Çok kimse, Ukrayna''nın Rusya tarafından işgaline, ideolojik gözlükle baktığı için gerçekleri söyleyenleri, kendisi gibi bir taraf zannediyor!

İdeolojik bakış zaten körlüktür!

Ben gazeteci olduğum için ideolojik görüşleri bir tarafa bırakarak her şeyden önce çıplak gerçeği görmeye ve göstermeye çalışıyorum. Yaşanan olayların Türkiye’ye etkilerini, ancak böyle değerlendirebiliriz.

***

Başından beri diyorum ki “Zelenski ‘NATO, NATO’ diye bağırarak sürüye kurt çağırmıştır. Rusya’ya gerekçe kazandırmıştır!”

Bunu ifade etmek, Rusya’nın haklı olduğunu söylemek değildir. Sadece durum tespitidir.

Şimdi ne oldu?

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, son olarak “NATO''nun Ukrayna''yı kabul etmeye hazır olmadığını anladıktan sonra bu konuya ilgimi kaybettim. İttifak, Rusya ile yüzleşmekten korkuyor” dedi.

Peki, NATO’nun yardıma koşmayacağını görmek için Ukrayna’nın işgal edilmesini beklemek ülkeye çok ağır bir fatura çıkarmadı mı?

Bizim söylediğimiz budur!

Zelenski ayrıca Kırım ve Donbass''ın tanınmasına ilişkin soruya da “Bunu tartışabiliriz ve oradaki insanların nasıl yaşayacakları konusunda bir uzlaşma bulabiliriz” sözleriyle cevap verdi!

***

Türkiye, şimdilik Rusya’nın Ukrayna’yı işgali konusunda akıllı bir politika takip ediyor. “Şimdilik” diyorum çünkü Amerikan dayatmalarına direnemeyen bir iktidar var. Öyle ki Amerikan baskısıyla Montrö’yü bile tartışmaya açmak istemişlerdi.

Şimdiki tarafsız duruş, hem dış politikada hem de içeride Erdoğan yönetimine güç kazandırıyor. Bu tespitten dolayı beni de iktidar yanlısı gibi görmeye hazır olanlar çıkabilir! Çünkü her olaya önyargıyla bakıyorlar. Hayır, öyle değil, gerçek bu!

Tabii bir Amerikan uçak gemisinin Çanakkale Boğazı yakınlarında beklediğini, buradan kalkan savaş uçaklarının Romanya hava sahasında tur attığını da hatırlatmak isterim!

***

İsa Kocakaplan dostumuz ise “Madem savaş uçağın yoktu, niye bindin Amerikan kayığına?” içerikli yazımdan dolayı, “Rusya 2014’te Kırım’ı niçin gasp etmişti? Eski Varşova Paktı üyeleri niçin NATO’ya sığınıyor? Rusya’yla birlikte Varşova Paktı’nı canlandırmayı niçin düşünmüyorlar?” diye sordu.

Bugünkü tabloya Zelenski’nin politikasının yol açtığını söylemek, Ukrayna’nın Rusya tarafından işgalini ve daha önce Kırım’ın Rusya tarafından ilhakını onaylamak anlamına mı gelir? Bu da vahim bir önyargıdır.

Eski Varşova Paktı üyeleri ise Yalta paylaşımıyla ABD ve İngiltere tarafından Sovyetler Birliği’ne bırakılan ve tek tek işgal edilen ülkeler idi. Rus boyunduruğundan kurtulur kurtulmaz da kendilerini NATO kampına attılar! Türkiye ise ABD’nin etki alanına bırakılmıştı!

***

Toparlayacak olursak, sorunun özü ABD’nin Karadeniz’e hâkim olmak için Ukrayna yönetimini kullanmasından kaynaklanmaktadır. Ukrayna, NATO’ya girmiş olsaydı, Bulgaristan, Romanya, Türkiye hatta Gürcistan ile birlikte Karadeniz bir Amerikan gölü haline gelecekti!

Bazıları, “Karadeniz’in Rus gölü olması daha mı iyi?” diye soruyor!

Rusya’nın güneyden kuşatılması bir tarafa, Karadeniz NATO gölü olursa, Türkiye kuzeyden de Amerikan kuşatması altına girmiş olur! Bunu mu istiyoruz?

Türkiye, ABD tarafından, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Doğu Akdeniz, Irak’ın kuzeyi ve Suriye’nin kuzeyinden kuşatılmış değil midir? Şimdi bunu Karadeniz ile tamamlamalarını mı istiyoruz?

Denilebilir ki “Karadeniz’den Rusya kuşatması altında değil miyiz? Üstelik Rusya, Suriye’de de askerî üsler kurmuş değil midir?”

Doğrudur ama Cumhuriyet kuruldu kurulalı, İncirlik’ten kalkan bir Amerikan U-2 casus uçağının Rusya üzerindeyken düşürülmesi dışında Karadeniz’de sorun yaşanmamıştır.

ABD ise NATO toplantılarında, Türk subaylarının gözüne parçalanmış Türkiye haritasını sokuyor, bunu görmek ve “Atatürk politikası” takip etmek gerekmez mi?