TFF delegasyonu ve spor kulüpleri yasası

Spor camiasından uzak olanlar veya henüz yeni kulüp yöneticisi olanlar bilmelidir ki; şayet ilişkilerinizi adam gibi tanzim eder, ölçülü olursanız spor camiasında vefa dolu çok köklü ve de ayrıcalıklı dostluklar edinirsiniz. Bu minvalde saygı ve sevgi ile iyi günde kötü günde 30 yıldan fazla ilişkilerimizi sürdürdüğümüz dost ve arkadaşımız arasında yer alır Saffet Sancaklı. Sancaklı, milletvekilliğinin yanı sıra; dost, kardeş ve daha da önemlisi, vefa dolu bir adamdır. Geçen gün bir açıklamasına rastladım. İfadesine göre, Ali Koç bey demiş ki; "Beni bir tek Saffet Sancaklı anlıyor" Niye? Efendim esasen Fenerbahçe camiasında kimsenin parasına ihtiyaç yok. An itibari ile bir prosedür yerine getiriliyor. Onun için 50 TL'lik üye aidatları yerine 500'er TL'lik (+) aidat talebinde bulunuluyor. Bu surette de sorumlu kuruluşlar nezdinde (UEFA) resmi prosedür tamamlanarak, aidat ve teberrular üzerinden mali zorunluluklar çözülecek. Ve bir eşik aşılacak. Tamam. Tek çare bu ve Saffet beye göre değerli başkanımız; bu hususun yarım asırlık spor yazarları, ömrünü bu işe vermiş spor bürokrasisi ve de eski-yeni kulüp başkanları tarafından anlaşılamadığını düşünüyor öyle mi? Öyleyse sayın başkan yanılıyor. Zira bu konuyu yukarıda saydığım tüm zevat biliyor ve hepsi de ellerinden gelen tüm gayretle sayın başkanın ve kulübün yanında olacaklarını açıklamakla kalmayıp, ekstra bir de öneride bulunuyor.

***

Saffet bey kardeşim, bırakınız kulüplerimiz böyle kendi palyatif çözümleri ile meşgul olsunlar. Kongre üyeleri de desteklesin. Ama siz biliyorum ki dün birlikte olduğumuz TBMM mensupları arasında bugün sportif konuda tek kalmış gibisiniz. Bu konu siyasi değil sportif bir konudur. Meclis'e, Alpay Özalan'ı da al yanına. İktidar-muhalefet bir kulüpler yasası hazırlayalım. Biz de destek verelim. Tüm teknik çalışmayı Türkiye'nin en seçkin ve tecrübeli spor bürokratları ile ben yaptırıp koyayım önünüze. Kulüp başkan ve yöneticilerinin dönemleri itibari ile zararlarından müteselsilen sorumlu olacaklarını da yasaya koyalım. Kökten çözelim Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray gibi batık kulüplerimizin finansman problemini. Mecbur kalmasın kulüplerimiz UEFA'ya hülle yapmaya, ya da arkadan dolaşmaya. Tüm siyaset kurumu da sağlam bir sınav versin. Yenelim şu spor kulüplerinin makus talihini. Sizce bu köklü çözüm Sayın Ali Koç beyi bir tek anlayan olmaktan daha az değerli bir şey mi? Ne dersin.

KÜÇÜK DEV ADAM ŞEREF EROĞLU

Lider kime denir? Allah'ın onlara verdikleri yetenekleriyle en kıt imkanlarla en mükemmeli yakalayıp, adaletli davranarak kuracağı liyakatli kadrosu ile hedefi yakalayan ve vatandaşı mutlu ederek ülkeyi yöneten kişilere denir. Bunun için kitleler onların peşinden gider. Onlar da yönetilecek kurumların başına ahbap çavuş ilişkisi yerine en yetenekli ve liyakatlisini seçer. İşte bu olağan realite paralelinde birileri yerlerini bulup geldikleri makamlara değer katar. Başarıları ile kurum ve makamları yüceltirken, kimileri de tüm yeteneksizliklerine rağmen atayıcının gözünü boyayarak "mış" gibi yapıp getirildikleri makamları batırırlar. İyi lider ise bunu görür ve mani olur. Bizde de bir Şeref Eroğlu var. Bilmem devlet büyüklerinden hatırlayan var mı? O Dünya ve Olimpiyat şampiyonu, spor idareciliği doktoralı bir aslan. Emsalleri satışlarını iyi yapıp yıllarca en üst teşkilatında bir gün kendisinin de görülüceğini düşünür, umut eder. Küsmez. Kırılmaz. Vatan sevdalısı. Ancak öyle beklemez de. Şimdi bu mütevazi kişi Kahramanmaraş'ın 100. kurtuluş yıldönümünde 300 sporcunun katıldığı 17. Şalvar Güreşi Dünya Şampiyonası ile meşgul oldu. Ben kendine destekçi başta Kahramanmaraş Belediye Başkanı'na teşekkür ediyorum. Şampiyona, bir teşekkürü de başta Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu olmak üzere devletin en ali makamından bekliyorum. Zira bu onun hakkı...


dfs-004-001-010.jpg

Yazarın Diğer Yazıları