Taşeronu PKK/HDP muhatap alınabilir mi?!

Taşeronu PKK/HDP muhatap alınabilir mi?!

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, her zaman tecrübesini konuşturuyor. Yılların politikacısı. Hapishaneyi de bilir. 12 Eylül 980 Darbesi''den sonra onu da içeri attılar, 10 ay yatırdılar.

Batıyı tanımıştır; İngiltere''de okudu. Devlet Planlama Teşkilâtı tecrübesi var. Bakanlık yaptı. Belediye başkanlığı yaptı. Maalesef onun belediye başkanlığı sırasında Sivas''ta meş''ûm hâdiseler oldu. Göz göre göre insanlarımız kışkırtıldı, otel ateşe verildi. Büyük acılar yaşandı. Elbette bir dahli olamazdı. Önüne geçmek için olağanüstü çaba harcadı.

Demek istediğim cendereden geçmiş bir politikacıdır.

Onun itiraz edilecek bir sözüne rastlamadım. Ancak...

Karamollaoğlu, Euronews''den Dilek Gül''le mülâkatında, muhabirin "Saadet Partisi, Kürt sorunun çözümünde her iki ittifaktan farklı ne söylüyor?" sorusuna verdiği cevap beni düşündürdü. Önce soruya itiraz etmesi gerekirdi. Çünkü "Kürt sorunu" dediğiniz an, PKK''nın tuzağına düşüyorsunuz. Ve böyle bir soru soran bilerek PKK''ya âlet oluyor. Yine de bir mazeret bulacağım! Burada ne muhabiri suçlayabiliriz ne de böyle bir soruya muhatap olan Karamollaoğlu''nu. Bu tür sorular kanıksattırılmıştır. (Dikkat: Kanıksanmıştır, demedim.) İtiraz, karşı itirazla hemen kapatılıveriyor. Psikolojik üstünlük, ne yazık ki, PKK''nın kuyruklarında...

O kadar kanıtsattırılmasına bir örnek vereceğim.

"Kürt meselesi" yaygarasında öncü isimlerden Ali Bayramoğlu, CHP''yi HDP''yle eşleştirmek için olağanüstü bir çaba içinde. Bir "sağ" gazetede keyfince döktürüyor:

"Kılıçdaroğlu''nun Kürt meselesindeki çıkışı bu açıdan son derece önemliydi. Kürt sorununun varlığını sürdürdüğü, çözülmesi gerektiği, bunun ancak bir muhatapla yapılabileceği, bu muhatabın da hakkında kapatma davası olan, siyasi alandan silinmeye çalışılan HDP olduğu vurgusu, her anlamda kuvvetliydi. Ardından tezkereye hayır dedi. Bu tutumuyla, Kürt sorununda asayişçi siyaset dışına çıkma işaretleri de vardı. (...) Kılıçdaroğlu''nun [Cumhurbaşkanı] adayı olması halinde, HDP ve Kürt seçmenini[n] de eli rahatlayacaktır. / Bunlar ülkenin ihtiyacı olan yeni bir siyasi melodinin önkoşullarıdır." (Karar, 18/12/2021)

Öyle ince işliyor ki; kendisi HDP tarafında... HDP''yi etnisiteyle eşitliyor. Sonra CHP''yi HDP''ye yamamak istiyor!

Karamollaoğlu''nun yukarıya aldığım soruya verdiği cevaptaki mantık örgüsüne "HDP de terör ile arasına mesafe koyuyor." sözünün nasıl ayrıksı kaldığını görüyoruz:

"Biz başlangıçtan beri ülkenin bütünlüğü, huzuru ve barışı çerçevesinde bu problemlerin ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Biz bütünlüğümüzden vazgeçemeyiz. Birbirimizle münasebetlerimizde de şiddete başvurmamalıyız. Terörü kabullenmemiz mümkün değil. O zaman konuşmamız icap eder. Bir partidir, ilke ve programlarını benimsemeyebilirim ama demokratik şartlar altında konuşmamızdan da tabi[î] bir şey yok. Aslında bir takım mesafeler katedildi. AK Parti ilk zamanlar benim söylediğim çerçevede bu meseleye yaklaşmaya çalıştı. Bir süreç takip edildi ve barış görüşmeleri yapıldı. Ama o süreç esnasında da terörün şiddetlenmesi ister istemez kutuplaşmaya sebep verdi. Ben şuanki noktada ümit ediyorum ki HDP de terör ile arasına mutlaka bir mesafe koyacaktır ki koyuyor da... (...) Parti içinde farklı gruplar ve sesleri çıktığı da bir gerçek. Onun için terörü bir tarafa bırakmamız ve demokratik şartlar altında konuşmamız gerekir. (...) Ama birisi bölünmeye, şiddete başvuralım derse elbette bunun karşısındayız." ( Röp.: Dilek Gül, Euronews, 27/12/2021)

HDP ve PKK birbirinden çıkmadır. Emperyalizmin taşeronları PKK/HDP hiçbir surette muhatap alınamaz.

Tuzağa düşmeyelim.

Yazarın Diğer Yazıları