Hafta sonu Hürriyet gazetesinde yıllarını gazetecilik mesleğine adamış, deneyimli gazeteci Vahap Munyar'ın köşesinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal ile yapmış olduğu röportaja denk geldim. TMSF Başkanı ve Munyar, iş insanları sohbet toplantısında bir araya gelmiş ve bu sohbet esnasında Gülal'a TMSF'nin son durumunu sormuş. TMSF hakkında birçok yazı yazdığım için tüm dikkatimi vererek okudum. Ama beklediğim soruları bulamadım. Munyar keşke sorabilseydi!

Ben olsaydım TMSF Başkanı Muhiddin Gülal'a ne sorardım biliyor musunuz?

- Sayın Başkan; TMSF'nin Çukurova Holding'ten alacağına karşılık devraldığınız Digiturk gibi milyonlarca abonesi olan bir platformu neden Katarlı beIN Media Group'a ihalesiz sattınız?

Digiturk'ün satış bedeli 937 milyon 799 bin Dolar, TMSF'nin bu satıştan borçlar düşüldükten sonra kasasına girecek olan rakam ise 292 milyon 199 bin Dolar. Sözleşmeye göre ödemenin satış bedelinin yüzde 60'lık kısmının birinci taksitte, yüzde 40'lık kısmının ise ikinci taksitte ödenmesi kararlaştırılmıştır.

Sayın Gülal; Katarlı şirketin ilk taksit ödemesinden 44 milyon 549 bin Dolar, ikinci taksit ödemesinden ise 32 milyon 443 bin Dolar kesinti yaparak ödediğini, Sayıştay raporlarından öğrendik. Bu kesintiler hiçbir dekont ve belge sunmadan yapılmış.

Bana hiç kızmayın Sayıştay raporunda öyle yazıyor.

Nasıl oldu bu peki?

Katarlı firma buna nasıl cüret edebildi?

Hadi cüret etti siz nasıl sorgulamadınız bunu?

Susuyorsunuz...

Sayıştay'ın bu konuda size sorduğu sorulara da cevap vermemişsiniz.

Eksik yatırılan tutar 76 milyon 992 bin Dolar!!! Sözleşme tarihin kuru ile hesaplasak dahi 76 milyon 992 bin çarpı 2,69 = 207 milyon 108 bin Türk lirası!

Eski para ile 207 trilyon 108 milyar lira...

Kesinti çok ciddi bir rakam değil mi?

Yine Sayıştay raporlarında bulunan bilgilerden devam edelim.

Katarlılara satış esnasında Digiturk'ün 135 milyon 582 bin 862,29 Dolar tutarında sözleşme tarihi kuru ile hesaplandığında ise (kur 2,95) 399 milyon 969 bin Türk lirası ÖİV (Özel İletişim Vergisi) borcu olduğu belirtilmiş.

Üstelik bu borcu alıcının ödeyeceği sözleşmede ifade edilmişti değil mi?

beIN Media Group bu borcun ödemesini belirtilen sürede yapmadığı için de 22 milyon 915 bin Türk lirası faiz işletildi. Toplam ödenmesi gereken ÖİV tutarı faizi ile birlikte borç, 422 milyon 885 bin Türk lirasına çıktı değil mi?

Öğrendiğimiz kadarı ile Katarlılar, "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırmasına ilişkin 6736 Sayılı Af Kanunu'ndan" yararlanmak için başvurdu ve bu aftan yararlandırıldı.

Faizi ile birlikte 422 milyon 885 bin Türk lirası olan ÖİV borcu af kanunu sayesinde 258 milyon 716 bin Türk lirasına düşürüldü.

beIN Media Group'un vergi dairesine ÖİV borcu nedeni ile yaptığı ödeme 258 milyon 716 bin Türk lirası ama TMSF'den ÖİV borcu nedeni ile kestiği rakam 399 milyon 969 bin Türk lirası!

Yani beIN Media Group, göz göre göre sizin başkanı olduğunuz TMSF'ye kalması gereken 141 milyon 252 bin Türk lirasını yok etti.

TMSF yetkilileri olarak sizler bu duruma neden sessiz kaldınız?

Sayıştay raporlarındaki rakamları incelediğimizde, TMSF'nin Digiturk'ün satışından elde edeceği gelir aslında 292 milyon 199 bin Dolar olacak iken beIN Media Group'un yaptığı kesintiler nedeni ile tahsil edilen rakamın ancak ve ancak 162 milyon 668 bin Dolar olduğunu anlıyoruz.

Katarlı şirketin keyfe keder kesmiş olduğu bu miktar bizatihi Türk Milleti'nin parası değil midir?

Bu konu hakkında ne diyorsunuz?

Yine Sayıştay raporlarına yansıyan başka bir satış hakkında sorum olacak;

TMSF, Güçbirliği Holding'ten doğan alacakların tahsili için "Basmane Çukuru" diye tabir edilen arazi ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi ile anlaşıp "Ege Dünya Ticaret Merkezi Ticari ve İktisadi Bütünlüğü" adı ile 19.01.2016 tarihinde ihaleye çıkmıştınız. Gerçekleştirilen ihale sonucunda, 80 milyon USD bedelle kazanan firma Folkart Yapı bünyesindeki Livamine Madencilik olmuştu.

Sizin başkanlığınızı yaptığınız Fon Kurulu, Ege Dünya Ticaret Merkezi Ticari ve İktisadi Bütünlüğü ihalesini, 24.03.2016 tarihli ve 2016/43 sayılı kararı ile onaylamış ve ihale peşinatı olarak da 10 milyon USD, 28.04.2016 tarihinde ihale alıcısından tahsil etti.

İhaleyi alan Folkart Yapı 31.05.2017 tarihinde TMSF Kurulu'na bir başvuru yapıyor. Kalan bakiye olan 70 milyon Doların TL'ye çevrilmesini istiyor. TMSF Kurulu 08.06.2017 tarih ve 2017/140 sayılı kararı ile söz konusu firmanın bakiye borcu olan 70 milyon USD'yi kurulun 01.12.2016 tarihli ve 2016/367 sayılı kararı kapsamında 01.11.2016 TCMB kuru olan 3,1037 TL'yi baz alarak 24 eşit taksitte ödenmek üzere kabul ediyor.

TMSF'nin vermiş olduğu bu karar ile ihaleyi alan firma 69 milyon TL kazanç sağlamış, kamu zarara uğratılmış olmuyor mu?

TMSF personeli ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin tedavi ve ilaç giderleri TMSF bütçesinden mi ödeniyor?

TMSF borçlulardan vekâlet ücreti adı altında para tahsil ederek fon personeline mi dağıtıyor?

Evet bu soruları sorardım...

Sayıştay sormuş gerçi, birkaç sorusuna da cevap alamamış ama ben ısrarla bir daha sorardım. Türk ulusunun bir ferdi olarak paralarımızın nereye gittiğini sorardım...