Cezaevlerine gazete, salgın nedeniyle bir gün gecikmeli geliyor. Haberleri bir gün gecikmeli olsa da takip ediyoruz.

Ben, Yeniçağ, Cumhuriyet, Sözcü, Bir Gün, Hürriyet ve Sabah''ı okuyorum.

1 Nisan tarihli Hürriyet gazetesinde Abdülkadir Selvi''nin köşesinde, çıkacak olan infaz yasası ile ilgili AKP Afyon Milletvekili Ali Özkaya ile yapılmış bir röportaj vardı.

Selvi köşesinde şunları aktarmış:

"CHP, görüşmelerde Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Murat Ağırel ile Ahmet Altan ve Osman Kavala''nın durumunu gündeme getirmişti. Ali Özkaya''ya bu konuyu sordum. Bir önceki düzenleme ile Cumhurbaşkanına hakaret, şahsa karşı hakaret ve aşağılama, Türklüğü ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine alenen hakaret suçlarında istinaf mahkemelerinde kesinleşen davalara Yargıtay yolunu açtıklarını anlattı. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruyla birlikte üç kademeli bir güvence getirdiklerini söyledi. Cumhuriyetçiler, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak bu şekilde tahliye olmuşlardı.

 - Peki bu kez sınırlar yeniden genişletildi mi?

Ali Özkaya, ''Tüm bunlara rağmen bir kişi bunlardan geçerek mahkum oluyorsa Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru imkanında sonra da hala burada ifade özgürlüğünü aşan bir durum var deniyorsa, bu bir ifade özgürlüğü değil terör örgütü propagandası suçunu oluşturur'' dedi. Ona kapalılar."

***

Daha neyle suçlandığımızı bilmeyen iki kişi bizim kaderimiz hakkında yorum yapıyor. Ne Barışlar ne de ben kimseye hele ki Devletimize ne hakaret ederiz ne de yıkmak isteyenlere aman veririz. İsimleri geçen diğer şahıslar bizimle alakalı değildir.

Sahi…

Bizim suçumuz nedir Abdülkadir Selvi? Ali Özkaya?

Saydığınız hiçbir suçu işlemedim ve hükümlü değilim. İddianamesi bile olmayan bir tutukluyum. Kaçma şüphesi gerekçe gösterilerek içerde tutuluyoruz ama kendimiz gelip adalete teslim olduk.

Paylaşmamdan önce yüzlerce kez sosyal medyada paylaşılmış olan bir konuda şehitlerimize rahmet dilediğim bir tweet gerekçe gösteriliyor. Sadece bu…

Sizce hangi suça girer?

Cumhurbaşkanına hakaret mi?

Şahsa karşı suç?

Sizce sizi hangisi mutlu eder?

Sayın Abdülkadir Selvi, bilmediğiniz konuda yorum yapmanız, haksız şekilde 26 gündür tutuklu olan bizleri ziyadesiyle üzmüştür. Adalet herkese lazım. Ali Özkaya da benim ne ile suçlandığımı bilmemektedir.

Ben ne devlete karşı bir suç işledim ne de kimseye hakaret ettim. Şehitlerimizin "tane" olarak nitelendirilmesine tepki gösterdim.

Hepsi bu…

***

Size süreci de kısaca anlatayım.

22 Şubat''ta imza etkinliğim vardı. Eve geldim. Gazete yazımı yazdım. Akşam gündeme baktım. Cumhurbaşkanı''nın mitingte "Libya''da birkaç tane şehidimiz var" dediğini gördüm. "Tane" sözcüğü beni çok üzdü. Haberin ayrıntılarına baktım. Çok yerde haberi gördüm. Şehidinin yaşadığı mahallenin muhtarı bile paylaşım yapmış. Yorumlarda da şehidin resimleri vardı. Sordum soruşturdum. Cumhurbaşkanı zaten doğrulamış haberi. "Tane" kelimesine tepki olarak Twitter''da paylaşım yaptım. Olayı, ilk paylaşan mahalle Muhtarının facebook sayfasından aldım.

Benden önce Abdullah Ağar, muhtar ve çok sayıda şehidin devre arkadaşları ve yüzlerce kişi günler önce paylaşmıştı zaten bunları. Mesajı paylaştıktan sonra tepkiler geldi. Anlayamadım. Avukata gönderdim. "Sorun yok" dedi. "Şehit paylaşımından ne olacak?" diye de ekledi.

İzmir''e hareket edeceğim için hazırlandım. Sonra tekrar hesabıma bakmak istedim. Hesabım ele geçirilmişti. Ayrıntılara 24 Şubat Yeniçağ''daki yazımdan bakabilirsiniz. Paylaşımın üzerinden konu kapandı.

13 gün sonra Odatv haber yaptı şehidin cenazesini. Ki haberde şehidin ismi kapatılmış kimsenin kimliği ifşa edilmemişti. Ben ise cenaze töreni yapıldığını dahi bilmiyordum. Tweet mesajımda da yazdım. Sonra ifade verdim tahliye edildim.

Yetmedi, itiraz üzerine mahkemeye çıktım ve tutuklandım.

Şimdi…

Tekrar soruyorum…

Suçum ne?