
Öncelikle bu fotoğraf iktidar cephesinden bakılsa da:
Güçlü bir görüntüyü…
Bir arada oluşu…
CHP’nin yalnızlaştırılıyor olduğunu anlatmıyor.
*
Bu fotoğrafta, iktidar güçlüymüş görünse de:
Huzursuzluğu…
Gizemli gülüşleri…
Her birinin kafasında kuyruğu birbirine değmeyen binlerce tilkinin dolaştığını…
Milletin hâlâ açlık ve yoksulluk sorununun çözülemediğini…
Kredi kartlarını ödeyemeyecek olmalarını…
Yarınlardaki umutsuzluklarının devam edeceğini, anlatıyormuş gibi geliyor bana.
*
Ayrıca bu fotoğraf, bugünkü Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinin yer aldığı, ilave olarak DEM’in ise ‘İhtiyaçtan’ fotoğraf karesinde boy gösterdiğini düşünüyorum.
*
“DEM’in oradaki duruşu samimi mi” derseniz?
Hiç değil!
Bilinen o ki onlar, istediklerini almak için o fotoğrafta boy göstermişlerdir.
O fotoğrafta bu açıkça görünüyor.
*
Kanımca bu fotoğrafın içinde anlık bir mutluluk, -millet nezdinde olmasa da- bir güç varmış gibi -anlık da olsa- gösterilmek istenmiş. O düşünceyle de dünyaya servis edilerek, önce Türk kamuoyu, sonra da dünya liderleri etkilensin istenmiş olabilirler ki kimsenin etkileneceğini de sanmıyorum.
*
Bu fotoğrafta; CHP’yi yalnızlaştırılmasının çok ötesinde Sayın Erdoğan’ın, kalabalıklar içinde yalnızlığını yansıtan bir fotoğraf olduğu görülüyor.
Hatta o fotoğrafa dikkatli bakıldığında birkaç DEM’linin dışında -Sayın Erdoğan da dahil olmak üzere- herkes düşünceli.
*
Bu fotoğraf, TBMM’nin 2025 yılı Ekim ayı açılışı sonrası, liderler:
“Hep birlikteyiz!” demek istenmiş gibi algılansa da kendi adıma hiç sanmıyorum.
*
CHP’ye gelince:
Muhalefet partileri CHP’nin meclise ve resepsiyona katılmayışını eleştirmiş olsalar da kanımca CHP’nin tavrı doğru.
*
Neden doğru?
Esenyurt’un CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Özer’in görevden alınması sonrasında 19 Mart 2025’te İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı yapılamaması için içeri alınması…
Devamında CHP’li belediye başkanlarının -belki de toplum nezdinde itibarsızlaştırılmak istenmesi düşüncesiyle- tutuklanması…
Aradan aylar geçmiş olmasına rağmen, iddianamelerin dahi hazırlanmamış olması…
Kısacası kendisine her türlü siyasal ve yargı baskısının yapıldığı CHP, partili Cumhurbaşkanının açılışını yaptığı meclise katılmama hakkını neden kullanmasın?
*
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katılmama gerekçesini ‘Abant’taki kamp açılış konuşmasında’ anlaşılır bir şekilde paylaştı zaten.
Kendilerini sürekli itibarsızlaştırmak isteyen partili cumhurbaşkanının açılışını yaptığı meclise katılmayarak, ona meşruiyet kazandırmak istememiş.
*
CHP, eğer önce meclise sonra da resepsiyona katılmış olsaydı, inanın CHP’nin samimiyeti sorgulanırdı.
Mevcut popülaritesini ve güvenirliğini kaybeder, haftada iki gün yaptığı eylem toplantılarında da aynı kalabalıkları toplayamazdı.
Belki de ‘İktidar olma iddiasını’ sürdüremeyecek olurdu.
*
Dolayısıyla, bugünkü aklımla; CHP’nin yaptığının doğru ve ilkeli olduğunu, yukarıdaki fotoğrafın ise milleti etkileyemeyeceğini düşünüyorum.