Tartışmak iyidir

Aşıyı tartışıyoruz. Koronayı, dış ve iç politikayı kısacası her şeyi tartışıyoruz.

Bu iyiye işaret.

Sağlıklı toplum, sürüleşmeyen irdeleyen toplumdur.

Eleştirel aklın bizi götüreceği yer bellidir: Seçicilik, akılcılık ve sürekli analiz yeteneğinin gelişmesi ile bunun sonunda ortaya çıkacak nitelikli toplum haline gelmektir.

Bu sebeple sorgulama, nitelikli toplum olmanın ön koşuludur.

Hâlbuki geleneksel kültür, tersini söylüyor. Özellikle dini gelenek, her zaman bir otoritenin üstün tutulmasını ve itiraz etmeden sözlerinin kabul edilmesini makbul görür. Ancak modern toplum böyle yaşayıp varlığını sürdüremez.

Neden?

Çünkü çoklu iletişim çağının kuşattığı, birey olarak tek başımıza karar vermek zorunda kaldığımız ortamların parçasıyız. Kısaca bilgi yayan ağlar içindeyiz. Kendi kendimizi yine kendimiz yönetmek zorundayız.

İnsan aklı bilgiyle iş ve işlem yapar. Bilgi yoksa veya yetersizse akıl işlem yapamaz. Ekonomi hakkında bilgimiz yoksa yorum yapamayız. Sonuç çıkaramayız.

Aynı şekilde sağlık hakkında doğru bilgimiz yoksa eksik bilgiyle aklımız işlem yapar ve bizi hatalı sonuçlara götürür.

Bilgi aklın yakıtıdır.

İşte bu sebeple, nitelikli demokrasi, doğru ve tam çalışan siyasal sistemin önceliği doğru bilgilenmedir. Ülkeyi yönetenler, toplumun sahibi olduğu devleti yönettiklerinin bilinciyle davranmak zorundadır. Herkes, devlet aygıtının hangi kademesinde ne tür statüye sahip olursa olsun, kullandığı yetkinin kendisine ait olmadığını, asıl yetkili olanın millet olduğunu bilmesi gerekir. Türk toplumunun bu konuda eksik bırakıldığı kanaatindeyim.

Neden?

Çünkü eğitim sistemi yeterli değil.

Mevcut eğitim sistemi, temel yurttaşlık eğitimi veremediği için görev bilinci toplumda yeterince pekişmiş değil.

Eğitim sadece matematik, Türkçe, resim, müzik bilgilerinin aktarıldığı bilişsel bir zeminde ilerlemez. Eğitimin bunun dışında görmesi gereken daha pek çok işlevi vardır.

Eğitimin; toplumsal, ekonomik, felsefi, bireysel ve siyasal işlevleri bunların bazılarıdır. Eğitim, eğer bu görevleri nitelikli olarak yerine getirmezse ortaya toplumsal arıza çıkar.

Şimdi olduğu gibi.

Halen daha Cumhuriyet yerine padişahlık arayan kimselerin varlığı, siyasal sosyalleşmenin sağlanamadığının göstergesi değil de nedir?

Eğitim sisteminden kaynaklanan işlev bozukluğu sebebiyle, toplum sıkıntılardan kurtulamıyor. Paralel eğitimin, resmi eğitimden daha etkili olduğunu yaşayarak gördük ve görmekteyiz.  Türkiye'nin en temel sorunlarının başında işte bu çarpıklığın yarattığı toplumsal zihin bölünmesi vardır.  Çünkü paralel eğitim, siyasal müşterekleri ortadan kaldırarak, bölünmüş zihin içeriklerine sahip insanlar yetiştiriyor. Böylece Türkiye, sürekli sistem kriziyle boğuşmak zorunda kalıyor. Çünkü bütün yurttaşlarını demokraside, anayasal sistemde, hukukun üstünlüğü anlayışında ve Cumhuriyetin nimet olduğu fikrinde eşitleyememiş.

Bugünkü siyasal ayrışmanın köklerini de önce burada aramak gerekiyor.

Bu sebeple tartışan toplum olmak iyidir.

Hukuku aramak iyidir.

Hükümet icraatlarını anayasa ile ilişkilendirmek, kanunlara uygun olup olmadığını sorgulamak iyidir. Toplumsal akıl ancak bu sayede kendini bulacaktır.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları