Tek gönül iki başkan

'Nevi şahsına münhasır' Asya orjinli bir topluluk olan bizler, son günlerde sporda da daha önce örneklerine rastlamadığımız "hemen kabulü de zor gibi gözüken" yeni davranış şekilleri ve ilişkiler geliştirmekteyiz. İşte bu hafta esasen çok doğru bulup mutlu olduğum bu iki mevzudan bahisle futbola katkı sağlamak istiyorum. İster siyasette ister sporda çok galiz söz ve hakaretler olmadıkça, şart ve zamana göre atılacak olumlu adımlara benim itirazım olur mu? Asla.

Peki toplum ne der dün A derken bugün B denmesine? Ben önce mevzuyu nakledeyim. Toplum da kendi yargısı ile baş başa kalsın. Evet bu haftaki konumuz güzide kulübümüz Fenerbahçe'nin değerli başkanı Ali Koç ve geçtiğimiz birkaç dönem öncesinde müthiş tartıştıkları TFF eski Başkanı Sayın Mehmet Ali Aydınlar arasındadır. Öncelikle belirtmeliyim ki; "Servet ve saygınlığını hazmetmiş" her iki dostumuzun benim ya da bir başkasının iltifatına ihtiyaçları olmadığı gibi, bizim de "doğruluğuna inanmasak kendilerine iltifat" mecburiyetimiz bulunmamaktadır.

***

Bununla birlikte hatırlatmak isterim ki, yıllar önce tüm spor kamuoyunun gözü önünde şahit olunan, zamanın Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'la o zaman Fenerbahçe yöneticisi olan Ali Koç Bey arasındaki tartışmalar nedeni ile Fenerbahçe taraftarı karşısında zor durumda bırakılan Sayın Aydınlar'a, yeni dönemde Fenerbahçe Başkanı'nın attığı adımla yeni ilişki başlatması olumlu, doğru ve arzu edilen bir davranış olmuştur. Arkası getirilmeli, camia bütünleştirilmelidir. Acıbadem Sağlık Grubu'nun da tekrar Fenerbahçe'nin sağlık sponsoru olması "kulübün beka ve imajına yakışmıştır". Bunu kutluyorum. Bence bu davranışla Sayın Mehmet Ali Aydınlar "haketmediği bir zandan" kurtulmuş, Ali Bey de "sonradan farkettiği bir hadiseyi" telafi etmiştir. Bir başka iltifata layık konu yine Fenerbahçe Başkanı'nın geçtiğimiz hafta spor basını ile sohbet toplantısında sarf ettiği "yabancı bizi bizden iyi tanıyor, yabancı bizdekileri götürüyor orada yıldız yapıyor" sözleridir.

Daha önce yapılmayan bu doğru tespitleri nedeni ile başkanı önemsiyor ve umutlanıyorum. Sayın Ali Koç'un çok doğru kabul ettiğim bu ifadesinden Türk sporu adına "bir roman, bir başarı hikayesi, bir proje" çıkarırım ben. Şayet Ali Bey'in bu tespitleri sadece sözde ve tespitte kalmazsa tabi.

Gereği için kendisinden beklenen adımları atar ve Türk futbolunun makus talihini yenerse tabi. Bu duygularla ben de; şairin dediği gibi "Gönülleri birleşenler selam sizlere" diyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları