THY dolarları niye bozdurmadı?

THY dolarları niye bozdurmadı?

Tunus'un devrik diktatörü Zeynel Abidin Bin Ali için yaptırılan A340-500 tipi uçak, THY tarafından 77 milyon 800 bin dolara satın alındı ve devlet büyüklerimizin kullanımına sunuldu.

(...)devlet büyüklerimizin kullanımına tahsis edilen çift koridorlu, geniş gövdeli uçak sayısı da ikiye çıkmış bulunuyor, hayırlı, uğurlu olsun.

Devlet büyüklerimiz için içi özel olarak yapılan bir adet de 8 saat uçabilen A319CJ var. Bu uçak da "bumba bumbacı" Berlusconi için yapılmıştı.

Bunlardan başka iki Gulfstream ve iki adet de Cessna Citation var.

Üç adet de helikopter.

Millî geliri bizim düzeylerimizde olan hiçbir ülkede devlet yöneticilerinin kullanımına tahsis edilmiş bu kadar çok hava aracı bulunmuyor. Bu "şampiyonluk" ile övünmek gerekiyor mu bilmiyorum.

Yanlış anlaşılmasın, bizim gibi bir ülkenin de elbette devlet yöneticileri için özel uçakları olmalı ama sanki ipin ucu da biraz kaçmış gibi.

Düşünün ki Fransa ve Japonya gibi millî geliri bizimkinin kat kat üstünde olan ülkelerde bile devlet yöneticilerine tahsis edilmiş bu kadar çok geniş gövdeli ve uzun menzilli uçak yok. Ve bu alım vatandaşa elindeki avucundaki dolarları satıp TL ya da altın almasının önerildiği bir dönemde yapılıyor.

THY, madem elinde bu kadar dolar vardı neden onu TL'ye dönüp "ekonomik krize karşı millî seferberliğe" katılmıyor da ayda yılda bir kullanılacak bir uçağa harcıyor? Üstelik artık başkanlık sistemine de geçeceğimiz söylendiği bir dönemde!

Şimdiki sistem olsa Başbakan ile Cumhurbaşkanı'nın ayrı ayrı seyahatlere çıkabileceğini varsayarak iki geniş gövdeli uçak belki izah edilebilirdi. Ama şimdi bir başkana, bir geniş gövdeli uçak neden yetmiyor, anlamak zor...

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

***

Doların VIP uçuşu

-------

...İlk sahibi 23 yıllık, korkak, pısırık, pespaye bir diktatör.

Kendi ülkesinden kaçmış. Halkına güvenememiş, Suudi Arabistan Kralı'na sefilce yamanmış. Suudi Kralı'nın eteği altına sinmiş, bir tarla sıçanı gibi korkak yaşıyor.

İşte bu devrik diktatörün döküntü uçağı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin VIP'ine girdi.

(...)

Zaten kriz gelmiş, Türkiye'yi delip geçiyordu... THY yönetimi, bu krizli günleri hiç düşünmemiş, şiştikçe şişmişti. İhtiyacından fazla uçak satın almış. Toplam dış borçları 400 milyar doları aşan Türk şirketleri içinde birinci sırada dolar borçlu şirket THY olmuştu.

Türkiye'de dolar kuru bu kabaran borçlar yüzünden 3.60'lara kadar çıkıyor ve THY tamamen batmamak için 30 uçağını hangarlara çektiği sırada 77.8 milyon dolar ödeyip Tunuslu devrik diktatörün uçağını Türkiye'nin VIP hangarına koyuyordu.

VIP, saltanat demek.

 Türkiye batıyor. VIP uçak sayısı: 12'den 13'e çıkıyor.

(...)

 Aynı gün! Benzinin litresi 5 TL'yi aştı.

VIP uçaklar benzin yutuyor. Benzin petrolden çıkıyor. Petrol dolarla dışarıdan alınıyor. Reklam yapmak isteyen esnaflar, "bozdur dolarını, getir makbuzunu bedava ayran iç... bozdur dolarını, göster makbuzunu beleşe beş kilo mandalina senin..." çabalarıyla dolar kurunun daha da yukarı gitmesini önleyemeyecekler. Çünkü "bu döküntü VIP uçak benzin yutarak yani dolar yutarak uçacağı için" ve her uçuş cari açığı (başkasının parasını yiyerek geçinme) besleyeceği için dolar yükselmeye devam edecek...

Necati Doğru Sözcü

***

Postmodern kapitülasyondan başlayın

-------

... Bireylerin döviz birikimlerini TL'ye çevirmesini telkin eden iktidar kadroları, sökük dikmeye önce kendisinden başlasın.

Misal Ulaştırma Bakanlığı, eğer gücü yetiyorsa, önce halktan sakladığı, dört yıl önce, beş yıl önce, Dolar, Avro üzerinden yaptığı şu sözleşmelerin tarafı olan şirketlere çağrıda bulunsun. Süresi, kimi 22, kimi 30 yıl olan şu sözleşmeleri TL'ye çevirsin.

3. Havalimanı: Cengiz - Limak - Kolin - Mapa - Kalyon Ortak Girişim Grubu

3. Köprü: İçtaş - Astaldi

Osmangazi Köprüsü: Nurol - Özaltın- Makyol - Astaldi - Yüksel - Göçay

"İktidar böyle bir sözleşme değişikliği yapabilir mi?" diye soranlara hemen yanıt verelim: Hayır.

Kapitülasyonun, lokal düzeydeki postmodern versiyonu sayılabilecek her biri 100-150 sayfalık o sözleşmeleri değiştirmek, her babayiğidin harcı değil çünkü.

(...) Hem torunlarımızı üç-beş firma lehine boğazına kadar borca sokup hem de bunu yapan kendisi değilmiş gibi, havaya bakıp ıslık çalarak yastık altındaki paraları TL'ye çevirin buyrukları...

Ne şahane bir yönetim değil mi?

Çiğdem Toker Cumhuriyet

***

Anayasada gerisi teferruat

-------

Kulis bilgilerine göre iktidar partisiyle MHP anayasa için hâlâ masadaymış..

(...)

Özü, temeli, ruhu konusunda anlaşmışlar mı?

Sayayım..

***

- Cumhurbaşkanının aynı zamanda partisinin genel başkanı olması..

- Cumhurbaşkanının partisinin milletvekili listesini belirlemesi..

- İki seçimin aynı anda yapılması..

- Cumhurbaşkanının cumhurbaşkanı olarak yürütmenin başı..

- Cumhurbaşkanının çoğunluk partisinin parti genel başkanı olarak yasamanın da başı olması..

- Cumhurbaşkanının cumhurbaşkanı olarak Anayasa Mahkemesi üyelerinin, HSYK üyelerinin yarısını belirlemesi..

- Cumhurbaşkanının parti genel başkanı olarak Anayasa Mahkemesi ve HSYK üyelerinin öteki yarısını belirlemesi..

Bu konuda iktidar partisi ile MHP anlaştı mı anlaşamadı mı?

Yeni düzen böyle mi olacak?

Eğer böyle olacaksa..

Gerisi teferruattır..

Cumhurbaşkanı'nın Yüce Divan'a gönderilme maddesi mesela.. Meclis çoğunluğu kendi genel başkanlarını mı Yüce Divan'a gönderecek?

Mümkün mü?.

Mehmet Tezkan Milliyet

***

Kamu spotları!

----

 Televizyon kanallarında "kamu spotu" diye ekrana getirilen filmcikler (...) bilimsel ve psikolojik değerlendirmeleri yapılıyor mu?

... "Hadi baba" diye ekranlara gelen kamu spotu, bir kardiyoloğun şikayeti üzerine kaldırıldı, zira koroner kalp hastalıkları bakımından tehlikeliydi.. Şimdi yine kamu spotu diye yoğun bakımda ölümle pençeleşen hastayı gösteren; Güya kadına şiddete karşı hazırlanmış, ama şiddet içeren spotlar ekrana geliyor ve bunları çocuklar da izliyor...

Eğitimle yapamadıklarını kısa yoldan kamu spotları ile yapmaya çalışanlar bunu da berbat ettiler!..

Mehmet Türker Sözcü