Sosyal medya ve arşiv unutmuyor
Zamanında iktidarı eleştirerek…
İktidarın en zayıf yerinden vurarak…
Her ortamda iktidarın becerisizliklerini ortaya dökerek…
Milletin canının acıdığı noktaları, “Bu zalim iktidar” diyerek, o günlerde yine millete şikâyet eden...
Velhasıl o günkü sorunları dile getirişinde, iktidarın artık iş yapamadığını…
Milleti kurtaracak olanın ancak ve ancak kendisinin ve partisinin olacağını anlatmaya çalışıyordu.
Önce iktidarın eksiklerini paylaşıp, sonra da alternatif nasıl olunur, onu gösterecekti.
Millet de onu iktidar yaparak ödüllendirdi.
*
Mesela ilk yıllarda dönemin iktidarını eleştirirken ki söylemlerinden bir tanesi:
“(…) Bak şu anda seçime gidebiliyorlar mı?
Yüzleri var mı?
Esnafın arasına çıkabiliyorlar mı?
Halkın arasına…
Tarım köylüsünün arasına gelebiliyorlar mı?
Pamuk tarlasına girebiliyorlar mı?
Pancarda varlar mı?
Öyleyse… öyleyse… tek çözüm kalıyor!
Seçim… seçim… seçim!” diye iktidarı seçime zorlamasıydı.
Bu da etkili olmuştu.
*
Nitekim iktidara gelip de ilk on yılında başarılı gözüken Erdoğan, on yılın sonunda önce duraklama, ardından da gerileme dönemine girdiğinde…
Dünlerden bugünlere yaptıkları icraatları:
Haksızlıkları…
Adaletsizlikleri…
Milleti fakirleştirmesini, daha doğrusu yıllar önce kendisinin büyük bir heyecanla ve coşkuyla eleştirdiği ve o günün iktidarının yapamadıklarını yüzlerine vururken, bugün de millet, Sayın Erdoğan’a başarılı olmadığını yansıtan ayna tutmaktadır.
Hani bugün, yukarıdaki konuşmanın videosu, sosyal medya denilen o mecrada, öyle hızlı yayılmış ki o video epey bir beğeni ve bir o kadar da yorum almış.
*
Sosyal medyada beğeni sayısının fazla olması da yapılan işin iyi olduğu ya da kötü olduğu anlamını taşımıyor.
O videoyu…
Fotoğrafı…
Ya da yazıyı görenlerin olumlu-olumsuz tepkilerini gösteriyor.
Ancak bu beğeniler, ‘Takdir’ anlamında tıklanmamış.
Ne anlamda tıklanmış?
Sayın Erdoğan iktidarı, dünkü söylediklerini bugün, günümüz ana muhalefetine aynı şeyleri söyletir olduğunu göstermiştir.
Günümüzün ana muhalefeti, muhalefeti de bugün Sayın Erdoğan ve vekilleri için:
“Bak şu anda seçime gidebiliyorlar mı?
Yüzleri var mı?
Esnafın arasına çıkabiliyorlar mı?
Halkın arasına…
Tarım köylüsünün arasına gelebiliyorlar mı?
Pamuk tarlasına girebiliyorlar mı?
Pancar kaldı mı?
Öyleyse… tek çözüm kalıyor!
Erken Seçim… erken seçim… erken seçim!” diyorlar.
*
O gün, iktidar seçim yapmak istemiyordu, bugün de Erdoğan’ın erken seçim yapma niyeti yok.
Dünün iktidarı -belki düzeltirim diye- iktidar umudunu sürdürmek istemişti, bugün de Erdoğan ‘Belki bir mucize olur ve iktidarımı bir dönem daha sürdürürüm’ umudunu taşıdığı için olsa gerek, erken seçim istemiyor.
Ama dün ülkenin seçmeni Erdoğan’ı iktidara taşımıştı, bugün de bugünün seçmeni, Erdoğan’ı iktidardan edecekmiş gibi görünüyor.
Çünkü bu millet, Sayın Erdoğan’ın günümüzde yaşattığı gerçeği görmesi için kendisine ayna tutuyor.
Hem daha ne yapsın!
Sürecin hayra yorulacağına inanamıyorum!
Biri bunu açıklasa da öğrensek hani!
Şüphesiz, Mevla’m güzel eyler de Kulları Güzel eyler mi orası şüpheli!
“Aile içinde kötü olabilir ama memleket için çok iyi. Onun için Atatürk ‘Büyük’ insandır”
Madem AKP I. parti gözüküyor Daha beklemeden sandığı getirse hani!
Hani “Kanmayalım, kandırılmayalım” diyorum
Geç bunları anam babam!
Biz idare ediyoruz Sizin canığız sağ olsun!
Sayın Kılıçdaroğlu biraz sabır, biraz metanet lütfen!
Muharrem İnce ve CHP









