TFF: "Terim mağdur değil, tazminat alamaz"

TFF: "Terim mağdur değil, tazminat alamaz"
Görevine son verildikten sonra TFF’ye dava açıp 12 milyon 950 bin TL tazminat talep eden Fatih Terim’e karşı, TFF’nin mahkemeye sunduğu dilekçede, Terim'in Galatasaray ile anlaştığı ve herhangi bir mağduriyetinin olmadığı söylendi.

Türkiye Futbol Direktörlüğü görevine son verilmesinin ardından sözleşmesindeki “fesih” maddesini gerekçe göstererek Türkiye Futbol Federasyonu’ndan (TFF) 3.5 milyon Euro tazminat talep eden Fatih Terim ile federasyon arasında yaklaşık 8 aydır süren hukuk savaşında, tarihi duruşmaya 4 gün kala futbol federasyonun da mahkemeye sunduğu dilekçe ortaya çıktı.

Türkiye Futbol Federasyonu vekili Av. Hüseyin Karaahmetoğlu, davacı Fatih Terim’in hem ilk duruşmada gündeme getirdiği hem de mahkemeye sunduğu dilekçedeki taleplerine ve iddialarına karşılık verdiği savunmasında, bir kez daha TFF tarafından haklı fesih işlemi yapıldığına değinilerek, davacı tarafın (Fatih Terim’in) maddi zarara uğradığı ve mağdur olduğu yönündeki beyanlarının gerçeği yansıtmadığına vurgu yapıldı.

Davacı taraf tarafından, kendilerinden talep edilen 12 milyon 950 bin TL’nin TFF’nin mali durumuna ve futbol ekonomisine bağlanarak fahiş olmadığının iddia edilmesinin mantıkla bağdaşmadığına yer verilen dilekçede, federasyon vekili, Fatih Terim’in sözleşmesinin haklı feshe dayandığını, davacının bir kaç ay içinde TFF’deki kazancından daha fazlasına Galatasaray Kulübü ile sözleşme imzaladığını, bu nedenle de mağdur olmadığını belirterek, mahkemeden tazminat talebinin reddini talep etti.

SÖZ VERDİ ANCAK TUTMADI

TFF vekili, davacı tarafın hem ilk celsede hem de sonradan mahkemeye sunduğu dilekçede federasyonun mali durumuyla ilgili bilançolara yer vererek TFF’yi tacirmiş gibi göstermesinin doğru olmadığını, davacının futbol federasyonu bağlılarından olan Selahattin Aydoğdu’ya yönelik saldırısı nedeniyle görevine son verildiğini yinelediği dilekçesinde, “Futbol Federasyonu davacı tarafla sözleşmesini haklı fesh etmiştir. Haksız fesih söz konusu değildir. Davacı, fesih sonrası yaptığı yazılı açıklamada Alaçatı’da vuku bulan hadiseden sonra başkan ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya geldiğini belirtmiş ancak kendisinden bu konuda kamuoyundan özür dilemesi talep edildiğinden hiç bahsetmemiştir. Davacı tarafın açıkladığı gibi olay sonrası böyle bir zirve oluşmuş ancak başkan ve yönetim kurulu kendisinden bu olayla ilgili basın toplantısı düzenleyerek özür dilemesini talep etmiştir. O gün buna olur vererek o zirveden ayrılan Terim, düzenlediği basın toplantısında tam aksine, bırakın özür dilemeyi ‘yine olsa yine yaparım’ açıklamasını yapmıştır. Terim’in bu anlaşmaya uymaması üzerine yönetim kurulu görevine son vermiştir” ifadelerine yer verdi.

tff-001.jpg

TERİM’E 44 MİLYON TL ÖDENDİ

Pazartesi günü Çağlayan’da yer alan İstanbul 17. İş Mahkemesi’nde görülecek dava öncesi hem davacı hem de davalı taraf ellerindeki emsal kararları, bilgi ve belgeleri mahkeme hakimliğine sunarken, TFF’nin vekili Av. Karaahmetoğlu, tazminat ödenmesi için bir mağduriyetin söz konusu olması gerektiğini, Terim’in, görevine son verilmesinden sonra daha iyi şartlarda daha yüksek bir ücret karşılığı bir anlaşma imzaladığına değinerek, “Davacı tarafa, mart 2014-temmuz 2017 dönemine ilişkin TFF tarafından tam 14 milyon avro ödeme yapılmış ve bu dönemde hiç bir şekilde mağdur edilmemiştir. Şu anda çalışmış olduğu dava dışı Galatasaray Kulübü’nden aldığı maaş da kat ve kat daha fazla olduğu görülmektedir. Davacı futbol federasyonundan 12 milyon 950 bin TL tazminat talep etmektedir ama buna karşılık Galatasaray kulübüyle 15 milyon TL’lik bir anlaşma imzalamıştır. Görüldüğü üzere bir mağduriyet olmadığı açıktır. Kaldı ki 5 yıllık sözleşme imzalanan ve çalıştığı süreyle ilgili kendisine yaklaşık 44 milyon TL ödenen birinin sözleşmesinin bitimine yaklaşık bir yıl kala fesih edilmesinden sonra 12 milyon 950 bin TL gibi bir tazminat talep etmesinin bir izahi yoktur” ifadelerine yer verdi. TFF vekili, davacı tarafın çıkış kodunun haklı neden belirtmeksizin yapılmasının bir anlam ifade etmediğine değindiği dilekçesinde “İş hukuku mevzuatında ve Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere haklı nedene dayanılarak yapılan fesih bildiriminde sebep belirtme zorunluluğu bulunmadığı kaldı ki davacıya gönderilen fesih bildiriminde herhangi bir sebep gösterilmediği açıkça görülmektedir” sözlerine yer verdi.