Siz neden bahsediyorsunuz?

Ne dedi Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Uzaya gidiyoruz!"

Ama ne yazık ki bu iş öyle kolay değil. Mevcut koşullarda parayı basıp uzaya bir şekilde gidebilirsiniz.

Fakat baştan sona Türk bilim insanlarının ortak çalışması, hesaplamaları ve yerli üretim uzay araç gereçleriyle bir uzay hamlesi yapmak ise bugün de 2023'te de imkânsız.

Bunun için en az 70-80 yıl önceden hedef programlar yapmalısınız.

Öyle ki zaten bırak 70 yıl öncesinden plan yapmayı biz daha 70 yıl önce döşenmiş demiryollarını yönetemiyoruz.

8 Temmuz 2018 Çorlu Tren Faciasını hatırlıyorsunuz değil mi?

Kim unutur ki bambaşka hayallerle yaşayıp giderken yitip giden canları…

Herkes kazanın menfezin "kayması" sonucu olduğunu söylemişti. Denetleme raporları ise öyle demiyor. Raporlara göre; "uzaya çıkan" Türkiye'nin demiryollarında yeni bir Çorlu facialarına neden olacak 302 adet hemzemin geçidin bulunduğu ortaya çıktı.

Üstelik hemzemin geçitlerde son 3 yılda 271 adet maddi hasarlı kaza meydana geldiği, bu kazaların sonucunda 153 kişinin hafif yaralandığı, 43 kişinin ağır yaralandığı ve 48 kişinin de hayatını kaybettiği tespit edilmiş.

Raporda çözüm olarak ne sunulmuş peki?

Kritik hatlarda bulunan 302 adet hemzemin geçide hemen alt veya üst geçit yapılması önerilmiş. Yapılmış mı bilinmiyor.

Hatırlarsınız…

2018 yılında hatırlarsanız Ankara-Konya seferini yapan Yüksek Hızlı Tren, Yenimahalle ilçesine bağlı Marşandiz İstasyonu'nda yol kontrolü yapan kılavuz tren ile çarpıştı. Kazada üç makinist ve altı yolcu hayatını kaybetti, 47 kişi de yaralandı.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusun Yener yaşananlarla ilgili "Sincan-Ankara hattında henüz sinyalizasyon bulunmuyor. Yapım aşamasındaydı. Kazanın olduğu hatta makinistler birbirleriyle telsizle veya cep telefonu ile haberleşiyorlardı. Kazanın sebebi muhtemelen bu" demişti.

Yine bu yıl Ankara'da iki yük treni kafa kafaya çarpıştı. Kazada iki makinist hayatını kaybetti. BTS Genel Sekreteri Özdemir, "Hattın sinyalizasyon sistemi tamamlanmadığı için yine bir facia yaşandı" diyerek isyan etti.

Yine aynı raporda bu konu ile ilgili skandal tespitler var.

Şöyle ki…

Demiryolu hatlarındaki sinyalizasyon sistemlerinin kısımlar itibariyle yapılan ihaleler kapsamında büyük bölümü yabancı firmalar olan yüklenicilere yaptırıldığı görülmüş. Bu kapsamda farklı yazılım ve donanımların kullanılmak durumunda kalındığı anlaşılmış.

Yani Türkiye genelinde tek bir sinyalizasyon sistemi yerine her yerde başka bir sistem kullanılmış.

Sinyalizasyon sistemlerinin temel çalışma prensibi, bir hat üzerinde demiryolu araçlarının birbiri ile karşılaşmadan ve karışıklığa meydan vermeden emniyetli bir şekilde seyretmelerini sağlamak.

Türkiye Devlet Demir Yolları şebeke hat uzunluğu 12 bin 639 kilometredir. Sinyalizasyonun devreye alındığı hattın uzunluğu ise 4 bin 896 kilometre olup bu da 13 farklı firma tarafından yapılmış.

Yapımı devam eden sinyalizasyon hat uzunluğu 2 bin 388 kilometre iken bu da 4 farklı firma tarafından yapılıyor.

Mevcut 4 bin 896 kilometre sinyalizasyon hat kesiminin 4 bin 893 kilometresi yüklenici veya altyüklenici yabancı uyruklu firmalar tarafından üstlenilmiş. Sadece geriye kalan 3 kilometrelik hat kesimi TÜBİTAK BİLGEM tarafından gerçekleştirilmiş. Yapılmakta olan sinyalizasyon hat kesimlerinin ise 1.083 kilometresi TÜBİTAK BİLGEM sorumluluğunda yürütülüyor.

Raporlara göre bu kadar farklılığın olması tüm hatların aynı anda sinyalizasyon sistemleri ile donatılması hem teknik açıdan hem de yatırım bedeli açısından mümkün olmamasından kaynaklanıyor.

Demiryolu sinyalizasyon sistemlerinin kurulum maliyeti ise çok pahalı…

Kurulmak istenen sistemlerin özelliklerine, fonksiyonelliklerine, hat durumuna vb. etkenlere bağlı olarak değişiklik göstermekle birlikte kilometre başına 130 bin ila 500 bin Euro seviyelerinde oluşabiliyor.

Bakın bu rakam kilometre başına!

Yatırım maliyetlerinin büyüklüğü de dikkate alındığında, yapımı devam eden sinyalizasyon sistemlerinde TÜBİTAK BİLGEM payının artmakta olması, sistemlerin yerlileştirilmesi ve yazılım/donanım çeşitliliğinin azaltılması açısından olumlu ve desteklenmesi gereken bir uygulama olarak değerlendiriliyor.

Yani demem o ki uzaya giden memleketimde bilim kurumları daha demiryollarını güven altına alamıyor.

Siz neden bahsediyorsunuz?

(Devam edecek)

Yazarın Diğer Yazıları