Tevhid-i Tedrisat Kanunu nedir

Tevhid-i Tedrisat Kanunu nedir
Tevhid-i Tedrisat Kanunu, öğretim birliği yasası anlamına gelmektedir. TBMM tarafından 3 Mart 1924'te kabul edilmiş olup bütün eğitim kurumlarının Maarif Vekaleti’ne (MEB) bağlanmasını öngörmektedir.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu, 1982 anayasasında 174. maddeyle koruma altına alınan inkılap kanunları arasında yer almaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitimin temel kanunu kabul edilerek daha sonra çıkarılan kanunlara esas niteliğindedir.

Bu kanun; Türkiye’de eğitim alanında reform yapabilmek, millilik, laiklik, modernlik esaslarını hayata geçirebilmek için eğitim kurumlarının birleştirilmesine ihtiyaç duyulması nedeniyle hazırlanmıştır.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu ayrıca tekke ve zaviyelerin kapatılması; Osmanlı harflerinin kaldırılıp Harf Devrimi’nin yapılması gibi diğer bazı Atatürk devrimlerinin gerçekleşmesi için de gereken altyapıyı sağlamıştır.

Hilâfetin kaldırılmasına dair kanun ve Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılması hakkında kanunlarıyla aynı gün çıkarılmıştır.

TEVHİD-İ TEDRİSAT KANUNU HAZIRLIKLARI VE KABULÜ

Kurtuluş Savaşı yıllarında milli mücadelenin lideri Mustafa Kemal, 7 Aralık 1922 tarihli basın bildirisinde, Halk Fırkası’nı kuracağını açıklayarak fırkanın dokuz maddelik programını tanıtmıştı. Bu bildiride medreselerin kaldırılması düşüncesi ilk kez açık olarak ortaya konuldu.

2 Mart günü Halk Fırkası''nın grup toplantısında 3 ayrı yasa tasarısı hazırlandı. “Şer’iye ve Evkaf Vekaleti’nin lağvı ve Diyanet Reisliğinin teşkili” hakkındaki kanun müzakereleri kabul edildikten sonra Tevhid-i Tedrisat yasa tasarısı Saruhan Mebusu ve Maarif Vekili Vasıf Bey ve 57 arkadaşının imzasıyla gündeme getirildi.

Kanunun gerekçesi şu sözlerle ifade edilmişti: “Bir millet bireyleri ancak bir eğitim görebilir. İki türlü eğitim bir ülkede iki türlü insan yetiştirir. Bu ise, duygu ve düşünce birliği ile dayanışma amaçlarını tamamen yok eder.”

Ertesi gün, kanun tasarısı meclise sunuldu. 429 sayılı Şeriye ve Evkaf Yasası’nın kabulünden sonra Tevhid-i Tedrisat Kanunu, 3 Mart 1924 günü TBMM Genel Kurulunda 430 Kanun Numarası ile kabul edildi.

KANUNUN UYGULANMASI

Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun uygulanması ile Maarif Vekili Vasıf Bey görevlendirildi. Kanun, eğitimin temel kanunu olarak kabul edilerek daha sonra çıkarılan bütün kanunlara esas teşkil etti.

MEDRESELERİN KAPATILMASI

Tevhid-i Tedrisat Kanunu maddelerinde mahalle mektepleri ve medreselerin kapatılması yönünde bir ifade yer almıyordu. Ancak Maarif Vekili Vasıf Bey, Mayıs ayında bir genelge yayımlayarak “Bakanlığı''nın elindeki ilkokulların hiçbirinde meslek dersleri okutulamayacağı, bunun öğretimin birleştirilmesine aykırı olacağı gerekçesiyle” mahalle mekteplerini ve medreseleri kapattı.

DİN DERSLERİNİN KALDIRILMASI

Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabulünden bir süre sonra “Türkiye''de sadece Müslüman vatandaşların olmadığı, Müslüman olmayan Türk vatandaşlarının da dinsel gereksinmeleri ve vicdan özgürlüğü olduğu” düşünülerek ilkokul programından Kur’an dersleri, ortaokul ve lise programından da din, Arapça ve Farsça dersleri çıkarılmıştır.

Başlangıçta isteğe bağlı bir ders haline getirilmiş olan din dersi; ortaokullarda 1930’da, öğretmen okullarında 1931’de, şehir ilkokullarında 1933’te, köy ilkokullarında 1939’da tamamen müfredattan çıkarıldı. Tüm bu gelişmeler sonucu 1939-1948 yılları arasında din derslerinin hiç yer almadığı bir örgün eğitim deneyimi yaşandı.

1961 VE 1982 ANAYASALRI İLE KORUNMASI

Tevhid-i Tedrisat Kanunu, 1961 anayasasının “Devrim Kanunlarının Korunması” başlıklı 153. Maddesi kapsamında hükümleri anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz olduğu bildirilen 8 kanundan birisi olmuştur.

1982 Anayasasında ise "İnkılap Kanunlarının Korunması" başlıklı 174. Madde ile anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz olarak ifade edilen 8 kanun arasında yer almaktadır.

KAYNAK: ENSONHABER