Şöyle  yazıyordu, mavi bir vosvos otomobilin arkasında:

- Bizim maviye sevdamız, Selanik'te dünyaya açılan bir çift mavi gözle başladı..

Dile, kolay geliyor okurken.. Ama o bir çift mavi gözün dünyaya açılmasıyla başlayan serüvenden, neler çıktı neler..

İyi bir evlat çıktı önce.. Ardından iyi bir öğrenci.. Sonra iyi bir asker.. İyi bir teşkilatçı.. İyi bir istihbaratçı.. İyi bir komutan.. İyi bir entelektüel..

İyi bir bağımsızlık aşığı.. İyi bir anti-emperyalist.. İyi bir Türk Milliyetçisi.. İyi bir memleket sevdalısı.. İyi bir düşünür.. İyi bir öğretmen.. İyi bir lider.. İyi bir önder..

İyi bir Cumhurbaşkanı..

Ve nihayetinde, bütün bu iyilerden de, pırıl pırıl bir Cumhuriyet..

Mustafa Kemal Atatürk'ün serüveni bu..

**

O iyi adam, bir 10 Kasım günü, beyaz bir ata binip göç etti.. Bir kez daha, ruhu şad olsun.. Biz kendisinden razıyız, Allah da razı olsun..

**

O iyi adamın önderliğinde kurulan Cumhuriyetimiz, bugün zorda, darda.. Ve bugün, hepimize ayrı ayrı görevler düşüyor:

Önce iyi bir evlat olmak.. Ardından iyi bir öğrenci.. Sonra iyi bir asker.. İyi bir teşkilatçı.. İyi bir istihbaratçı.. İyi bir komutan.. İyi bir entelektüel..

İyi bir bağımsızlık aşığı.. İyi bir Türk Milliyetçisi.. İyi bir memleket sevdalısı.. İyi bir işçi.. İyi bir mühendis.. İyi bir memur.. İyi bir işadamı.. İyi bir diplomat.. İyi bir usta.. İyi bir kalfa.. İyi bir doktor.. İyi bir gazeteci.. İyi bir düşünür.. İyi bir öğretmen.. İyi bir anne.. İyi bir baba.. İyi bir lider..  İyi bir Cumhurbaşkanı..

**

Mustafa Kemal Atatürk, öyle başardı..

Hepimiz kendi alanımızda iyi olursak, biz de böyle başaracağız..

SEÇİM BARAJI..

"Yüzde 10'luk seçim barajı rejim açısından önemlidir.. Rejimi koruyabilmek amacıyla alınmış bir önlemdir.. Dolayısıyla Milliyetçi Hareket Partisi, seçim barajının yüzde 10'da kalmasından yanadır.."

Haziran 2015'teki seçimden önce bir mülakatta böyle demişti, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli..

**

"Yüzde 10'luk seçim barajı Türkiye için ağır.. Baraj düşürülmeli" dedi..

Önümüzdeki seçimlerden önce böyle dedi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli..

**

Doğrudur, yüzde 10'luk seçim barajı siyasal kürtçülerin yanısıra aslında siyasal İslamcılar açısından da bir rejim önlemi olarak düşünülmüştü.. Bu satırların yazarı baraj konusuna takıntılı değil..

Ancak Devlet Bey'in 1.5 yıl içindeki bu farklı duruşuyla ilgili.. Diyor ki Devlet Bey:

- Görülüyor ki, bazı partiler ittifaklar ya da seçime bağımsız girerek bsaraj engelini aşıp, mecliste grup kurabiliyor..

Devlet Bey'in görülüyor ki dediği hadise, 1991'den sonraki hemen tüm seçimlerde, zaten görülendi.. Yeni bir durum değil yani 22 yıldır görülen bir durum..

Bu durumda, gerekçe, barajın amacına hizmet edememesi, kadük kalması değil..

O halde bu çıkışın sebebi ne olabilir? Anket sonuçları mı?

Devlet Bey bu anketleri hiç önemsemediğini vurgular her defasında.. O yüzden sebep bu da değildir muhtemelen..

Tabi benimki tahmin, anlamaya, okumaya çalışıyorum..

Dolayısıyla düşünüyorum.. Düşününce de gelip bir yerde takılıyorum:

- Bağımsız olarak girdiklerinde 20-25 milletvekilinde kalan siyasal kürtçüler,  baraj sorunu olmadığında 81 milletvekiline kadar çıktı.. Şu anda da MHP'den fazla, 52 milletvekili var..

Bu şartlarda, barajın mantığı açısından bakıldığında, barajın kalkması mı iyi, kalması mı?

Ben baraj mevzuuna, sebep-sonuç üzerinden bakıyorum.. Neden kondu, ne işe yaradı..

Sistem ve doğal olarak ülke bekası ile ilgili yüksek hassasiyet taşıyan herkesin de, bu pencereden baktığına inanıyor, inanmak istiyorum..

Aksi her yol, matematiği açısından yanlış anlaşılır, baraj endişesine çıkar..

**

Ben bunları düşünür, bunları yazarken, haber geldi, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da açıklama yapmış..

Daha önce "HDP'nin barajı aşması MHP'nin işine yarar" diyebilen Semih Bey, iktidara da mesajlar veriyor..

Ama inşallah meslektaşlarım sorularla gitmezler üzerine.. Yoksa muhtemel ki, "Siyaset artıkları, küflenmiş zihinler" falan diye dalar mevzuya, ortada baraj-maraj kalmaz....

Du bakali n'olcak..

GÜNÜN SÖZÜ

Bu sona nasıl geldim diye soruyorsan, kendine sorduğun ilk soruyu hatırlayacaksın.. / Ramiz Dayı