“Terörizm nedir?”
Bu sefer yazıyı ben yazmak istemedim, yazılmışı vardı zaten.
Aşağıdaki alıntı İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan “50 soruda terör ve terörizm” başlıklı materyalden alıntıdır. ”Terörizm nedir? Tanımlamak neden zordur?”.
Bu materyalin girişinde ise şu ifade yer alıyor “Bu kitap, İçişleri Bakanlığı ile Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi arasında imzalanan 08/05/2020 tarihli işbirliği protokolü uyarınca İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi akademisyenleri tarafından hazırlanmıştır. Bu yayında yer alan içerik İçişleri Bakanlığı’nın resmi kurumsal görüşünü yansıtmamakta olup ilgili akademisyenlerin bilimsel kriterleri göz önünde bulundurarak hazırladığı bir metindir”
Dönelim burada belirtilen terörizm nedir ve tanımlamak neden zordur madesine:
“Terörizmin uluslararası alanda üzerinde uzlaşılmış bir tanımı bulunmamaktadır. Bunun nedenlerinden birisi terörizm kavramının kökeni olarak kabul edilen ‘terör’ kavramının net bir tanımının bulunmamasıdır.
Bununla birlikte, 21. yüzyılın hemen başına damgasını vurarak bir anlamda uluslararası sistemi de etkileyen 11 Eylül 2001 saldırılarının hemen akabinde Washington Post yazarı Michael Kinsley’in kaleme almış olduğu makalede, ilginç bir terörizm tanımlaması yapılmıştır. Terörizmi kontrol edilebilip bastırılabilse de iyileştirilemeyen bir kronik hastalık olarak tanımlayan Kinsley bunu şu şekilde ifade etmiştir: ‘Öncelikli olarak terör; korku, panik, umutsuzluk, yaratmayı amaçlayan stratejiler olarak tanımlanabilir mi? Bütün bu düşünceler, düzenli olarak ortaya atıldı; fakat hiçbiri işe yaramadı. Aslında düşüncelerin hepsi iki yönden uygun değil: Birincisi tanımın içermesini istediğiniz insanları dışarıda bırakması, ikincisi ise terörist etiketini hak etmediğini düşündüğünüz -muhtemelen onları mali olarak desteklediğiniz ya da silahlandırdığınız için- insanları içermesidir. Öyleyse terörizm, kontrol edilebilen, bastırılabilen ama iyileştirilemeyen kronik bir hastalıktır’ (Kinsley, 2001, para.11)
Yukarıda görüldüğü gibi ülkelerin yanı sıra alanında uzman pek çok akademisyen ve yazar tarafından da farklı tanımlarla ifade bulan terör kavramı bağlamında, terör ile terörizm kavramları arasındaki fark da önem arz etmektedir.”
Biraz daha devam edelim: “Günümüzde tanımlanmasının halen zor olduğu ve tanımlanma çabalarının da devam etmekte olduğu terörizm için ne ülkemizde ne de uluslararası arenada tanımı ve kapsamı konusunda görüş birliği mevcut değildir. Bunun arkasında yatan nedenlere bakıldığında ise genel anlamda şu faktörlerin ön plana çıktığı görülmektedir.
• Ülkelerin tehdit algılaması arasındaki farklılıklar
• Terörizmi gizli bir savaş aracı olarak kullanma
• Terörizm kavramının subjektif mahiyeti
• Terörizm kavramının siyasi nitelik taşıması
(Gunn ve Demirden,2019,s.31) Yukarıda belirtilen faktörlerin de etkisiyle terörizm, terör ya da terör örgütü gibi benzeri kavramlar, genellikle bakılan tarafın verdiği anlamı yansıtmakta olup; bir tarafa göre terörist olan diğer tarafa göre terörist olarak tanımlanmayabilmektedir. Öyle ki bu birey ya da gruplar bir “özgürlük savaşçısı” ya da “milli kurtuluş üyesi” olarak bile görülebilmektedir. Paul Wilkinson’a göre terörizmi tanımlama zorluğundaki esas mesele, terörün subjektif mahiyetinden ortaya çıkmaktadır (1987 )
Metinler bana ait değil aslında İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan kitapta yer almasına rağmen kaynakçalara baktığınızda bakanlığa ya da hazırlayan akademisyenlere de ait değil.
Ama başlık seçimi ya bakanlığa ya da o dönemde işbirliği protokolü imzaladığı akademiye ait olsa gerek. Alıntıların kararı da onların olmalı.
Bu kadar alıntılamadan sonra ise bu başlığın anlamını alıntıladığım bölümün sonunda görmek mümkün oluyor sanırım. Ülkelerin tehdit algılamaları arasındaki fark ve kavramın siyasi niteliği bölümlerine bir ek de ben yapayım o zaman. Siyasi niteliğin zamana göre davranış değişiklikleri, olur mu?
Kıymetini bilelim
Türkiye Modeli: Yeni Bir Yol mu, Yeniden Adlandırma mı?
ABD’nin Bitemeyen IŞİD Projesi
2 Temmuz 1993
Siyasete dip not; Elbette üstüne alınan olursa
Nükleer haklar yasası yapılsın
Kötülük mü ahmaklık mı
Amerika oyuna girecek mi?
Plan bizim mi?
Kronoloji..









