Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Sosyal gerileme emareleri!

Sosyal dokunun çözülmesi, toplumsal dayanışmanın kopması, dini inançların sarsılması, siyasi-politik yüzeysellik ve geleneklerin etkisini yitirmesi toplumsal gerilemenin başlıca nedenleridir.

Maddi alandaki ilerlemeyi manevi alan taviz vererek karşılarsa bu sonuçta toplumsal gerilemeye neden olur. Daha net bir ifadeyle söylersek; Maddi alandaki gelişmeler manevi alanda gerilemeye neden oluyorsa toplumsal çözülme de başlamış olur.

Türkiye siyaset, seçim, dolar, Suriye derken toplumsal sağlığını tehdit eden gelişmeleri görmezlikten geliyor.

-1979 yılında evlenen ve 25 yıl evli kalan bu sürede 6 çocuğu olan çift 2004 yılında boşanıyor. Şiddetli geçimsizlik boşanma nedeni olarak kayda geçiyor. Aradan on beş yıl geçiyor sonra bu çift 2019 yılında yeniden evleniyor.

Boşanma nedenlerini cahilliğe, yeniden evlenme nedenlerini ise "Aşık olduk herhalde sonradan" diyerek açıklıyorlar.

-Aydın'ın bir ilçesinde bir baba oğluyla tartışıyor. Oğul tartışmanın ilerleyen aşamasında babasını altı yerinden bıçaklıyor ve kaçıyor. Kanlar içerisinde bulunan baba hastaneye kaldırılıyor. Babanın hayati tehlikeyi atlattığı açıklanıyor.

Evlenme, boşanma, intihar ve cinayet olaylarındaki artıştan ziyade oluş biçimleri tehlike sinyalleri vermektedir.

Şu sebeplere bakınız: 'Kopya çekmeme izin vermedi, öldürdüm.' 'Yol vermedi, vurdum.' 'Yan baktı, saldırdım.' '25 yıl geçindim. Sonra şiddetli geçimsizlik oldu, ayrıldım. 15 sene sonra yeniden evlendim'.

Şaka gibi...

Karı koca ya da baba evlat ilişkisini elbette bu tür münferit olaylar açıklamaya yetmez. Ama bu tür olayların meydana gelebiliyor olması da aile yapısının ne hale geldiğini gösterir.

-Medyaya yansıdığına göre İstanbul'daki bir devlet hastanesinde bir hasta ameliyathanede unutulmuş. Ameliyatlarda makas ve sargı bezi unutulduğunu çok kez duymuştuk ama ameliyathanede hasta unutulmasına ilk defa tanık oluyoruz.

Saatlerce ameliyathanede bekletilen hastaya, doktorların mesaisinin bittiği ve hastaneden çıktığı söylenmiş. Hasta "Beni tamamen ameliyathanede unuttular. Doktorların çıktığı ve mesai saatlerinin bittiği söylendi. Ancak ben 4-5 saat orada yatıyor bir şekilde bekledim." demiş.

-Adana'da 1 kişiyi öldürdüğü 2 kişiyi de yaraladığı ileri sürülerek tutuklanan zanlının cinayeti, bir başkasıyla alacak verecek meselesi olan şahısların yanlışlıkla kendi evine gelmesi sonucu işlediğini iddia etti.

Edinilen bilgiye göre, alacaklı olan kişi alacaklı olduğu kişinin evi yerine başka bir kişinin evinin kapısına gidiyor. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüşüyor ve çıkan çatışmada sonuç itibarıyla bir kişi ölüyor iki kişi de yaralanıyor.

-Yolda yürüyen E.B adlı kişiyle 3 kişi arasında "yan baktın" diyerek tartışma çıkıyor. Devamında E.B adlı şahıs bu üç kişi tarafından silahla vurularak öldürülüyor. Cinayet zanlısı olarak yakalanan şahıslar öldürmeyle ilgili olarak birbirlerini suçluyorlar.

-Konya'da kaldırımda yürüyen gence, yaklaşan minibüsün içindeki 3 kişi, adres soruyor. Genç, adresi bilmediğini söyleyince minibüsün içindekiler, gence ve çevreye rastgele ateş ediyor. Kurşunların isabet ettiği iş yerinin camları kırılırken, genç de kalçasından yaralanıyor.

Alacaklının adresi şaşırması, yoldan geçenlerin bakış algılarının farklılaşması, yoldaki gencin adres bilmemesi ya da ameliyathanede unutulmanın maliyeti insan hayatı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu tür olaylar için kullanılacak tek kavram "pisi pisine" ya da "ne şehit ne gazi oldu" deyimidir. Olguların oluş biçimine bakıldığında mantığın bütünüyle devre dışı kaldığı görülür. Tehlikeli olan işin bu tarafıdır.

Olan biten bize "Bedava yaşıyoruz bedava" diyen Orhan Veli'nin şiirini hatırlatıyor. Ancak O, "Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava." Diyordu. Bu sözler günümüze 'Kelle fiyatına yaşam, ölüm bedava; bedava ölüyoruz bedava' diye uyarlanabilir.

Yazarın Diğer Yazıları