TBMM'de 23 Nisan özel oturumu başladı

TBMM'de 23 Nisan özel oturumu başladı
TBMM'de 23 Nisan özel oturumu başladı. Özel oturum, vekillerin İstiklal Marşı'nı okuması ile başladı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, 100. yılını kutluyor. 23 Nisan Özel Oturumu İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. 

Meclis'teki özel oturuma Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener katılıyor. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan oturuma katılmıyor. 

TBMM’DE BİR İLK 

Meclis'te özel oturum olması nedeniyle TBMM Başkanı Şentop Meclis’te milletvekili olan tüm partilere söz hakkı verdi. Buna göre grubu olan partilerin temsilcilerine 10 dakika grubu olmayan partilere ise 3 dakika söz hakkı verildi.  AKP’den istifa ederek Ali Babacan'ın kurduğu DEVA patisine katılan Mustafa Yeneroğlu da ilk kez Meclis'te konuşacak.

Oturumun açılış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Mustafa Şentop şu ifadeleri kullandı:

Bir hususu ifade etmeyi lüzumlu görüyorum. Meclis'in 100'üncü açılış yıl dönümünü meydanlarda vatandaşlarımızla kutlamayı istiyorduk. Salgın nedeniyle bazı kısıtlamalara gittik, salgın kutlamaları ileri bir tarihe ertelemeyi mecbur kıldı.

Bugün milletimizin her bir ferdinin göğsünü kabartacak büyük ve önemli bir gündür. Bundan tam 100 yıl önce, milletimiz esir olma tehdidi ile karşı karşıyaydı. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıktığında tablo buydu. Hesaplayamadıkları husus aziz milletimizin esarete boyun eğmeyen tabiatıydı.

Milli mücadele sadece bir hatıra değildir. 100. yılını andığımız Gazi Meclisi'miz, Milli Mücadele'nin sonucu değil, bizzat merkezi ve karargahıdır.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu'nun Genel Kurul'daki konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Atatürk’ün milli vicdanın büyük iradesine bağlı olarak başlattığı Mücadele 23 Nisan’da Büyük Meclis’in açılmasıyla tamamına ermiştir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. TBMM Kurtuluş Savaşı’nı yöneten meclistir. TBMM 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı bombalar yağarken milli iradeye sahip çıkan meclistir."

Hedefimiz Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak olmalı. Gelin bu anlayışla sorunları çözmeye çalışalım. Buradan şu maddeleri dikkatinize sunuyorum:

- Yeni bir anayasa yapmalıyız.

- Yeni Anayasanın omurgasını yeni ve güçlü bir demokratik parlamenter sistem ile taçlandırmalıyız.,

- Yargı kurumunun bağımsızlığı kesin olarak sağlanmalıdır

- Yen bir seçim sistemi devreye sokulmalıdır. Yeni bir siyasi ahlak yasasına ihtiyaç vardır.

- Yürütme denetime açık olmalıdır. Sayıştay tüm kamu kurum ve kuruluşlarını denetlemelidir.

- Yerel yönetimler rant ilişkilerini düzenleyen kurumlar olmaktan çıkarılmalıdır.

- Liyakate dayalı istihdam politikaları kapsamında sıfır istihdam açığı hedeflenmelidir.

- Vatandaşlarımıza asgari bir gelir güvencesi sağlanmalıdır.

- Demokratik standartlarda adaletli bir kamu ihalesi sistemine geçilmelidir.

- TÜİK verilerine göre her üç kişiden biri kayıt dışıdır. Kayıtsız istihdamla mücadele edilmelidir.

- Tüm üretim politikaları ekolojik olmalıdır.

- Sağlık hizmetleri ücretsiz olmalıdır.

- Planlamada tarım temel stratejik sektörlerden biri olarak ele alınmalıdır.

- Eğitim kalkınma stratejisinin en önemli parçası olarak yeniden planlanmalıdır.

"SAYISINI BİLMEDİĞİMİZ CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMELERİ"

TBMM Özel Oturumu'nda İYİ Parti adına Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan konuştu. Türkkan, "Sayısını bilmediğimiz Cumhurbaşkanlığı kararnameleri Meclis’i yıpratmaktadır. Ne denetim vardır ne de hesap verme." ifadelerini kullandı.

"100 yıl önce bugün Millet Meclisi’nin önünde dualar ve tekbirlerin ardından kurbanlar kesildikten sonra Mutafa Kemal Paşa kurdeleleri keser. Bundan 100 yıl önce 115 Milletvekili Ankara ulaşabildi. İşte o gün esir yaşamaktansa vatan sevdası için ölümü göze alanlar meclisin ilk oturumunu gerçekleştirdi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e göre Meclis bir nazariye değil bir hakikattir. Hiçbir zaman Meclis’i ortadan kaldırmayı tek adam rejimi kurmayı düşünmemiş, hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir düsturundan vazgeçmemiştir.

Demokrasiden beklediğimiz bütün çareler bütün sorunların bu Meclis’in çatısı altında çözülmesi ile mümkündür. Bugünkü demokrasimizin kalitesine ne pahasına olursa olsun güçlendirmek zorundayız bunun yolu da parlamenter sistemden geçer. Kurulduğu günden beri ülkemizin kaderine yön veren meclisimizin yetkilerini daraltacak başka hiçbir güç olmamalıdır. Parlamentonun yetkileri kısıtlandıkça demokrasi zemininden uzaklaşılmakta ve bu da sistemin bozulmasına neden olmaktadır.

Muhalefeti dışlama abaları gün geçtikçe artmaktadır. Meclisimizin yetkilerini budamak yerine eskisinden daha güçlü ve yetkin hale getirmeliyiz. Sayısını bilmediğimiz Cumhurbaşkanlığı kararnameleri Meclis’i yıpratmaktadır. Ne denetim vardır ne de hesap verme. Bulunduğumuz coğrafya her zamankinden daha tehlikeli hale gelmişken, hiçbir tek kişinin bir ülkeyi yönetmesi doğru bir şey değildir. İvedilikle güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş sağlanmalıdır."