Ne işiniz var sizin yardımla filan? Siz kimsiniz, nesiniz ya?

Yardım edilecekse biz ederiz!.. Biz ki ne seçimler kazandık 'çay-kek' diyerek, kürsülerden çay paketçikleri fırlatarak!.. Çimenlerde yuvarlanmayı vaat ederek!..

Şu virüsle ilgili yardım paketinde bile açıklamadık mı "Kolonyalar şirketten" diye?

Eski tek parti dönemimizdeki kıymetli büyüğümüz ifade etmişti: "Bu ülkeye komünizm gelecekse onu da biz getiririz…" Şimdiki tek parti dönemimizde de biz söylüyoruz: "Birilerine yardım edilecekse onu da biz ederiz…"

***

Size ne misyon biçmiştik seçimlerden önce: "Belediyeleri bunlar kazanırsa yardımları kesecekler!.."

Bizi müfteri çıkarmak sizin ne haddinize? Yardımları kesmediğiniz gibi arttırarak sürmek istiyorsunuz!.. Yok öyle yağma!..

Hele Ankara, hele Ankara!.. Sen bir kere sözünü tut!.. Söz verdiğin binlerce teröristi hâlâ işe almadın, onların duygularıyla oynadın!.. Ellerinde özgeçmişle, kırık kalple bekliyorlar bir yıldır!..

Onları aldattığın gibi, bir de memleketin bütün teröristleriyle ve de o tabelaları oradan kaldıranların onurlarıyla oynadın, hiç utanmadan belediyenin kapısına 'Türkiye Cumhuriyeti' yazdın!..

Halbuki senin o kapıya üç-beş dilden 'hoş geldiniz' yazman, ayrıca Kandil'den gelen talimatları hızlı almak için doğrudan makama kırmızı telefon hattı çekmen gerekiyordu!..

***

Bir de bağış toplamaya kalkışıyorsunuz!..

Bakın biz vatandaştan yardım bağış filan topluyor muyuz? 'Veren al alan elden üstündür' ilkesi gereği biz hep veren eliz çok şükür!..

Yardım toplamak, bağış istemek zayıfların işidir!.. Türkiye eski Türkiye değil, bunu anlayın artık!.. Önce bölgesel güç olduk, sonra küresel güç olduk, simdi de galaksiler üstü gücüz!..

Osmanlı geri geldi anlamıyor musunuz? Biz bu idareyi aldığımızda memleket IMF kapılarında sürünüyordu!.. Şimdi IMF bizim kapımızda sürünüyor!.. Geçenlerde bir heyet geldi, arkalarına tekmeyi vurduğumuz gibi gönderdik!..

***

Herkes şunu kafasına soksun: Biz yardım istemeyiz, yardım ederiz!.. Çünkü 'veren el' olmayı severiz!..

Allah için konuşsun herkes!.. Vermedik mi? Memlekete yol, havaalanı, köprü yaparak hizmet eden ve de madenleri sırtlarına yüklediğimiz ihtiyaç sahiplerinin vergi borçlarını bir güzel halletmedik mi?

İşi bilen müteşebbis kardeşlerimize fabrikaları vererek omuz atmadık mı, onları ayağa kaldırmadık mı?

Garip gureba geçinebilsin, kimseye muhtaç olmasın diye onlara hazine garantili köprüler yaptırmadık mı? Hasta garantili hastaneler, yolcu garantili havaalanları hep o garip gureba için değil de kimin içindi sanki?

Cem Karaca'nın şarkısıydı galiba 'İşçisin sen işçi kal' değil mi? 'Hepimiz aynı gemideyiz' ama herkes haddini ve konumunu bilecek!.. İşçi işini koruyabilirse işçi kalacak!.. 'Veren el' değişmeyecek!.. Kimse düzeni bozmayacak!..

Komünizm gelecekse de biz getireceğiz, yardım edilecekse de biz edeceğiz!.. Tek parti düzeni böyle işler çünkü!..