Futbolun 90 dakika oynandığı belli. Bu süreç 45 dakikalık 2 etapta tamamlanıyor. Ancak 2 devre arasındaki mola sürecine ülkemizde riayet edilmiyor. Kurallar devre aralarını 5 dakika dinlenme, 5 dakika soyunma odasına gidiş ve 5 dakika sahaya dönüş olarak belirlenmiştir. FIFA, bu süreyi sadece 15 dakika ile sınırlandırarak gidiş ve gelişlerdeki zaman kaybını kaldırdı ve zamanın aşılmamasını emretti. Ancak bu sürenin ülkemizde 20 dakikaya kadar uzatıldığını görüyoruz. Yetkililerin bunu önlemesi için tedbir alması gerekiyor.

Avrupa’nın gerisindeyiz
Futbolun bir başka özelliği de topun 90 dakika içerisinde oyunda kalma süresidir. Bu sınır Avrupa’da 60 dakikanın üzerine çıkarken, bizde 50 dakika civarında seyrediyor. Örneğin; top, geride kalan haftada Galatarasay-Gaziantep maçında 51, Ordu-Beşiktaş müsabakasında 48, Kayseri-Fenerbahçe maçında ise 51 dakika oyunda kaldı. Halbuki UEFA istatistiklerinde bu süreler 60 dakikanın üzerinde. Bu nedenle Türk takımları Avrupa’da bunun zararını görüyor. Ülke futbolunun geleceği açısından bu süreyi artırmalıyız. Çaresini ise futbolu yönetenler bulmalı. Bu konuda hakemlere düşen görevi de sizlerle haftaya paylaşacağım.

G.Saray-G.Antep: Suat Arslanboğa
Müsabakayı genelde iyi yönetti. Yıllardır söylediğim birşey var ve FIFA’nın da iştihat kararıdır; bir oyuncu hakemi iteklerse kırmızı kart, hakemin elini kolunu tutarsa sarı kart verilmelir. Oyun içinde Melo hakemi ittiği için sarı değil kırmızı kart göstermeliydi. Bununla birlikte gördüğü 2. sarı da ağır oldu. Bu karar FIFA’nın kuralıdır. Uygulanmadığına göre federasyonun eğitimcilerinin bunu iyice anlatmadığı ortaya çıkıyor.

Karabük-Elazığ: Halis Özkahya
Topun Sedat’ın kollarıyla kasıtsız buluştuğu hentbol öncesi, İlhan tarafından kendisine bir hücum faul vardı, bu pozisynu atladı. Ayrıca daha büyük bir hataya tanık olduk. Orta çizgideki hücum oyuncusu asla ofsayt olmaz. Çünkü orta çizgi her iki takım için kendi alanı dahilindedir. Halis Özkahya, maalesef maçta bu kuralı ihlal etti.

Akhisar-Bursa: Mete Kalkavan
Yardımcı hakem Akhisar’ın birinci golünde ofsaytı kaçırmış. Bursaspor’un 2. golü öncesi  oyuncunun kollarının açık olduğu pozisyona verilen frikik ve kart doğru. Böylece Serdar Aziz’in 2. sarısı, dolayısıyla kırmızı kartı verilmemiş oldu.

Ordu-Beşiktaş: M. Kamil Abitoğlu
Genelde başarılıydı. Beşiktaş’ın ilk golünde iddia edildiği gibi 2 oyuncu da ofsaytta değildi ve karar doğru. Hava topu mücadelelerinde topa çıkması gereken rakip oyuncu, o topa çıkmıyorsa, oyuna iştirak etmiyor demektir ve kambura yatma eğilimi ağırlıktadır. böyle durumda aleyhine düdük çalınmalıdır.

İstanbul BB-Sivas: Barış Şimşek
Vermiş olduğu penaltıda, futbolcunun kolları açık olduğu için kararı doğru ve iyi bir müsabaka yönetti.

Antalya-Mersin: Serkan Çınar
Antalyaspor’un attığı golde, yardımcı hakem kritik ofsaytı atladı ve bu hatası maçın sonucunda etkili oldu.

Eskişehir-Kasımpaşa: Ali Palabıyık
İptal edilen Kasımpaşa golünde, Uche yerde koluyla istem dışı da olsa topu itti. Pozisyondaki kararı doğru ve başarılı bir yönem gösterdi.

Kayseri-Fenerbahçe: Tolga Özkalfa
Caner’in barajda eline çarpan top serbest vuruştan geldiği için direkt atış verilmeliydi. Çünkü top duran atıştan geldi. Bekir’in düştüğü pozisyonda koluna çarpan topta devam kararı doğruydu. Mehmet Topal’ın rakibin kaval kemiğine tabanı zamanlama hatasıydı. Ancak cezası sarı değil kırmızı olmalıydı. FIFA, futbolcu sağlığı açısından bu tip pozisyonlara kırmızı verilmesini istiyor.

G.Birliği-Trabzon: K.Müftüoğlu
Petkoviç’in gördüğü kırmızı kartta belki kural gereği karar doğru ancak ağırdı. Tahrik eden Mustafa Yumlu ile buna karşılık veren Petkoviç’in karşılıklı sarı kart alması daha uygun olurdu. Ancak birine kırmızı gösterirken diğerine görmemesi, oyunda dengeleri bozdu. Hakem, ilk 20 dakika maça iyi konsantre olamadığı için önemli faulleri veremedi.