Federasyonda kapalı kapılar ardında neler dönüyor

Federasyonda kapalı kapılar ardında neler dönüyor

GÜREL YURTTAŞ

Deveye sormuşlar;

- Boynun neden eğri?

Cevap vermiş;

- Nerem doğru ki!


Bizim Futbol Federasyonu yönetimi de öyle işte. Nihat Özdemir göreve geldiğinden bu yana bir tane olumlu iş yapılamaz mı, Allah aşkına! Tam tersi, el attıkları her şeyi ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar! Yine de koltuklarında oturmaya devam edebiliyorlar. Gerçi kendi iradeleriyle gelmedikleri için o koltuktan kendi iradeleriyle de kalkamıyorlar ya! Elleri kolları bağlı, yarattıkları rezillikleri seyretmekle yetiniyorlar.

YAYIN İHALESİ YALVAR YAKAR BEİNSPORTS''A!

Önce yayın ihalesinden başlayalım. Bir türlü bitmeyen, işin içinden çıkılmaz bir hale getirdikleri yayın ihalesine.

Paket üstüne paket hazırladılar. Zihni Sinir Prosesi gibi! Yok o paketi bu alacakmış, iki paketi başkası alacakmış, hafta sonu bir kanal yayınlayacakmış, hafta içi başkası yapacakmış! Kimin aklına gelmiş bu? Sanki Türkiye''de öyle futbol oynanıyor ki; millet işi gücü bırakıp bir sürü kanala abone olacak, evini kutularla dolduracak!



Bir de Saran''ın tuhaf teklifi ortaya çıkınca üzerine balıklama atlayıp, en yüksek teklifi veren mevcut yayıncı kuruluş Beinsports''a rest çekmezler mi? Haydaa; buyur burdan yak!

Saran''ın kestirme yoldan anlatacak olursak kulüpleri yayıncı yapacak teklifi gözlerine hoş geldi. Hiç demediler ki; bu kulüpler kulüpler birliğinde bile neredeyse birbirlerinin gözünü oyacak; ortaklıkları nasıl olacak? Yayınlarda hangi kulübün haklı, hangisinin haksız olduğu nasıl anlatılacak? Yorumlar nasıl yapılacak? Maçlar nasıl anlatılacak? Bir de Saran asıl paketi (!) istemiyor ki! Onları alırsa asıl paket ne olacak? Bu soruların cevabını bilmeden balıklama atladılar. Sonuçta atladıkları yerden çıkamıyorlar da şimdi.

Kulağıma gelene göre Saran''la Beinsports mahkemelik. Milyonlarca dolarlık bir dava var aralarında. İddiaya göre Saran da bu işe Beinsports''un fiyatı yükseltmesi için girmiş!

Son duyduğuma göre 4 Nisan''da yayın ihalesi için bir toplantı daha var. Federasyon neredeyse Beinsports''a "Geri dön, sürece katıl, ihaleyi al" diye yalvarıyormuş. Onlar da artık ne muamelesi yapıyor diyeyim; bilemedim, kapıda bekletiyorlarmış. Bahaneleri de "Katar Prensi''ne soralım, patrondan cevap gelmedi, kendisine ulaşamadık" şeklindeymiş.

Bakalım ne olacak? Sanıyorum bu iş yine Beinsports''a kalacak. Ne federasyonun ne de kulüplerin başka çaresi yok. Öyle isteniyor çünkü!

İşte gördünüz mü müthiş başkan Nihat Özdemir''le müthiş yönetiminin şu yayın ihalesini bile ne hale getirdiklerini! Pes yani!

MİLLİ TAKIM AĞLAMA DUVARI MI?

Her Türk vatandaşınının gurur duymak istediği Milli Takım, bu federasyon döneminde ağlama duvarı gibi oldu. Her başarısızlığın ardından ağlayan ağlayana! Sanki biz suçluyuz; federasyon, teknik ekip, futbolcular pek masum!

Aç tavuk kendisini darı ambarında görürmüş. Biz de her turnuva öncesi kendimizi devler arasında görüyoruz. Şöyle futbolcularımız var, böyle teknik ekibimiz var, prim dağıtan müthiş federasyonumuz var derken, her defasında biz dönüyoruz eve, ne takımlar gidiyor finallere.

EURO 2020''de sıfır çekmemizden sonra finaller öncesi dünyanın en iyi hocalarından biri olarak gösterdiğimiz Şenol Güneş''i adam sanki kendisi silah zoruyla takımın başına geçmiş gibi; yerden yere vurarak gönderdik. Nihat Özdemir ve federasyonu başarısızlığın sorumlusunu bulmuştu nasıl olsa; kapının önüne koyuverdik.



Ne beklersiniz sonra. Kartviziti sağlam, tecrübeli, Türkiye''ye uyum sağlayabilecek, yetenekli bir hoca değil mi? Olur mu, olmaz! Bizim federasyon, herkesden daha iyi bildiği için bu işi, A Takım düzeyinde sıfır tecrübesi olan Almanya''nın genç milli takımının hocası Stefan Kuntz''u şapkadan tavşan çıkarır gibi getirmez mi? Eminim adam da şaşırmıştır, ben nereden geldim bunların aklına diye. Getirdi de ne oldu? Dünya Kupası finallerinde de yokuz şimdi. Ömrümüz bu finallere katılmayı beklemekle geçti, 4 yıl daha bekle umutla şimdi! Belki bu kez gidebilirdik! Ama son Portekiz maçındaki teknik, taktik yanlışları hepiniz gördünüz değil mi?

13 HAKEM SKANDALI! SKANDALIN DA SKANDALI!

Hele şu 13 Süper Lig hakeminin bir gecede ani bir kararla görevden alınması. Artık bu kadarı da olur mu yahu! Bir de çıkmış adının başında MHK Başkanı yazan kişi açıklama yapıyor. Yok elini taşın altına koymuş da, gövdesini de koymuş da falan filan!

Hadi bilmiyorsun bu işi insan bir bilene sormaz mı? Ya da doğru dürüst açıklasana "Valla ben de bilmiyordum, bana bu işi falanca filanca yaptırdı" desene. Bu işin Tahkim''den döneceği o kadar belliydi ki. Ben sormuştum Spor Hukuku Enstitüsü Başkanı Avukat Alpay Köse''ye, aynen şunları söylemişti:

 

"Burada hakemlerle ilgili talimat çok açık. Bir sezonda hakemlerin yüzde 20''sinden fazlasının klasman düşürülmesi veya çıkarılması mümkün değil. Süper Lig''de 28 hakem olduğundan 6''dan fazla klasman düşürmesi yapılamaz. Bu sayı 10''dan fazla olduğundan Tahkim Kurulu''nun bu işlemi iptal etmesi gerekir."

Sonuçta Köse''nin dediği olduğu ve karar iptal edildi.

Ben soruyorum da sen soramıyor musun? Tahkim Kurulu üyeleri uzayda mı yaşıyor? Birden bire ışınlanıp federasyona toplantı mı yapıyorlar? Onlara bari sorsaydınız! Bu rezilliği yaşatmasaydınız.

Sizin yüzünüzden lig de şaibeli oldu şimdi, iyi mi! Kendi kendini şaibeye sokan bir federasyon, bir MHK olabilir mi? Oldu işte; bunu da gördük yani!



Artık bu işin lamı cimi kalmadı. İyi adam, hoş adam, güleç adam, başarılı bir iş adamı! Ama Nihat Özdemir''in bu işten hiç ama hiç anlamadığı kesin! Başta MHK Başkanı olmak üzere kurullarının da. Artık inada gerek yok. İstifa edin de siz de kurtulun, Türk futbolu da.

Ben burada son karar verici Sayın Cumhurbaşkanı''na da sesleniyorum. İşiniz çok, görüyorum. Ama bir ara şu işe de el atın lütfen! Bu işkenceden kurtarın bizi! Türk futbolu böyle bir federasyona daha fazla mahkum kalabilir mi?

Yazarın Diğer Yazıları