YENİÇAĞ, istihbaratı tek elde toplamayı hedefleyen tasarıya 12 Mayıs 2009’da dikkat çekmiş, ardından gelen muhalefet tepkilerini de duyurmuştu.
CHP’li Hakkı Süha Okay, istihbaratta tek yetkiyi İçişleri Bakanı’na bırakan tasarıya ateş püskürdü: İktidar, yeni örgütlenme için kolları sıvadı. Örtülü ödenek kullanacak yetkili müsteşarlık, özel örgütlenmeye giden yolun taşı değil de nedir?

Okyanus ötesi iç güvenlik modeli!..
TÜRKİYE üzerine sivil vesayet örtüsü geçirilmek isteniyor. Sessiz ve derinden sivil darbe yapmaya çalışıyorlar. Tasarı, iç güvenliğimizi okyanus ötesine teslim ediyor. İstihbarata Kurtlar Vadisi ayarı yapılıyor!


İstihbarata sinsi ayar
Kamu Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasına ilişkin tasarıya tepki gösten CHP’li Okay, “Yabancı çalıştırma yetkisi ile iç güvenliğimiz okyanus ötesine teslim ediliyor. İstihbarata sanki Kurtlar Vadisi ayarı yapılıyor” dedi
Yeniçağ, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ı istihbaratın tek patronu yapmayı hedefleyen Kamu Düzeni ve Güvenliği Müstaşarlığı kurulmasına ilişkin tasarıyı 12 Mayıs 2009’da işte böyle manşetine taşımıştı.
Haber:Fatih ERBOZ
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, istihbaratta tek yetkiyi İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a bırakan Kamu Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasına ilişkin tasarının istibdat dönemlerinde görülebilecek bir düzenleme olduğunu söyledi. Okay, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, TBMM gündeminde bulunan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasına ilişkin tasarıyı değerlendirdi.

Sivil darbe hazırlığında
AKP hükümetinin, ’demokrasi’, ’insan hakları’ ve ’hukuk devleti’ söz konusu olduğunda mangalda kül bırakmadığını, Kamu Güvenliği Müsteşarlığı kurulması için de aynı sözlerin arkasına sığındığını kaydeden Okay, “Darbe girişimleri, suikast planları, vesayet gibi kavramların arkasına saklanarak sessiz ve derinden sivil bir darbe yapmaya çalışan AKP iktidarı, artık sivil dikta aşamasına doğru hızla ilerlemektedir.” dedi. Hükümetin Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı ile ’aklından hiç çıkarmadığı kendi derin devletini’ oluşturma çalışmalarını son noktaya taşımak istediğini savunan Okay, şöyle devam etti:

Yeni bir örgütlenme
“Siyasal iktidar, devlet içinde derin yapılanmada yeni bir örgütlenme için kollarını sıvamaktadır. Bu yalnızca CHP’nin iddiası değildir. Hükümet kendi ağzıyla da itiraflarda bulunmaktadır. Şimdi sormadan edemiyoruz; AKP’nin özel timleri için yeni bir yapı mı öngörülmektedir? Bu özel timler, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı aracılığıyla 81 ilde örgütlenmek mi istemektedir? Örtülü ödenekten yararlanacak, operasyonel görevi olmadığı halde inceleme ve denetleme yetkisi olacak ve bu yetkisini hangi kuruluşlara karşı kullanacağı belli olmayan, çalışanların nasıl seçileceği ve nitelikleri hakkında yeterli bilgi bulunmayan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı iktidarın özel örgütlenmesine giden yolun taşları değil de nedir?”

Okyanus ötesine teslim
“Sayın Bakan’ın ’esnek ve yasa metnine yazılmamış’diye belirttiği örgütlenmenin hukuk devletiyle bağdaşır bir yanı yoktur” diyen CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, “Bu istibdat dönemlerinde görülecek bir düzenlemedir. Abdülhamit dönemi uygulaması ile karşı karşıyayız. Bu tasarı ile sözleşmeli yabancı çalıştırılma imkanı getirilmektedir. Yabancı çalıştırma yetkisi alarak iç güvenliğimiz okyanus ötesine teslim edilmektedir. İstihbarata sanki Kurtlar Vadisi ayarı yapılmaktadır” şeklinde konuştu.

Sivil vesayet örtüsü geçirmek istiyorlar
CHP’l Hakkı Süha Okay, AKP’nin kendi derin devletini ve dikta yöntemlerini yaşama geçirdiğini öne sürerek, “Türkiye üzerine sivil vesayet örtüsü geçirilmek isteniyor” dedi. AKP’nin kitabında ’demokrasi’nin yazmadığını kaydeden Okay, Başbakan Erdoğan’ın kendilerine sivil dikta yakıştırması yapanları ’tek parti zihniyetiyle yoğrulmuş siyasetçiler’olarak nitelendirmesine de tepki gösterdi. Okay, “Anlaşılan Sayın Başbakanın Türk siyasi tarihi konusunda bilgi eksikliği bulunmaktadır. CHP askeri vesayetlere bedel ödemiştir” diye konuştu. Okay, AKP’nin tüm istihbaratı tek elde toplayarak, istihbarata ’kuma yönetimi’getirmek istediğini de savundu. Okay, bir soru üzerine Ümraniye davasının kimi gizli tanıklarının, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı içerisinde yeni bir yapılanmanın unsuru olacağını da kaydetti.

Bülent İvedik demek daha doğru olur
CHP’li Okay, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, kendisine yönelik suikast girişimi iddialarıyla ilgili söylediği “Türkiye’de yaşayan bir insan ahmak değilse bu olayı nasıl küçültebilirsiniz?” şeklindeki sözlerine de sert çıktı: “Kimse bu lafa alınıp da dava açmasın. Sayın Arınç bakan olduktan sonra kontrolünü tamamen yitirdi. Bakanlık kendisine dokundu, ağzı bozuldu. Recep İvedik filmlerinden etkileniyor. Kendisine artık Bülent İvedik denmesi daha doğru olur. Televizyon kanallarının Sayın Arınç’ın kimi açıklamalarını biplemesi lazım.”