Her hafta bir veya birkaç hakem için feryat yükseliyor. Sonuçta olanlar bazı yönetici ve teknik adamlara fatura ediliyor. Futbolcular bu listeye alışkın, her ne kadar "Ben haklıyım" deseler de cezayı gerçekten hakedenler onlar.
Arada korunup kollananlar var. Aynı şeyleri söyleyen Sergen Yalçın'a 4 maç cezayı dayayanlar sıra Ali Koç'a geldimi üçotuz paraya işi bağlıyorlar.
Kara cübbeliler
Size bir şey söyleyeyim mi; TFF Başkanı olana kadar sempati beslediğim Nihat Özdemir'e olan sevgim eridi gitti. Fikret Orman'ın "sevgi erozyonu"na kapılıp gitmesine bir tık kaldı.
Geçmişimizde öğretim üyelerinin iktidarı protestoları ilk kez merhum Adnan Menderes döneminde gerçekleşmişti. Erdoğan'ın bazı Dışişleri mensuplarına "monşerler" deyişini başlangıcı olarak kabul edebiliriz. Hoş, Cumhurbaşkanı'nın bu tip etiketleri bitip tükenmek bilmiyor. Onda malzeme çok.
Kurtuldu derken
Bülent Arınç AK Parti'nin kuruluşundan bu yana en önemli politikacılarından. Onun hakkında o kadar tezvirat var ki, ardı arkası kesilmiyor. Ondan miras epeyi laf biriktirdim.
Bağırsak meselesi
FETÖ'cülerin tezgahı Kozmik Oda kumpasında önce, "Beni öldüreceklermiş" diye konuştu. Ardından "Ordu bağırsaklarını temizliyor"u ilave etti. Üçkağıt ortaya çıkınca attığı bipleri unutuverdi.
En büyük şanssızlığı ise damadının Gülen müridi olması. Tam "yırttı" derken adliyede yeniden yargılanmanın yolu açılıverdi. Erdoğan'ın örgütle ilgili verdiği demeçler ortada. Anında damat beye "Politikanın Var Odası"na gidiş yolu göründü.
Fırçayla başladı
Ağır laf sokuşturmalar bir yana, damadın "temiz kağıdı" elinden alınmak üzere. Bu durumda Bülent Arınç'ın sesi soluğu kayboldu.
Anlayacağınız bu kez Var Odası'ndan çıkan karar için gerçekten endişe duyuyorum. Çünkü, sahadaki futbolda da, Var Odası'nda da kararları veren tek kişi...
Buluşma yarın
Geri sayım sona ermekte. Trump-Erdoğan görüşmesi Pentagon'un niyetini açıkça ortaya koyacak. Son kıvırmayla "askerleri geri çekme"nin yalanların en büyüğü olduğu belirlendi. Önce, "50-100 kişi bırakırız"la başlandı. Dün sabah itibarıyla 600'e çıkıldı. Koyun pazarlığı gibi, kaça bağlanacak?..
Bir şey söyleyeyim; Türkiye Trump'un isteklerinin tümüne evet derse F-35'ler de dahil ambargonun tamamı kalkar.
Açmaz
Biz hâlâ Putin'den medet umuyorsak yanmışız. Adam TSK'yı İdlib'den sonra Münbiç'den de kovalamak üzere. Türkiye üç yandan kuşatılmışken hâlâ bir takım masallar anlatılıyor.
Bırakın vatandaşlarımızı bir yana mültecilerin öğünleri küçültülmüş. Çıkmış milyon nüfuslu şehirler inşaa etmekten bahsediyor. Tam bir kara mizah... Durumu kaderciliğe bırakmışız. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri'nin dediği gibi; Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler...
Sizden gelenler
Dikkat ediylorum bazı şahıslar için yollanan mesajlar hız kesmiyor. Bunların başında Prof. Dr. Kürşad Zorlu geliyor. Erzurum'dan Yaşar Bütün'ün yazdıklarını sözcü olarak aldım:
"Çok değerli Burhan Ayeri abimiz; Ülkenin getirildiği duruma çok üzülüyorum. Sizi gururla hergün okuyorum. Sesimiz oldunuz. Son zamanlarda Prof. Kürşad Zorlu ile ilgili yazılarınızı dikkatle takip ediyorum. Kendisi beni her zaman heyecanlandıran değerlerimizden. Gelecek için ondan ümitliyim. Duruşu ve samimi yüzü şu kirlenmiş siyaset ortamına ilaç gibi gelecek. Bu kadar fazla partiyle anılması zarar verir diye kaygılıyım"
***
Tamer Bilge'nin mesajına teşekkürler. Gerekli kişilere ilettim.
DÜZELTME: Hıncal Uluç mesaj yolladı; Burhan Felek Ödülü'nü alırken "tamamı vefat etmişti" demedim. "Bir kısmı vefat etmişti" ifadesini kullandım diyor.
