Tarikatlar, “silik aydınlar”dan kadro kuruyor!
Günümüzde çeşitli dinlerin bünyesinde varlığını devam ettiren bütün tarikat, cemaat ve benzeri yapılanmaların temel ilkesi gizliliktir! Gizlilik kuralı da eski Mısır dininden başlar.
Daha sonraki dinler Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet içinde kurulan bürün tarikat ve cemaatler de gizlilik ilkesini kullandı. Her tarikatın kendisine göre sırları ve ilkeleri vardır. Masonluktaki ritüeller de eski Mısır dinindeki gizlilik ilkesine göre düzenlenmiştir.
Katalog evlilikleri
Moon tarikatında var!
Güney Kore'de Hristiyanlığı yayan Moon tarikatı, binlerce çifti toplu törenlerde evlendirmesiyle tanınır. FETÖ’nün katalog evlilikleri de buradan esinlenmenin sonucudur.
Moon tarikatının lideri Sun Myung Moon, 1950'li yıllarda Güney Kore'nin başkenti Seul'de tarikatını kurduktan sonra kendini Mesih ilan etti ve daha sonra yerleştiği ABD’de milyonlarca mürit topladı. Amerikan basınında insanların beynini yıkamak ve inananlardan parasal çıkar sağlamakla suçlansa da Moon tarikatı, küresel bir imparatorluğa dönüştü. Ünlü Washington Post gazetesi ve UPI Ajansı, Moon tarikatına aittir.
Moon, 15 yaşında dua ederken İsa'nın kendisine göründüğünü ve Tanrı'nın krallığını dünyada kurmasını talep ettiğini, bu talebi iki defa reddettiğini ancak İsa'nın ısrarı sonucu üçüncü teklifi kabul etmek zorunda kaldığını söylüyordu. Güney Kore’deyken, Allah ile Budha ile Musa ile konuştuğunu yaymıştı.
Türkiye'deki dinler arası diyalog toplantılarını Türkiye'de ilk başlatan da Moon tarikatı oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı, Amerika'daki toplantılara, Türkiye'den 40 kadar ilahiyatçı gönderdi. Moon tarikatı İstanbul’da 1991 ve 1994 yıllarında büyük otellerde basına kapalı toplantılar düzenledi. İki üç sene hizmet etmiş üyeler Moon tarafından eşlendiriliyordu ve takdis ediliyordu.
Bush'un tarikatı:
Hristiyan Siyonistler
Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 2003 yılı Şubat ayında, “Hristiyan Siyonistler”i bizzat bana şöyle anlatmıştı:
“Genç Hristiyanlar, Yeni Hristiyanlar mezhebi... Bu tarikat 100 seneye yakın bir zamandan beridir, Amerika'da faaliyette bulunuyor. Ve şu anda 40 milyon mensubu var, 40 bin tane papaz bunun için çalışıyor. 7 tane ilahiyat fakültesi, 50 tane televizyonu var... Yoğun bir çalışmayla, Amerika'da insanları belli bir inanca getiriyorlar. Bu inancın temelinde İsrail ile iş birliği yatıyor. Bunları asıl yürüten İsraillilerdir. Çünkü Amerika, İsrail'e istediği parayı vermiyor. Ama halka ‘İyi bir Hristiyan olmak için kiliseme para ver’ derseniz veriyor. Nitekim aralarına karışan Amerikalı bir yazar, bunu kitap hâline getirdi. O kitabı okuduğu zaman insan gerçekleri görüyor. ‘Tanrıyı Kadere Zorlamak’ kitabın adı... Hristiyanları kendi yanlarına çekmek maksadıyla ‘İsa peygamberin dünyaya gelmesi için, İsrail devletini kurmamıza ve Süleyman Mabedi'ni yeniden kurmamızda bize yardım etmelisiniz’ diyorlar. Bu, tamamen dogmatik bir hareket... Bir tarikatın inancı bu... Kullandığı kelimeler de öyle. Bush, ‘Adalet savaşı yapıyorum’ diyor, ‘Ben görevlendirildim’ diyor...”
Opus Dei’nin yöntemi:
silik insan avlamak!
Aytunç Altındal'ın Birharf Yayınları arasında çıkan "PAPA 16. Benedikt; Avrupa Birliği ve Türkiye" kitabında verilen bilgilere göre “Opus Dei adlı gizli örgüt, 2 Ekim 1928'de Madrid'de kuruldu. Örgütün kurucusu Escriva'nın amacı Katolikliğe sadık ama toplum içinde öne çıkamamış laik iş ve meslek sahiplerini bir araya getirerek Papa'ya Vatikan dışında destek olacak varlıklı ve iyi eğitim görmüş elit bir kadroyu oluşturmaktı. İki anahtar kavram seçmişlerdi. Birincisi 'Diyalog', ikincisi de 'Hoşgörü' idi. Ne hikmetse yıllar sonra FETÖ de aynı kavramları kullanacaktı.
Opus Dei, gittiği her ülkede ilkin mesleğinde çabuk yükselmek isteyen, hırslı, yerleşik, ahlaki değerlere önem vermeyen şahıslarla, kendilerini çok önemseyen fakat nedense adlarını duyuramamış silik aydınları avladı.”
Bazı yorumlara göre Opus Dei gizli bir Yahudi örgütüdür ve gizemli Kabala geleneğine bağlıdır. Hristiyan görünmeleri sadece taktiktir.
***
Türkiye’deki günümüzdeki tarikat ve cemaatlerin kullandığı örgütlenme ve propaganda modelleri, Hasan Sabbah yöntemlerine ek olarak sloganlara varıncaya kadar Moon gibi, Opus Dei gibi tarikatlardan alınmıştır. Bu itibarla, Kâzım Karabekir Paşa’nın kendi dönemi için söylediği, “Öyle puslu ki hava; şeytan bile Müslüman mintanı giyiyor” tanımlaması bugün için çok daha fazla önem taşımaktadır...
-BİTTİ-