İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Kudüs Buluşması’nın sonuç bildirgesinde, “Barışı seven tüm dünya ülkelerinden, uluslararası kuruluşlardan, Kudüs’teki siyonist işgalin sona ermesi için gayretlerini yoğunlaştırmalarını istiyoruz” denildi.
Bildirgeye, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ın Danışmanı Rahman Dost da (solda) imza attı.
Siyonizme karşı birlik çağrısı
Kudüs Buluşması’nın sonuç bildirgesinde, “Siyonist işgalin bitmesi için gayretler yoğunlaşmalı” denildi.
Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı, İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği ve Filistin Dayanışma Birliği’nce düzenlenen Uluslararası Kudüs Buluşması’nın sonuç bildirgesinde, “Barışı seven tüm dünya ülkelerinden, uluslararası kuruluşlardan, Kudüs’teki siyonist işgalin sona ermesi için gayretlerini yoğunlaştırmalarını istiyoruz” denildi. “İstanbul Bildirgesi” başlığıyla açıklanan metinde, buluşmaya, aralarında Müslüman ve Hristiyan din adamları, siyaset, düşünce ve kültür önderleri, sendika ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin bulunduğu 5 bin kişinin katıldığı belirtildi.
Kudüs kutsal mekanımız
Bildirgede, etkinlik kapsamında Filistin halkının sorunlarının ele alındığı ifade edilerek, Filistinliler’in, Gazze ve Batı Şeria’da süren kuşatmayla karşı karşıya oldukları dile getirildi.
Müslümanlar ve Hristiyanlar’ın kutsal mekanlarına yönelik tehlikeli saldırılar, Mescid-i Aksa çevresinde yapılan kazılar hakkındaki bilgi ve tespitlerin gözden geçirildiğinin belirtildiği bildirgede, şunlar kaydedildi:
* Kudüs, bir barış şehri, medeniyetlerin buluşma yeri, güvende olmasıyla insanlığın huzur bulacağı kutsal bir mekândır. Oraya saldırı, savaşların ve çekişmelerin alevlenmesine yol açar. Medeniyetin devamı için bu şehrin iyimserlik, adalet ve insani yaşayışın bir örneği olarak kalması gerekir.
* Siyonist işgalciler, Kudüs’ün batısını 1948’de, doğusunu da 1967’de işgal etmişlerdir. Bu, ırkçı, yerleşimci, mütecaviz, tarihin akışına karşı terörist bir işgaldir. Kudüs, Filistin, Golan, Şeba çiftlikleri üzerindeki işgalin mutlaka son bulması gerekir.
* Bu sebeple işgale, zulme ve sömürgeciliğe karşı olanların, Filistin halkının vatanının özgürleştirilmesi için verdiği mücadeleyi desteklemesi gerekir
* Kudüs’teki tarihsel mekanları yoketme amaçlı ırkçı yerleşim çalışmaları, Filistin halkının ulusal ve dini haklarına tecavüz anlamına geliyor.
* Bu çalışmalar, kuşatma yoluyla ve Kudüs’ün boğazını sıkan ırkçı duvar vasıtasıyla yürütülüyor. Tüm bunların amacı, Kudüs halkını göçe zorlamaktır. Kesinlikle reddedilmesi ve kınanması gerekir.
* İslam ve Hristiyan kutsal mekanlarına, özellikle kutsal Mes-cid-i Aksa’ya yönelik tehlikeli saldırılar, bu mescidi yıkılmakla tehdit eden kazılar ve yerine Süleyman heykeli inşa etme planı, bölgede ve dünyada barış ve istikrarı tehdit etmektedir.
Taviz vermeyiz
* Tüm bunlar insanlığın ortak mirasına ve medeniyetine yönelik saldırıdır. Dünya halklarının buna karşı çıkması ve bu çalışmaları durdurması gerekir.
* Kudüs ve Filistin’de, nükleer silahlara sahip siyonist işgalin, yayılmacı, düşmanca düşüncelerle devam etmesi, sorunun temel kaynağıdır.
* Kudüslü ve Filistinli mültecilerin yurda dönüş hakları, hem kişisel hem de toplumsal açıdan tartışmasız bir haktır ve kimsenin bu hak üzerinde pazarlık yapmaya ya da taviz vermeye yetkisi olamaz.
İşgal sona ermeli
* Barışı seven tüm dünya ülkelerinden ve uluslararası kuruluşlardan Kudüs’teki siyonist işgalin sona ermesi için gayretlerini yoğunlaştırmalarını istiyoruz.
* Çoğunlukla Filistin halkının yurdundan çıkarılmasının sebeplerini teşkil eden kararlar alan BM’den, bu halkın üzerindeki kuşatma ve düşmanlığın sona ermesi için sorumluluğunu yerine getirmesini istiyoruz.
Haber : Alev Sipahi