Teröristleri kim yargılayacak?

Barış Pınarı Harekâtı, terörle mücadele, ayrıca bir de dünyaya kendimizi anlatma mücadelesi derken, bambaşka bir sorun daha bizi bekliyor:

Suriye'deki yabancı teröristleri kim yargılayacak?

Batı, bu konuda isteksiz.

Hollanda, Suriye'de kalsınlar, orada yargılansınlar diyor.

İsveç, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler'in dahil olacağı bir uluslararası mahkemenin kurulmasından yana.

Almanya, Alman uyruklu cihatçıları ülkesine geri almaktansa, ülke dışında kurulacak bir mahkemeye çok daha sıcak bakıyor. Keza, Fransa'da…

Özetle, Avrupa'da tepkiler benzer şekillerde…

Halihazırda, Irak'ta ise adliyeler IŞİD davalarıyla dolup taşıyor. Ancak Irak'ta idam cezası olması nedeniyle, Batılı ülkeler, Irak mahkemeleri yerine kurulacak yeni bir uluslararası mahkemede yapılacak yargılamaya daha sıcak bakıyor. Veyahut Türkiye tarafından yapılacak yargılamaya…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barış Pınarı Harekâtı kapsamında yakalanan teröristlerin yargılanmasına dair "150 Türk DEAŞ'lıyı biz yargılayacağız, kalanını onlar yargılasın" diyerek Batıyı işaret etti ama onlar teröristleri sınırlarına sokmamaya kararlı gözüküyorlar.

Öncelikle…

Türkiye yabancı teröristleri yargılamaya yetkili mi?

Türk Ceza Kanunu madde 13, kanunda sayılan bazı suçlar için Türk ve yabancı kişiler hakkında yabancı bir ülkede işlenmesi halinde bile yargılama yetkisi vermektedir.

Soykırım, insanlığa karşı suçlar, göçmen kaçakçılığı, insan ticareti, Cumhurbaşkanına hakaret, Devletin egemenlik alametlerini aşağılama, düşmanla işbirliği yapmak, Devlete karşı savaşa tahrik, yabancı devlet aleyhine asker toplama, askeri tesisleri tahrip ve düşman askeri hareketleri yararına anlaşma, düşman devlete maddi ve mali yardım, anayasayı ihlal, askeri komutanlıkların gaspı, siyasal ve askeri casusluk, uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti, parada sahtecilik, fuhuş gibi suçlar bunlardan bir kaçı.

Bu suçlar yabancı ülkede işlenmiş olsa dahi Türk mahkemelerinin yargılama yetkisi bulunuyor.

Ceza Muhakemesi Kanunu'muzun 13. ve 14. maddeleri de Türkiye'de yetkili mahkemenin hangisi olduğunu belirtiyor. Buna göre;

Suç yeri belli değilse, sanığın yakalandığı yer veya ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Bunlar belli değilse, sanık hakkında ilk hukuki işlemin başlatıldığı yer mahkemesi yetkili olur. 14'üncü maddede de suçun yabancı bir ülkede işlenmesi halinde yine 13'üncü maddenin uygulanacağı belirtilmiştir.  Ayrıca, kişi Türkiye'de yakalanmamış, yerleşmemiş veya adresi yoksa Adalet Bakanlığı'nın veya Mahkemenin istemiyle Yargıtay tarafından yetkili mahkeme belirlenir.

Özetle iç hukukumuz yabancı teröristleri yargılamayı mümkün kılıyor.

Ancak şüphesiz ki böyle bir şey, Türkiye için korkunç siyasi baskılar, cezasını çeken teröristlerin sonrasında ne olacağı konusunda büyük sorunlar, yargılama sırasında teröristlerin yakınlarının Türkiye'ye gelip Türkiye aleyhine propaganda ihtimali ve IŞİD belasının olası saldırılarına hedef olmak demektir.

Dolayısıyla, bu teröristlerin sorumluluğunu almaktansa uluslararası toplumun sorumluluğuna bırakmak en doğrusu olacaktır.

Peki, ya Türk vatandaşlığına sahip teröristler…?

Bu kişileri Türkiye'de yargılamak, haklarında soruşturma yürütmek, delil toplamak oldukça zor. Dolayısıyla Türkiye, kendi topraklarında cereyan etmiş suçlardan yargılamaya yönelmesi olası. Ancak büyük bir zorluk. Dolayısıyla, Türk teröristler için de olası uluslararası mahkemenin yargısı kuşkusuz en sorunsuzu olacaktır.

Şu an Suriye'nin kuzeyindeki hapishanelerde kadın ve çocukların da yer aldığı biliniyor ki, özellikle çocukların yargılanmasında büyük sorunlar ortaya çıkıyor.

Türkiye'nin, Suriye iç savaşının başlangıcında özellikle 2016'ya kadar yaptığı yanlış tercihler ve ABD'nin müdahaleleri yüzünden ortaya çıkan karmaşık durumdan en çok yara alan ülkelerin başında Türkiye geliyor.

Artan terör eylemleri, şehitler, ülkemizdeki sayıları 3,5 milyonu aşan Suriyeliler ile birlikte ortaya çıkan sosyal ve ekonomik sorunlar, bu mesele için harcanan paralar…Türkiye'nin, bundan sonrasında daha fazla zarara uğramamak için teröristleri yargılama meselesini enine boyuna düşünmesi ve on adım sonrasını düşünerek temkinli hareket etmesi gerekiyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları