Gördün mü kaç! Yıllarca mücadele ettim, idare ettim, artık denk gelirse kaçıyorum. Zaten birşeyler vesile oluyor. Rast gidiyor. Dualar da karşılık geliyor olsa gerek. Eleniyorlar. (Onlar da benden kurtuluyor.)
Bir insanı neler toksik yapar? Düşünelim. Mesela kişinin; “Değerlisin.” diyip eziyet etmesi toksiktir. Her fırsatta negatif vibe atması toksiktir. Yanında olan kişileri varlığıyla tedirgin edip, söylemleriyle geriyorsa toksikdir. Bunu bilerek yapıyorsa hastadır, kötüdür. Bilmeden yapıyorsa toksikdir. Aklını kullanamayacağı bir durumda olduğundan yapıyorsa aptiştir.
Aslında birbirimizi olduğu gibi kabul edebilmeliyiz. Hayat bize tercihler sunar. Her kişinin bir tadı, bir kokusu, bir rengi, bir karakteri var. Bunlara bakarsın, sana uyuyorsa hayatına alırsın. Gencebayizm felsefesinde; “Hatasız kul olmaz.” Şeklinde bir bakış vardır. Yine bir Roman düşünür; “Atasız kul olmaz beyav.” der. Burada anlatılmak istenen; insanoğlunun tamamen doğru olmasına, mükemmel olmasına imkan olmadığıdır. Kusurun yaratılışımızdan geldiğinin kabul edilmesi gerekir.
Bakacaksın, artıları eksilerinden çoksa ilişki sürdürülür. Hoşlanmadığın yönleri ağır basıyorsa görüşme! Belli bir durumla alakalı görüşmek mecburiyetin varsa, işin zor. Ya idare edeceksin ya da aslanlar gibi hoşlanmadığın şeyleri ifade edip bu konuda dikkat etmesini isteyeceksin. O toksik diye toksikleşip eziyet edemezsin. Anlat, bilsin..
Şimdi bu konuyu farklı yönlerden ele alalım. Empatik ve sempatik olsun istiyorum. Benim toksik olduğum kişiler, bana toksik olan kişiler ne yapmalı. Sağlı sollu..
1- On kere güldüğün şeye bir gün ağlamayacaksın. Bu istikrarsız karakter göstergesidir. Karşındaki yine gülersin diye davranmış olabilir.
2- Kendi yaptığın şeyleri karşındaki yaptığında şaşırmayacaksın.
3- Yaş, kariyer, bu konularda küçük olan, diğerine saygı duyacak. Had bilecek. Alttan alacak. Sevgi duyması gereken de sevgi duyacak anlayışlı olacak.
4- Başkasının alanına girip, o alanı kendine göre şekillendirmeye çalışmayacaksın. Alan sahibinin kurallarına uyacaksın. Girdiğin ortama krallanıyorsan toksiksindir.
5- Bir insan kafasından geçeni söylediği zaman kötü birisi mi olur, iyi birisi mi olur? Bu konuyu etraflıca düşüneceksin. Doğru söyleyen dokuz köyden kovulmalı mı? Tercih yapacaksın, gerekirse; “Bana sadece benim hoşuma gidecek şeyleri söyleyin.” diyeceksin. (Bu arada kovulduğu köy kovulana lazım mıdır, bu da ayrı konu?)
Toksik kelimesi, hem psikolojik hem de kimyasal anlamda kullanılan çok yönlü bir terimdir ve sağlığa zararlı, yıkıcı veya olumsuz etkiler yaratan durumları tanımlar.
Toksik kişi; çevresindeki kişileri olumsuz duygu ve cümleler ile manipüle eden, küçümseyen, psikolojik ya da fiziksel şiddet uygulayan bireylerdir. Her koşulda kendini haklı görür.
Bunlara zehirli insan da denir. Zehirli insanlar, çevresine kötü hissettirir, olumsuzluk yayar ve tüketir. Tutum ve davranışlarının yanı sıra kullandıkları dille yoran insanlardır. Bu insanlar, başkalarının sınırlarına saygı duymazlar.
Ben kendime toksiğim. Her fırsatta moralimi bozuyorum. “Niye böylesin, neden böyle yaptın, keşke bunu demeseydin. Yapamıyorsun. Olmayacak..“ gibi.. Ama kendimle görüşmeme şansım sıfır olduğundan katlanıyorum. Bana ne kadar tatlış-tontiş, sevimli, başarılı, çevresine faydalı olduğumu söyleyen insanların cümlelerine tutunuyorum.
Ama tekrar ediyorum; “Toksik denk gelirse kaçın!” Sizden fayda sağlayıp, teşekkür etmek yerine suçlayanlardan, hayat tarafından aşağılanıp incitildiğinden karakter deformasyonuna uğramışlardan, neye sahip olursa olsun kompleksini aşamayıp saldırganlaşanlardan kaçın. Hayat kısa.. Arkanıza bakmadan kaçın..
