Siyasi depremler

Deprem sadece doğa faciası mı? Yapıların çökmesi insanların hayatlarını kaybetmesi mi? 20. Yılında Marmara depremini her yıl olduğu gibi çok acı görüntülerle anımsadık.

Tedbir aldık mı? Hayır…

Tam tersine depreme dayanıklı binaları "bütçe açığı" kapatmak için "İmar Affı" ile yasal hale getirdiler…

Siyasi depremdir İmar Affı…

Bayındırlık eski bakanı Cengiz Altınkaya dün şu mesaj gönderdi:

"Hala medeni bir toplum olamadık. İmar affı ile ne olduğunu bilmeden gayri yasal tüm yapıları kabul ediyoruz.

Para uğruna yapılacak iş midir?

Hiç olmazsa statik kontrol şartı getirilir. O bile Yok!

Kayıplarımızı çok çabuk unuttuk. 

Allah onlara rahmet eylesin…"

Okuyan, anlayan, hataları düzelten olur mu?

Kesinlikle olmaz…

Değerli okurlarım,

17 yıllık AKP döneminde o kadar siyasi deprem yaşadık ki hangi biri ile başlasam, hangi birini yazsam bilemedim ama birkaç örnekle sıralayayım.

- En büyük siyasi deprem 15 Temmuz alçak FETÖ darbe kalkışmasıdır.

Bir numaralı sanığı terörist başı Pensilvanya'daki malikanesinde yaşamaktadır. Türkiye ise iadesi için Amerika'da tek bir dava dahi açmamıştır.

- Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik, Ergenekon, Balyoz ve casusluk davaları çok açık ve net siyasi depremdir.

AKP Diyarbakır eski milletvekili Abdurrahman Kurt, 25 Aralık 2014 tarihinde Ahmet Hakan'ın canlı yayın Tarafsız Bölge programında AKP'nin askeri vesayeti bitirmek için Cemaat ve ABD ile AKP'nin işbirliği yaptığını şöyle açıklamıştı:

Kurt: Doğrudur biz de ittifak yaptık. Şimdi biz yaptık. Ben kendim bizzat birçok görüşmelerde oldum. Çok da sevdiğim… Çok da bizim için…

A. Hakan: Kiminle görüşmelerde bulundunuz?

Kurt: Cemaatle, Cemaatle yani biz

A. Hakan: Siz kişisel olarak mı?

Kurt: Bütün yani eşimiz, dostumuz, akrabamız, yani insanlarımız var bu konuda çevremizde… Şimdi burada yadırganacak bir durum yok, o da (Fethullah Gülen) bu ülkenin bir gerçeği idi. Ve biz askeri vesayete karşı biz mücadele verirken Türkiye'de onlar (FETO cemaati) yanımızdaydı. Biz bir şeyi karıştırdık.

Onlar bu askeri vesayetin ilk defa Rusya üzerinden yapılması ile ilgili olarak bize yanımızda olmaları ile ilgili görevlerindenmiş…

A. Hakan: Anlamadım Rusya'mı cemaati görevlendirmiş.

Kurt: Hayır Amerika şöyle Amerika'da bağlı olan gruplar oradaki yapı, bu Ergenekon sürecinde ilk defa askeri vesayet kendini Rusya'ya yaslanarak onun da sebebi Irak Kürdistan'daki stabiliteyi bozmakla ilgiliydi.

A. Hakan: Cemaat kiminle anlamadım…

Kurt: Cemaat Amerika'da, Amerika ile beraber cemaat bizim yanımızda yer aldı.

A. Hakan: Amerika'nın sizin yanınızda olduğunun farkında mıydınız?

Kurt: Bunun sebebi vesayetin, vesayetin, askeri vesayetin onlar hatayı şöyle yaptılar. Darbeyi Rusya'ya dayanarak yapmaya kalktılar. Bunun da sebebi…

A. Hakan: Kimler?

Kurt: Ergenekon vesayet dediğimiz askeri vesayet dediğimiz…

A. Hakan: Ergenekoncular öyle bir dakika ben şeyi anlamadım.

Kurt: Çok net söyledim bir daha açıklayayım o zaman

A. Hakan: Siz, Amerika, siz (AKP) cemaat üçünüz ortak askeri vesayeti mi yıktınız Türkiye'de?

Kurt: Evet. Aynen böyle de okuyabilirsiniz…

İzlemek isteyen değerli okurlarım bu linkteki Tarafsız Bölge programında Ahmet Hakan ile canlı yayın konuğu AKP Diyarbakır Eski Milletvekili Abdurrahman Kurt'un video kaydını izleyebilirler:

İşte siyasi Türk Silahlı Kuvvetlerine "kumpas" olduğu yargı kararları ile de kesinleşen siyasi bir deprem de şudur…

AKP + Amerika + Cemaat = Ergenekon + Balyoz

Kurt'un bu sözleri delil değil mi?

Anayasal suç yani kumpasın nasıl kurulduğu açık, seçik itiraf edilmiyor mu, anlatılmıyor mu?

Türk Silahlı Kuvvetlerinin tutuklanan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ ve yüzlerce subayın bu kumpası kuranlar hakkında dava açtılar mı? Sanmıyorum.

Yargıtay'da aklanmaları onlar için belki yeterli mi?

- 16 Nisan referandumu ile yapılan rejim değişikliği de siyasi depremdir.

Bugün görülüyor ki partili cumhurbaşkanı anayasaya göre tarafsızlık yemini etmesine rağmen resmen siyasi taraftır.

Parlamenter rejim yerine oluşturulan tek adam rejiminin yarattığı siyasi ve ekonomik sıkıntılar çok açık şekilde vatandaşı mağdur etmektedir.

- Yandaş Medya oluşturma siyasi depremdir.

Halkın haber alma hakkı anayasa güvencesi ile sağlanmaktadır. Kamuya ait medya kuruluşları iktidarın resmi borazanı, özel medya kuruluşları da onlarla yarışan yandaşlar olarak iktidarı "tek ses" olarak desteklemektedir.

- Dış Politikada, eğitimde, istihdamda, sağlıkta, tarımda, sanayide, ticarette yaşadıklarımız en ağır siyasi depremlerdir…

Allah büyük Türk milletini doğal ve siyasi depremlerden de korusun… Amin.

Yazarın Diğer Yazıları