'Sovyet Tehdidi Karşısında Türkiye'nin NATO'ya Girişi'

'Sovyet Tehdidi Karşısında Türkiye'nin NATO'ya Girişi'

Gündemimiz NATO. Biz de kaç gündür NATO üzerinden yürüdük ve Prof. Dr. Mehmet Saray Hocamızın kıymetli çalışması "Sovyet Tehdidi Karşısında Türkiye''nin NATO''ya Girişi - III. Cumhurbaşkanı Celal Bayar''ın Hatıraları ve Belgeler" (Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 248 s.) kitabına atıfta bulunduk.

Şu zamanda okunması, el altında bulundurulması gerekli bir çalışma. Mehmet Saray Hocamız, eserinde, Sovyet tehdidinin bizi NATO''ya nasıl mecbur ettiğini şahitli ispatlı ortaya koyuyor.

Mehmet Saray, Celal Bayar''dan tarihî bilgiler alıyor. "Ön söz"den okuyalım:

"Atatürk''ün doğumunun yüzüncü yılı dolayısıyla yazdığım ''Atatürk''ün Sov­yet Politikası'' kitabını bir gecede okuyan Celal Bayar, bendenizi çağırarak ''Oğlum, Atatürk''ün Sovyetlere karşı takip ettiği siyaseti çok iyi tespit etmişsin, lütfen bu sahada çalışmaya devam ediniz'' şeklinde iltifatta bu­lunmuştu. Bu şekilde başlayan dostluk haftada bir gün kendilerini ziyaretle vefatına kadar devam etmişti. Kendileriyle Millî Mücadele yıllarını, Tür­kiye''de komünist faaliyetlerini, demokrasi mücadelesini ve nihayet Tür­kiye''nin NATO''ya girişindeki gayretlerini uzun uzun konuşmuş ve her ko­nuyla ilgili birer mülakat yapmıştım. Atatürk''ün Sovyet Politikası''nın bir nevi devamı olarak Türkiye''deki komünist faaliyetlerini ve nihayet Sovyet tehdidi dolayısıyla Türkiye''nin NATO''ya girişi konusunu bir kitap halinde hazırlama ricamı lütfedip kabul eden III. Cumhurbaşkanımız ile iki yılı aşkın bir süre, bu konu üzerinde çalıştık."

Mustafa Kemal Atatürk''ün komünizm karşısındaki net tavrı da bu kitapta şahit ve delilleriyle ortaya konuyor.

Hocamız "Ön söz"de "Bilindiği gibi, Atatürk, şu üç ana sebepten dolayı Türkiye''nin komünizmi kabul edemeyeceğini ifade etmişti" diyor ve o sebepleri sıralıyor:

"1. Millî Mücadeleyi yöneten TBMM ''hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin­dir'' prensibi ile çalışmaya başlamış ve Türkiye''nin yolunun millî irade yani demokrasi olduğu gerçeğini vurgulamıştı. Türkiye''nin bu yoldan dönmesi mümkün değildi. / Komünizm prensipleri millî ve dinî akidelerimize uymadığı için kabulü mümkün değildi. / Komünist sistem ekonomik kalkınmayı bir tek doktrine bağlamıştı. Hâlbuki Türkiye ekonomik kalkınma için bütün imkânları denemek kararında idi. / Atatürk''ün sağlığında Türkiye bu politikaları takip etmiş ve komünist prensiplere itibar etmemişti."

"İçindekiler", eserin değeri hakkında bize bir fikir verecektir:

I. Rusların Türkiye Siyaseti // II. Rusya''da 1917 Bolşevik İhtilâlini Yapanlar ve Gayeleri // III. Türk-Rus (Sovyet) İlişkilerinde Ermeni Meselesi // IV. Mustafa Kemal Paşa''nın Bolşevik İhtilâli Hakkındaki İlk Düşünceleri // V. Türkiye''de Komünist Faaliyetleri ve Mustafa Kemal Paşa // VI. Türkiye''de Devletçilik-Karma Ekonomi Rekabetinin Başlaması // VII. 1923-1938 Arası Türk-Sovyet İlişkileri ve Buna Tesir Eden Dış Gelişmeler // VIII. İkinci Dünya Savaşı''nda Türkiye ve Türk-Sovyet İlişkileri // IX. İkinci Dünya Savaşı ve Sovyetlerin Türkiye''den Toprak Talebi // X. Türkiye''nin Batı İttifakına Yönelişi // XI. Bayar''ın İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri Yetkilileri ile Müzakereleri // XII. Türkiye''nin NATO''ya Girişi // XIII. Türkiye''nin NATO Üyeliğine Sovyet Rusya''nın Tepkisi // XIV. Türkiye''nin NATO''lu Yılları / a) Balkan ve Bağdat (CENTO) Paktları / b) NATO''lu Türkiye''ye Karşı Sovyet Politikası / c) Türkiye NATO''ya Girmekle Neler Kazandı ve Ne Gibi Sıkıntılara Girdi? / d) Türkiye-Amerika ve Türkiye-NATO ilişkileri / e) NATO''nun Yeniden Yapılanması ve Türkiye."

Mehmet Saray, kitabında, Türkiye''nin NATO''ya girişinde büyük gayreti olan ABD''nin Ankara büyükelçisi George McGhee''nin "ABD-Türkiye-NATO-Ortadoğu" adlı kitabından şu satırları nakleder:

"Türkiye''ye tavrımız bir iyi yüreklilik ve yardımseverlik olarak gö­rülmemeli, geçmişteki iyiliklere karşı bir minnet borcu olarak değerlendirilmemeli, Türkiye ekonomik gelişmede geride kaldı diye acıdığımız için veriliyor sanılmamalıdır. Bu yardım, Türkiye''nin geçmişte dünya kuvvetler dengesinde oynadığı ve gelecekte oynayabileceği role dayandı­rılmasıdır. Türkler, kendi özgürlükleri için savaşmaya hazır, kararlı in­sanlardır; Türkiye, Sovyetlerin dünyadaki en büyük petrol rezervlerine giden stratejik yolun üzerinde bulunmaktadır. Bu rolünü sürdürmesinin, gerek Türkiye''nin ve gerekse ABD''nin ortak çıkarlarını temsil etmeye devam etmesini sağlamalıyız." (s. 175).

Yazarın Diğer Yazıları