Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Tank-Palet Gerçekleri (5)

Sevgili Yılmaz Özdil, İstiklal Harbindeki süvari birliklerinin komutanı Fahrettin Altay'ı Sözcü'de yazdı. Dünün süvarilerinin günümüzün tankçıları olduğuna vurgu yaptı. Peki öyle ise adını Fahrettin Altay'dan alan bu tankın sonu ne olacak? Kimilerine göre sürpriz olabilir ancak AKP'nin Genel Başkanı defalarca ifade edip, inandırdığı kitlenin kabul edeceğinden emin bir tarz ile: "Allah'ım ve milletim beni affetsin. Bizi kandırdılar...  Oysa dünyanın dört bir yanında dünya barışına katkı sağlayan, İslam ülkelerine huzur veren ordumuzun günümüz koşullarında caydırıcı güç gibi görünen ağır tanklara ihtiyacı yokmuş!" diyebilecektir. "Uzaya duble yol yaptık desek inanacak kitlemiz vardır" diyen damat gibi, Reis'in bu tesbitlerini kayıtsız-şartsız kabul edenler de zaten 15 Temmuz gecesi durumdan vazife çıkarıp "Tankın egzosuna atlet tıkadık! Tankın paletinin arasına süpürge sapı soktuk, tanklara karşı göğsümüzü siper edip, dualarla durdurduk" diyen kitle inanmış olsa da fizik kanununa uymaz. Mantık dersini okulların müfredatından kaldırmış olsalar da, sanal alemde bütün bu saçmalıkların gerçek olmadığına inananların sayısı çok şükür artıyor. Reis Bey, BMC'ye sağladığı avantajın üzerini örtüp üzerine KOÇ Grubunu ve FNSS suçlayarak; "Oysa bizim bu pahalı silahlara ihtiyacımız yok. Bakın Azerbaycan'da bunu gördük. İHA'lar ve SİHA'lar ile Ermenilerin tankları nasıl da imha edildi. Bizim artık bu hantal tanklara ihtiyacımız yok. Yerine 6x6 ve 8x8 daha hızlı ve vuruş gücüne sahip silahları geliştiriyoruz Altay'a vereceğimiz paranın yarısı ile daha iyilerini alıyoruz" diyecektir.

Bunu açıklayan Erdoğan, 2000'li yıllarda 25-30 milyar dolar değeri olan Türk Telekom'u Beyrut'lu Hariri şirketine sözde 6 milyar dolara satıp, Telekom'un gayrimenkullerini satan, banka taahhütlerini dahi yerine getirmeden 45-50 milyar doları hortumlayarak ortadan kaybolan Türk Telekom'un hesabını tüm girişimlere rağmen sormadığı gibi bu dosyayı da sümen altı yapacaktır.

Sağ iktidarların adetidir. Yaparlar ve unutmuş gibi yapıp; inkar ederler. Devrim otomobilinin benzeri olmadığı için yürümediğini ve Cemal Gürsel ne de prototibinde çalışan merhum Erbakan bile anlatamamıştı. Tayyip Erdoğan'ın mutfağının sağlam olduğunu, Erdoğan'ın onlara, onların da Erdoğan'a çam devirmelere rağmen inanıp güvendiğini defalarca yazdım. Reis Bey söyler hepsi inanır. Mutfakta O'na kayıtsız-şartsız inanan yazar o okur... Nasıl olsa telafisi mümkündür. Reis'in Altay'dan vazgeçildiğini açıkladığı an itibarı ile cüppeli-cüppesiz, sarıklı-fesli, kavuklu, takkeli şeyhleri devreye girip: "Bütün bu projeler besmelesiz başladı... Rüyalarımıza giren nur yüzlüler düşmanı dualar ve üfürüklerle, onların roketlerinin civatasını söküp, tanklarının paletlerine baston koyup, egsozlarına sarık sokup etkisiz hale getirdiler" deseler inanan kitle var mıdır? Yorumunu değerli okuyuculara bırakmakla beraber, cehalet ile birlikte, ram olmanın, teslim olmanın, biat etmenin kültüründe bütün bu gelişmelerin sürpriz olmayacağına da vurgu yapmak istiyorum. Alternatif var mı? Bence var! BMC iman tazelemeli. Altay da nedir! O projenin adı derhal değiştirilip "Recep Kalkanı", "Tayyip Ateşi" ya da "Erdoğan Ateşi" adı gibi bir vurgu ile nefsi, egosu okşanırsa bir miktar gerçekleşme imkanı olabilir!..

Ahhh... Ahhh... Erol Olçok hayatta olsa buna bir formül bulabilir miydi? Doğrusu tahmin bile edemiyorum. Kolay gelsin danışmanlarına...

Yazarın Diğer Yazıları