakaladığı siyasi bir tablo ile karşı karşıyayız..

Önemsediğim nokta bu..

Bunu İYİ Parti açısından değil, Türkiye açısından önemsiyorum..

Ortaklıklarını yitirmiş, birbirine bilenmiş, aynı şeye üzülüp, aynı şeye sevinmeyi unutmaya yüz tutmuş bir toplum için, öyle kıymetli notlar ki bunlar..

**

Türkiye'yi bir "Bayram Sofrası"na oturmaya davet eden Meral Akşener, Sivas'ta konuşurken, doğal olarak, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'na bir Fatiha istiyor.. Vesileyle ruhu şad, mekanı Cennet olsun..

Dedim ya girişte, 23 Aralık'ta Sivas'tayız.. Peki önemi ne?

Yakın tarihimizin acı olaylarından birinin yıldönümünden bir gün önce..

Buradan yükselen ses, Sivas'ın en ücra köşesine de, Türkiye'nin dört bir yanına da, mesaj veriyor.. Ortaklıklarımızı yok etmeyi amaçlayan, aramıza kin tohumları serpiştiren komploların, alçak ve hain operasyonlardan birinin adresi Kahramanmaraş'ta, 1978'de yaşanan olayların yıldönümü bugün..

Ve dün Sivas'tan, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'na Fatiha okunan alandan Türkiye'ye yapılan "Bayram Sofrası" mesajı bu yüzden daha kıymetli..

Geçmişin acılarını tamir etmenin yolu, zamanı ve mekanı iyi ayarlanmış, buluşturan sözler..

Madımak olayının yaşandığı sokaktan, Maraş'ın yıldönümünden bir gün önce, Yiğido'ların diyarı Sivas'tan, Türkiye'yi buluşturan bir ses, geleceğimiz için kıymetli bir ses..

**

Bu satırları bir gazeteci olarak değil, geleceği kızı için önemseyen bir baba olarak yazıyorum..

Sadece kulak verildiğinde bu sonuçları çıkarırsınız çıkarmazsınız bilemem.. Ama yakın tarihimize vakıf bir hafızayla, Türkiye'ye nasıl baktığını, ne düşlediğini bildiğiniz bir liderin sözlerini, bambaşka bir ruh, bambaşka bir algı ile takip ediyorsunuz..

Sivas'ta gördüklerim bunlar..

İyi şeyler oldu Sivas'ta..

Meral Akşener Sivas Kongresi'nin yapıldığı tarihi binaya girdiğinde aklımda beliren cümle ile bitireyim:

-Kuruluşun ilk adımı burada atıldı.. Kurtuluşun ilk adımı da buradan atılıyor..

Sivas'ın özeti bu..

"GAZETECİ" İLE YAYIN YAPMAK.."

O kadar özlüyoruz ki, ekranlarda "Gazeteci" görmeyi..

Sorusu soru gibi.. Duruşu "Gazeteci.."

Tuzak kuran değil, soru soran.. Taraftarlık eden değil, merak eden..

Bildiğin "Gazeteci"

**

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Halk Arenası'nda Uğur Dündar'ın konuğuydu, biliyorsunuz..

Tribün lideri gibi yayıncılıkların.. Teslim olmuş gazeteciliğin.. Kiraya verilmiş kalemlerin gölgesinde, bir ışık gibi parladı Uğur Abi..

Dedim ya, "GAZETECİ"nin yaptığı yayının farkıydı, tanık olduğumuz..

"GAZETECİ"yseniz.. Hem de markaysanız..

Devir değişir.. Devran döner.. Gelen olur, giden olur, her şey değişir..

Bir gerçek anıt gibi durur yerinde; "GAZETECİ.."

Meslek adına umudumuzu yeşerttiğin için teşekkürler Uğur Abi, teşekkürler "GAZETECİ.."

Yazarın Diğer Yazıları